Çekilme başladı askerimiz orada

Cuma namazını Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nde kılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, cami çıkışında basın mensuplarının Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin sorularını yanıtladı. Telefon diplomasisiyle devam eden bir süreç olduğunu dile getiren Erdoğan, “Sayın Trump ile yaptığım telefon görüşmesinden sonra, ‘yani bir heyeti buraya gönderebilirseniz ve heyetlerarası bir görüşmeyle bunu çok daha iyi bir yere taşıyabiliriz’ dedik. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığında bir gün öncesi ve bir gün sonrası heyetler gönderdiler ve bu heyetler benim de belirlediğim heyetlerle ön görüşmeleri yaptılar. Dün de final görüşmelerini yaptık, belirlediğimiz 13 maddelik ortak bildiriyi dünya kamuoyuna açıkladı” dedi.

120 SAATLİK SÜREÇ İŞLİYOR

Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu andan itibaren 120 saatlik bir süreç işliyor. Terör örgütü YPG’nin bu bölgeyi, yani özellikle de güvenli bölge olarak belirlediğimiz bölgeyi terk etmesi söz konusu. Bunun da zaten Sayın Trump’ın da ifade ettiği gibi 20 mil, bir rivayete göre 22 mil ama biz 32 kilometre olarak zaten bunu ifade etmiştik. Bunun yanında uzunluk itibarıyla da 444 kilometrelik bir uzunluk ki bu en batıdan en doğuya böyle bir durum var.

MUTABIK KALDIK

Şu anda dünkü görüşmelerimizde bu 120 saat içerisinde buraların boşaltılacağı konusunda mutabık kaldık. Bu süreci de ağırlıklı olarak Türkiye’nin riyasetinde ve birlikte bir dayanışma içerisinde yapma sözlerini de aldık. Ama sürekli irtibat halinde olacağız. Salı günü de Sayın Putin ile bir görüşmem olacak. Putin ile görüşmeyi de sürecin ayrı bir unsuru olarak kabul ediyorum. Bu görüşmelerle birlikte bölgeye de barışı, Barış Pınarı’yla inşallah getirmiş oluruz diyoruz.”

32 KM DERİNLİK 444 KM UZUNLUK

Sahadan gelen ilk bilgilerinin sorulması üzerine de Erdoğan, “Şu anda tabii bu konuda sabah Milli Savunma Bakanımla da görüştüm. Bunların başladığını (çekilme) kendileri de ifade ettiler. Bizim yine anlaşmamızın bir özelliği de oradaki güvenlik güçlerimiz alanı terk etmeyecek. Bizimkiler yine orada kalmaya devam edecekler ki gerçekten bu terör örgütü alanı terk ediyor mu etmiyor mu bunları göreceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, güvenli alanın hangi bölgeyi kapsadığına ilişkin soru üzerine, “32 kilometre derinlik, 444 kilometre uzunluk. Şu anda uygulamayı bir görelim. Bunun sınırı doğuda Irak sınırıdır” dedi.

SÜLEYMAN ŞAH TAŞINMAYACAK

Çatışmaların devam ettiği iddialarının dezenformasyon olduğunu belirten Erdoğan, Suriye’de bulunan ve daha önce yeri değiştirilen Süleyman Şah türbesinin eski yerine götürülüp götürülmeyeceği yönündeki soru üzerine, “Böyle bir şey söz konusu değil. Zaten eski yeri de bir taşımaydı” dedi.

