ABD'de seçimlere bir gün kala Demokrat aday Hillary Clinton ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump ve arasındaki rekabet de iyice kızıştı. Yaklaşık iki yıldır devam eden seçim sürecinde Trump ve Hillary Clinton, Amerikalılardan oy almak için iç politika ve dış politika konularında çeşitli vaatlerde bulundular. Düzenledikleri seçim kampanyaları boyunca vaatlerini sıralayan başkan adaylarının gündemindeki en önemli konu başlıkları ise ekonomi, sağlık reformu, ulusal güvelik, uluslararası terörizm ve ABD'nin hegemonyasını sürdürmesini sağlayacak yeni stratejiler üzerine kurulu oldu.
Trump seçim kampanyasında Obama döneminde Dışişleri Bakanlığı da yapmış olan rakibi Hillary Clinton'ı dış politika ve uluslararası terörizm konusunda hedef alırken, Trump'a nazaran siyaset sahnesinde daha deneyimli olan Clinton ise rakibini göçmen politikası, Müslüman karşıtı açıklamaları ve Rusya ile işbirliği yapacağı tezi üzerinden hedef aldı. Clinton'ın katıldığı mitinglerde ve açık oturumlarda iç ve dış politika konusundaki vaatlerini derledik:
Obama'nın 2009'da başkan seçilmesinden sonra Dışişleri Bakanı olarak göreve başlayan Hillary Clinton, Obama'nın yeni dış politika hedefi doğrultusunda Asya Pivotu politikasını izlemeye başladı. Bu süreçte Asya-Pasif bölgesine öncelik veren Clinton, Başkan seçildikten sonrada ABD'nin bu bölgedeki ağırlığını artırmayı hedefliyor.
Ortadoğu'da ve Suriye'de yaşanan krizler ise Clinton'ın çözmeyi vaat ettiği konu başlıkları arasında. Clinton Dışişleri Bakanı olduğu dönemde müttefiklerinin desteğini alarak kapsamlı bir Suriye stratejisi geliştirmeye çalıştı. Ancak, bu hesap ABD'nin yeni politikasını Asya-Pasifik üzerine kuran ve ağırlığını Asya'ya kaydırmayı isteyen Obama'ya takıldı. Clinton'ın da izlediği politikanın altını dolduramaması dış politika alanında başarısız olmasına neden oldu. Başkan adaylığını açıkladıktan sonra Suriye krizi ile ilgili yeni bir strateji geliştirmeye çalışan Clinton, yaptığı son açıklamalarda Obama yönetiminin izlediği politikayı sürdüreceği mesajını verdi. Clinton, tıpkı Obama gibi terör örgütü PYD'ye silah desteğini artıracağını söyledi. Clinton'ın bir diğer önceliği ise 'uçuşa yasak bölge' oluşturmak ve DEAŞ ile hem Irak hem de Suriye'de mücadele etmek.
Clinton'ın göçmen politikası konusundaki vaatleri ise rakibi Trump'tan farklılaşıyor. Trump'ı göçmen karşıtı açıklamaları nedeniyle sık sık eleştiren Clinton, ABD'deki kayıtsız göçmenlere tam vatandaşlığa geçmelerini sağlayacak bir göçmen politikası öneriyor.
Başta DEAŞ ve El-Kaide olmak üzere birçok terör örgütü ile daha sert bir mücadele yürüteceğini söyleyen Clinton'ın uluslararası terörizm konusundaki en önemli çelişkisi ise PKK/PYD konusunda Obama'nın politikasını sürdürme arzusu.
Clinton'ın üzerinde durduğu bir diğer önemli konu ise siber güvenlik konusu. Seçim sürecinde Rusya'yı sık sık siber güvenlik üzerinden hedef alan Clinton, rakibi Trump'ı da Rusya yanlısı olmakla suçladı. Clinton, siber güvenlik konusunda yeni bir strateji geliştirmek istiyor.
Clinton'ın içerideki en önemli vaadi ise ekonomi konusunda. Clinton vergi sisteminde değişime gideceğini ifade ediyor. Clinton orta sınıfı hedef alan bir ekonomi politikası izleyeceğini belirtiyor.
Clinton'ın bir diğer vaadi ise sağlık konusunda Obama döneminde olduğu gibi yeni reformlar geliştirmek.
Clinton'ın aksine Asya politikasında sert bir tutum sergileyeceğini söyleyen Trump, Başkan olması halinde, Çin'e karşı hem ABD'de hem de Dünya Ticaret Örgütü'nde dava açması emrini vereceğini vaat ediyor.
Suriye konusunda Obama ve Clinton'ı eleştiren Trump, “Bırakın DEAŞ'ı Rusya bitirsin, bizim ne işimiz var" ifadeleriyle dış politikadaki değişiklik sinyallerini ortaya koyuyor.
Göçmenlere karşı “kati bir tavır" takınılmalı diyen Trump, Müslümanların ABD'ye alınmaması gerektiğini söylüyor. Trump, göçmen politikası nedeniyle sık sık eleştiriliyor.
Trump temel hedefini “radikal İslam'ın zemin kazanmasını durdurmak" olarak açıklıyor ve bu yolda NATO'yla ve Rusya, İsrail, Mısır, Ürdün ve “bu hedefe yardımcı olacak her ülke"yle çalışacağının sinyalini veriyor.
“Siber güvenliği en önemli önceliklerden biri yapacağım" diyen Trump siber güvenlik için ayrı bir güvenlik birimi kurarak, “Karşı tarafın elini kolunu bağlayacak bir siber güvenlik saldırı kapasitesi geliştirmek" istediğini söylüyor.
Trump, hem bireyler hem de şirketlerin ödeyecekleri vergi oranlarını düşürmeyi savunuyor
Trump'ın sağlık vaadi ise şöyle: Tüm Amerikalılar için tedavileri daha hesaplı hale getirerek, sağlık güvencesine sahip olanların sayısını artırmak ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak.
İki aday taban tabana zıt söylemlerde bulunsa da ortak oldukları iki şey var: ABD ekonomisini canlandırmak ve ABD'nin uluslararası arenada öncü olmasını sağlamak.