Komünist Parti Halkla İlişkiler Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Şü Guişiang, Pekin'de Associated Press ajansıyla yaptığı söyleşide, Uygur Özerk Bölgesi'ndeki güvenlik önlemlerinin gevşetilip gevşetilmeyeceğine ilişkin soruya "Şu anda kayıtsız kalamayız çünkü tehditler hala mevcut. Dört yıl boyunca terörizmden kurtulmuş olmak, hiçbir suretle tehlike veya tehdit olmadığı anlamına gelmez." yanıtını verdi.
Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığı haberlerini kesin bir dille reddeden Şü, "2014 yılından bu yana eğitim programları sayesinde 117 bin kişinin Çin'in diğer kesimlerine çalışmaya gittiğini" söyledi.
Şü Guişiang, ABD'nin zorla çalıştırılma haberleri üzerine Uygur Özerk Bölgesi'nden ithalatı engellemesine ilişkin olarak da "Sincan şirketleri, ABD pazarı veya bazı ABD şirketleri olmadan yaşayamayacak sanılmasın" dedi.
Uygur Özerk Bölgesi, son olarak Uygur Türkleri ve diğer azınlıkların pamuk tarlalarında zorla çalıştırıldığı haberleriyle gündeme gelmişti.
Washington'daki Komünizm Kurbanları Anma Vakfı Üyesi ve Çin konularındaki çalışmalarıyla bilinen Adrian Zenz, Çin'in Uygur Türkleri ve diğer azınlıkları pamuk tarlalarında zorla çalıştırdığına dair, 14 Aralık'ta Küresel Politika Merkezi'nde rapor yayımlamıştı.
Rapor üzerine merkezi İsveç'te bulunan giyim firması HM dahil dünyaca ünlü firmalar Uygur Özerk Bölgesi'nden pamuk alımını durdurmuştu.
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.