Münbiç’ten Irak sınırına kadar
Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yabancı medya temsilcileriyle bir araya gelen Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı’nın iki temel amacı olduğunu dile getirerek, “Birincisi, PKK/YPG terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırmaktır. İkincisi de ülkemizde yaşayan 3,6 milyon Suriyeli’nin bir kısmını oluşturacağımız güvenli bölgede iskan etmektir” dedi. Erdoğan, “Münbiç’ten Irak sınırına kadar olan 444 kilometre uzunluğunda, 30-35 kilometre derinliğindeki güvenli bölgeye de 1 ila 2 milyon arasında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü planlıyoruz. Suriye kaynaklı göç akınından şikayetçi olan Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin mali desteğiyle bu bölgede her biri beşer bin nüfuslu 140 köy ve otuzar bin nüfuslu 10 ilçe inşa etmek için planlarımızı yaptık. Tabii bu planın ilk şartı bölgenin teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilmesiydi” diye konuştu.
Çıkmazsa daha güçlü vururuz
Barış Pınarı Harekatı’nda bugüne kadar 1.360 kilometre alan ile aralarında Tel Abyad ve Resulayn şehir merkezlerinin de bulunduğu 65 yerleşim birimini kontrol altına aldıklarını belirten Erdoğan, “Harekat boyunca 4 askerimiz ile 74 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit düştü. Ayrıca 20 sivil şehidimiz var. Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı da 750’yi buldu” dedi. Erdoğan, “Amerika 120 saatilik sürenin sona erdiği salı akşamına kadar bize verdiği sözleri tutabilirse güvenli bölge konusu çözülmüş olacaktır ama bu söz bilaistisna yerine getirilmemiş olursa 120’nci saatin sona erdiği dakika, Barış Pınarı Harekatımız kaldığı yerden çok daha kararlı bir şekilde devam edecektir” diye konuştu.
Temizlenirse mesele yok
Salı günü Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşeceğine işaret eden Erdoğan, “Bu meselenin Rusyaı ve rejimi ilgilendiren taraflarını görüşeceğiz. Amacımız Rusya ile makul ve herkes tarafından kabul edilebilir bir uzlaşmaya varmaktır. Bir tek şartımız, rejimin bulunduğu yerlerde PKK/YPG’nin tamamen temizlenmesidir. Eğer terör örgütleri Münbiç’ten çıkartılırsa, terör örgütleri aynı şekilde Ayn el-Arab’tan yani diğer adıyla Kobani’den çıkartılırsa bizim için hiçbir mesele yok. Yeter ki terör örgütlerinden buralar temizlensin ve bizim buralarda da kalmak diye derdimiz yine yok” dedi.
Güvenli bölgede 12 gözlem noktası
Erdoğan, toplantının soru-cevap kısmında ise özetle şu yanıtları verdi: “Güvenli bölgede 12 gözlem noktası kurmayı planlıyoruz. Eğer Suriye hükümeti kuzey Suriye’de hata yaparsa Türkiye yanıt verecek. YPG 750 kadar DEAŞ militanını serbest bıraktı, bunların 195’ini yakaladık. Geldiğimiz aşama zafer ya da mağlubiyet değil, teröre karşı bir zafer. Suriye’de oluşturacağımız güvenli bölge konusunda hangi adımların atılacağını Putin ile görüşeceğim. Trump’ın olumlu tavrına çevresindekiler de olumlu yaklaşırsa süreç hızlanır. Tel Abyad ve Resulyan şehir merkezleri dahil 65 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açılacak. Yaptırımlar mutabakat çerçevesinde kalkacak. Lindsay’i dürüstlüğe davet ediyoruz. Muhatabım Trump’tır. YPG’nin çekilmesinin sorumluluğu ABD’de. Terör örgütü çıktıktan sonra yine burada ABD ile birlikte yapacağımız çok şeyler olduğuna inanıyorum. Fırat’ın batısındaki barış çabasına Rusya önderlik etmeli ki bölgenin tamamında huzuru sağlayalım. Rakka güvenli bölgeye dahil edilirse 2 milyon sığınmacı dönebilir.”
Zamanı gelince gereği yapılacak
ABD Başkanı Donald Trump’ın siyasi ve diplomatik nezaketle bağdaşmayan bir mektubunun medyada yer aldığını söyleyen Erdoğan, “Elbette bizler bunu unutmadık. Unutmamız doğru değil ama bizim karşılıklı olan sevgi, saygımız da bunları sürekli gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bu konuyu bugünkü meselemiz ve önceliğimiz olarak da görmüyoruz. Vakti, saati geldiğinde bu konuyla ilgili olarak gerekenin yapılacağının da bilinmesini istiyoruz” diye konuştu.