ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, iki ülke arasındaki gerginliğin sıcak çatışmaya dönmesine ilişkin endişeler artarken video konferans yoluyla ilk yüz yüze görüşmelerini gerçekleştirdi.
Zirveye iki liderin yanı sıra, Çin tarafında Çin Başbakan Yardımcısı Liu He, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Yang Jiechi, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Xie Feng katıldı. ABD tarafında ise Hazine Bakanı Janet Yellen, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan dahil olmak üzere birkaç üst düzey ABD’li yetkili katılım gösterdi.
Konuşmasına Biden’e “eski dost” diye hitap ederek başlayan Çin Devlet Başkanı Xi açılış beyanında, Çin ile ABD’nin karşılıklı saygı göstererek, barış içinde bir arada yaşamanın ve karşılıklı yarara dayalı işbirliğinin yollarını araması gerektiğini söyledi. Xi, “Çin ile ABD, dünyanın en büyük iki ekonomisi ve BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olarak iletişim ve işbirliğini artırmalı” dedi.
İki ülkenin küresel sorumlulukları paylaşırken, dünyanın barış ve gelişmesini ilerletmek için birlikte çalışması gerektiğini kaydeden Çinli lider Xi, “Sayın Başkan Biden, konsensüs sağlamak, aktif adımlar atmak ve Çin-ABD ilişkilerinin müspet bir istikamette ilerlemesini sağlamak için sizinle birlikte çalışmaya hazırım” ifadelerini kullandı.
Xi Jinping, Biden’in ABD’nin Çin’e yönelik politikalarını rasyonel ve pragmatik bir yola döndürmesini temenni ettiklerini dile getirdi. ABD yönetimini Tayvan ile kurduğu yakın ilişkilerin hassasiyeti konusunda uyaran Xi, “Tayvan’ın bağımsızlığını savunan bölücü güçler tahriklerini sürdürür hatta kırmızı çizgilerimizi aşarlarsa sert tedbirler almaktan başka seçeneğimiz kalmayacak” diye konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden ise görüşmenin başlangıcında, iki ülke ilişkilerinde sade ve açık bir rekabetin güvence altına alınmasını sağlayacak samimi ve direkt tartışmalar yürütmeyi sabırsızlıkla beklediğini kaydetti. Biden, rekabetin çatışmaya dönüşmemesi için çalışılmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek iletişim kanallarının açık tutulması gerekliliğinin altını çizdi.
İki lider, ayrıca Kuzey Kore, Afganistan ve İran gibi bölgesel sınamalar üzerinde de fikir teatisinde bulundu.
Çin medyasına yansıyan haberlere göre, görüşme 3 saat 24 dakika sürerken, Biden’in ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemediğini söylediğine işaret edildi. Biden’in görüşmede ABD’nin Çin’in siyasi sistemini değiştirme arayışında olmadığını söylediği de ifade edildi.
Görüşmenin ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da Biden’in görüşmede ABD’nin Çin’in Sincan, Tibet ve Hong Kong’daki uygulamaları ve genel olarak insan hakları konusundaki endişelerini dile getirdiği belirtildi. Biden’in Xi’ye Tayvan Boğazı’nın barış ve güvenliğinin tek taraflı olarak değiştirilmesine karşı çıktığını belirttiği aktarılan açıklamada, “Başkan Biden, Tayvan ile ilgili olarak, ABD’nin ‘Tek Çin’ politikasına bağlılığını, Tayvan ile İlişkiler Yasası, üç Ortak Bildiri ve Altı Teminat’ı izlediğini, Tayvan Boğazı’ndaki statükoyu tek taraflı olarak değiştirme veya barış ve istikrarın altını oyma çabalarına sert bir şekilde karşı çıktığını vurguladı” ifadelerine yer verildi.
Öte yandan, iki lider, Biden’in başkanlık koltuğuna oturmasının ardından iki kez telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.