Filistin’de işgal ve ablukaya rağmen Ramazan ve bayram coşkusu hiç eksik olmazdı. Ancak 6 aydır devam eden İsrail bombardımanı, yıkım, ölüm ve açlık, durumu değiştirdi. Gazze ve Filistin’in diğer bölgelerinde yaşayanlar artık bayram sevincinden çok uzak. İsrail saldırılarında yaralanıp tedavi için Türkiye’ye getirilen Gazzeliler de…
İsrail'in ağır bombardımanla harabeye çevirdiği Gazze’de yoğun saldırılar 6 aydır aralıksız devam ediyor. Hava saldırılarında yaralanan birçok Gazzeli, İsrail’in kısıtlamaları sonucu çeşitli ülkelere gönderilerek tedavi ediliyor. Türkiye’ye tahliye edilen Gazzeliler de yaşanan onca acının ardından Ramazan’ı hüzünle karşıladıklarını, şimdi ise sevdiklerinin kayıplarıyla bayramı da buruk karşılayacaklarını belirtti.
KALBİMİZDE DERİN YARALAR AÇILDI
Ailesinden 45 kişinin şehit edildiğini söyleyen Mahmut Ayyaş, "Gazze’deki yıkımda ailem, babam, annem, üç çocuğum, kız kardeşlerim, yeğenlerim herkes şehit oldu. Kız kardeşimin 3 çocuğu, ben, eşim ve bir çocuğum hava saldırılarından kurtulduk. Sevdiklerinizi kaybetmek, onların cesetlerine dahi ulaşamamak bir adam için çok büyük bir çaresizlik. Yaşadıklarımız her birimizin kalbinde derin yaralar oluşturdu. Onların ölümünün ardından hayatta kalmak çok zor geliyor. Onlarsız ilk Ramazan’ı geçirdik şimdi de ilk Ramazan Bayramı’nı geçireceğiz. Türkiye bize kucak açtı, Allah razı olsun ama kayıplarımız ve şehrimizin yerle bir edilmesi yüreklerimizi dağlıyor. Rabbim kalbimize ferahlık versin” şeklinde konuştu.
GAZZE'Yİ ARTIK ÖLÜM KOKUSU SARDI
7 Ekim öncesinde Gazze’de Ramazan Bayramı’nın büyük bir coşkuyla karşılandığını ifade eden Ayyaş, “Gazze’de Ramazan ayımız büyük bir coşkuyla karşılanırdı. Hep birlikte uzun aile sofralarında iftarlar ederdik, Ramazan Bayramı'nın gelmesini dört gözle beklerdik. Fakat şu an ne Ramazan'ı ne de bayramı yaşayamıyoruz. Bu Ramazan sessiz ve kimsesiz geçti bayramımız da öyle geçecek. Hayatımda yaşadığım en zor anları 7 Ekim’den sonra yaşamaya başladım. Her şey elimizden kayıp gitti. Gazzemiz çok mübarek ve güzel bir beldedir, orada yaşayan herkes ne kadar bereketli topraklar olduğunu bilir. Ama savaşlar nedeniyle bombalamaların yoğunluğu ve her yerdeki ölüm kokusu nedeniyle Gazzemiz cansız bir hale geldi. Şu an sadece yıkımın ve hayatta kalmaya çalışan sivillerin görüntüsü var. Her gün bir yakınımız daha öldürülüyor, dünya artık bu caniliğe son versin ve acil ateşkes sağlansın.” dedi.
TEK BAŞINA GEÇEN RAMAZAN VE BAYRAM
Gazze’de yaşadığı her anı büyük özlemle yad eden Abdulhakim Natat, “İşgalcilerin evimize düzenlediği hava saldırısında annemi, kız kardeşlerimi, onların kızlarını ve amcamı kaybettim. Onlarsız hayata yeniden başlamak çok zor, Ramazan’ı onlarsız tek başıma geçirdim. Şimdi ise bayramı onlarsız geçireceğim. Her gün sevdiklerinizin kaybını düşünmek onlardan uzakta kalmak, tek başınıza mücadele etmek bütün bunların tarifi çok zor. İşgalciler bizden sadece canlarımızı değil, bizim anılarımızı yaşanmışlıklarımızı da yerle bir etti. Çocukluk anılarım, geleceğim ve bugünüm hayatımdaki her şeyi mahvettiler. Gazze’de çok güzel günlerim geçti. Annemin şefkatini, bizi kucaklayışını, yaşadığımız her anı çok özlüyorum. Güzel şehrim şimdi terk edilmiş ölü bir şehre döndü, orada yaşam mücadelesi veren onurlu bir halk var. Gazze’den tahliye edildiğimde sanki oraya ruhumu kalbimi bırakmıştım. Acılar büyük ama bizim direnişimizde büyük. Bizler ülkemizi özgürleştirene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bütün kayıplarımıza acılarımıza rağmen teslim olmadan kendi hakkımızı savunup topraklarımızı özgürlüğüne kavuşturacağız.” ifadelerini kullandı.