Çin Savunma Bakanlığı, ABD'nin iki güdümlü füze destroyerinin Tayvan Boğazı'ndan geçişiyle "Tayvan'ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı unsurlara yanlış sinyal gönderdiğini" belirterek, bu geçişi "güç gösterisi" olarak niteledi.
Bakanlık Sözcüsü Vu Çien yaptığı yazılı açıklamada, ABD donanmasına bağlı Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyerleri USS John S. McCain ve USS Curtis Wilbur Tayvan Boğazı'ndan geçişine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Çin Halk Kurtuluş Ordusuna (ÇHKO) bağlı hava ve deniz unsurlarının bölgeye sevk edilerek, ABD savaş gemilerinin boğazdan geçişlerini tamamlayana kadar izlediğini belirten Sözcü Vu, geçişi "güç gösterisi ve provokasyon" olarak nitelendirdi.
Vu, ÇHKO'nun ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumak ve her an tüm provokatif hareket ve tehditlere yanıt vermek için hazır ve teyakkuzda olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"ABD gemilerinin bu hareketi Tayvan'ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı unsurlara yanlış sinyal gönderdi, Tayvan Boğazı bölgesinin barış ve istikrarını ciddi şekilde tehlikeye attı. Bu harekete kesinlikle karşı çıkıyoruz."
ABD Donanması yaptığı açıklamada, "gemilerin Tayvan Boğazı'ndan uluslararası hukuka uygun, rutin geçiş gerçekleştirdiğini" kaydetmişti.
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.