Libya’daki darbeci Hafter, Suriye’de PKK işgallerini meşrulaştırmak için kullanılan “DEAŞ ile mücadele” kartına sarılarak operasyon başlattı.
Hafter’in ülkenin güneyi ile petrolü kontrol etmek ve aralık ayındaki seçimde söz sahibi olmak istediği belirtiliyor. Hafter’in hareketliliği, Macron’un G-7’de Biden’a sunduğu Türkiye’yi Libya’dan çıkarma planıyla paralel yürüyor.
Suriye’de terör örgütü PKK ve uzantılarını meşrulaştırmak için kullanılan “DEAŞ’la mücadele” kılıfı bu kez Libya’da kendini gösterdi. Ülkenin dört bir yanındaki toplu mezarlarla anılan darbeci Hafter, “ülkenin güneyindeki teröristlere karşı” olduğu iddiasıyla askeri operasyon başlattığını ilan etti.
Ancak Libya’daki meşru hükûmet güçleri, Hafter’e bağlı grupların hareketliğinin gerçek amacının petrol limanlarını ele geçirmek olduğunu kaydetti.
Sebha askeri bölgesinin komutanı Ahmed el-Ataibi, Hafter terör örgütü güçlerinin konvoylar halinde geldiğini duyurdu.
Hafter’in arkasındaki güçlerin sözde
“teröre karşı düzenlenen”
bu operasyonu kullanarak, meşruiyet problemi yaşayan darbeci ismi, Libya’da düzenlenecek seçimler öncesi bir kez daha kopyala yapıştır formülüyle uluslararası kamuoyunda pazarlamayı amaçladığı belirtiliyor. Bu çerçevede Batılı ülkelerin Suriye’de terör örgütü PKK/YPG için kullanılan
bahanesinin Libya’da da devreye alındığı kaydediliyor.
HEDEFİ PETROL VE SEÇİMLER
Darbeci Hafter’in gerçek amacının Libya’nın tüm güneyini ve petrol limanlarını kontrol etmek olduğu ve aralık ayında düzenlenecek seçimler öncesinde söz sahibi olmak istediği belirtildi. Siyasi analist, Libya Entegrasyon ve Kalkınma Programı Direktörü Mustafa el- Sakizli de Hafter’in Güney Libya’ya askeri birlikler göndermesini,
“Hafter, stratejik bir alana hakimiyet kurup, gelecek seçimlerde söz sahibi olmaya çalışıyor. Siyasi gücü de silaha ve güce sahip olmak için talep ediyor”
yorumunu yaptı. El-Sakizli, Batılı ülkelerin Trablus’a desteğinin ise sadece görünüşte olduğuna dikkat çekti ve Hafter’e desteklerinin dolaylı yoldan devam ettiğini kaydetti.
SALDIRGANLIKTAN VAZGEÇMEDİ
“Hafter yaklaşık bir aydan beri askeri birliklerini topluyor ve güçlendiriyor. Hiç durmaya da niyeti yok. Geçtiğimiz ay Bingazi’deki askeri törende gövde gösterisi yaptı. Orada yaptığı konuşmada siyasi diyaloğa açık olduğunu ve sorunları siyasetle çözeceğini söyledi”
diyen el-Sakizli, “Ancak bu hiç gerçekçi değil. Hafter her zaman askeri seçeneği tercih etti” sözleriyle Hafter’in saldırganlıkta ısrarcı olduğunu kaydetti.
MACRON’UN PLANIYLA PARALEL
Amerikan Politico dergisi geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Türkiye’nin Libya’daki varlığını hedef alan bir planı ABD Başkanı Joe Biden’a sunduğunu belirtmişti.
Haberde, Libya’daki “yabancı askeri varlıkların” ülkeden ABD-Fransa iş birliğiyle çıkarılması öneriliyordu.
Hafter cephesindeki hareketliliğin de Macron’un planıyla paralel olduğu ve Fransa’nın Trablus’taki meşru hükûmeti devirme çabasından vazgeçmediği değerlendirildi.
Türkiye’nin Libya’daki rolünü de değerlendiren el-Sakizli,
“Trablus’un işgalden kurtarılmasında Türkiye tarihi bir rol oynadı. Eğer Libya’ya destek olmasaydı, Hafter büyük bir katliam yapacaktı. Daha sonraki süreçlerde halkımızın yanında yer aldı ve halen desteğini sürdürüyor. Libya’ya barış gelmesinde ve yeniden inşasında Türkiye’nin büyük bir rol oynayacağına inancımız tam”
ifadelerini kullandı.
#Hafter
#DEAŞ
#Libya
#PKK
#Suriye