Beyrut'taki patlamayla ilgili korkunç detay: 60'dan fazla kişi kayıp

Uluslararası Polis Teşkilatı (Interpol), Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin kimlik tespiti için Lübnan'a uluslararası uzmanlardan oluşan bir ekip gönderecek. Beyrut Valisi Mervan Abbud da Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamanın yol açtığı zararın 10 ila 15 milyar doları aşabileceğini belirtmişti.

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah yaptığı televizyon konuşmasında Beyrut'taki korkunç patlamaya değindi. Nasrallah, "Basın ile bazı siyasi güçler yargısız infaza gittiler. Bunlar, Beyrut Limanı'nda yaşanan patlamanın Hizbullah'ın füzeleri veya cephaneliğinden kaynaklı olduğunu öne sürdüler. Resmi makamların limanda silah olmadığını, patlayan maddenin amonyum nitrat olduğunu açıklamaları üzerine ise söz konusu maddenin bize ait olduğu suçlamasına sarıldılar" diyerek Beyrut Limanı'nın kendilerinin kontrolünde olmadığını ve içindekilerini de bilmediklerini belirtti.

Ülke yönetiminin paylaşımını dini ve mezhepsel bağlar temelinde tesis eden Taif Antlaşmasının sona ermesinden bu yana Lübnan etkili yerel güçlere bağlı ya da bölgesel ve uluslararası aktörlerle ilişkili siyasi denklemlerle yönetiliyor. Ülkede devletin yokluğu nedeniyle devlet kararlarının ve devlet dairelerinin çoğunun gayriresmi olarak Hizbullah'a bağlı olduğu konusu Lübnan'ı gözlemleyenler açısından aşikar bir durum. Eski Başbakan Refik Hariri'nin de 2005'te öldürülmesinin ardından ülke kurumsal olarak bölündü ve neredeyse devletin yok olmasına yol açtı.

Lübnan Sağlık Bakanı Hasan, Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamayla ilgili yeni bilgiler paylaştı. Hasan, hayatını kaybedenlerin sayısının 154'e yükseldiğini açıkladı.

Beyrut Limanı'ndaki patlama ile ilgili açıklamalarda bulunan Lübnan Devlet Başkanı Avn, ''Patlamanın nedeni henüz belirlenmedi. Bir roket, bomba veya başka bir eylem yoluyla harici müdahale olasılığı var'' dedi.

Cuma namazını Ayasofya Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkışta önemli açıklamalar yaptı. Beyrut'taki patlama için "gerçekten çok ama çok büyük bir felaket" derken, Mısır'ın Yunanistan ile yaptığı sözde MEB anlaşmasını da "hiçbir kıymeti harbiyesi yok" sözleri ile yorumladı. Ekonomide son iki günde yaşanan gelişmelere de değinen Erdoğan, Türkiye'nin dimdik ayakta olduğunu vurgulayarak "Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Bugün dünden daha güçlüyüz. Yarın daha güçlü olacağız" dedi. Türkiye'nin şu anda 105 milyar dolar döviz rezervi olduğunun altını çizen Erdoğan, siyasetteki gelişmeleri de ele aldı. Erdoğan, Muharrem İnce'nin CHP'den istifa ederek yeni parti kuracağına dair çalışma yapmasını "en doğal hakkıdır. Eski bir siyasetçidir" ifadeleri ile değerlendirdi. Bahçeli'nin Akşener'e yaptığı 'evine dön' çağrısıyla ilgili de konuşan Erdoğan, ''Yadırgadığım bir davet değil. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir" dedi.

Türkiye, Beyrut Limanı’ndaki patlama sonrası Lübnan’a yardıma koşan ilk ülke oldu. Tıbbi ve insani malzemeler ile arama-kurtarma personeli taşıyan A 400M tipi askeri kargo uçağı önceki gece yarısı Beyrut’a ulaştı. Uçağı karşılayan Beyrut Büyükelçisi “Türkiye, Beyrut’u yalnız bırakmayacak” dedi. Afet bölgesine 40 kişilik ekiple giden AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da “Felaket bitene kadar buradayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan’ın eski başbakanları ortak bir bildiri yayımlayarak soruşturma için uluslararası bir komisyon kurulmasını istedi. Ancak Başkan Yardımcısı Elie Ferezli, “Lübnan devletinin yok sayılması anlamına gelir” diyerek soruşturmaya karşı çıktı. Ülkede Cumhurbaşkanı Hristiyan, Başbakan Sünni, Meclis Başkanı ise Şiilerden seçiliyor.

Lübnan’ı yakıp yıkan patlamanın şiddeti gün geçtikçe ortaya çıkmaya devam ediyor. 1 milyon kişiyi etkileyen patlamada henüz ölenlerin tamamına ulaşılamadı. Yardım için bölgeye giden Türk STK’ları gördükleri tabloyu şu sözler açıklıyor: Apartmanların üst katları ceset dolu. 30 kilometrelik alan tahrip edilmiş.