Azerbaycan ordusunun, işgal altındaki Dağlık Karabağ'ı kurtarmak için başlattığı askeri harekat 10. gününe girdi.
Dünyadaki sayılı ordularının Dağlık Karabağ gibi bir coğrafyada harekat yapabileceğini ifade eden Başbuğ, şöyle devam etti:
"Böyle zorlu bir harekat öncesi, kurmay kadroların sahayı çok iyi şekilde çalışması gerekiyordu. Harekatın ilerleyişi baktığımızda bu harekat planının Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından hakkının verilerek yapıldığını net olarak ortada. Çünkü şuursuzca yapılsaydı, kargaşa, kaza ve kayıplar söz konusu olurdu.
Azerbaycan'ı gerçekten tebrik etmek lazım. 1990'larda bağımsızlığını ilan edene kadar, Rusya'nın Azerbaycan üzerindeki psikolojik asimilasyonu görebiliyordunuz. Oradan gelen kardeşlerimize verdiğimiz eğitimlerle askeri ruhun yaşandığı bir süreç yaşandı. Azerbaycan süreci çok iyi değerlendirdi. 30 yıllık bir sürede, o yılların verdiği baskıdan kurtulma ve açığı telafi eden bir Azerbaycan tablosu ortaya çıktı."
Azerbaycan ordusunun 5 farklı cepheden hilal taktiği ile bir harekat başlattığını hatırlatan Başbuğ, "Bir kuşatma planı içeren bir harekat bu. Terter'de yapılan harekat kuzeyde devam ediyor. Ağdere istikametinde yapılan bir harekat daha var. Cebrail'den gelen müjde ile artık Kelbecer'e giden ve kuşatmaya giden bir harekatın başlangıcındayız. Bunlar eski Türk devletlerinin uygulandığı savaş stratejidir. Bu taktiğin uygulandığını görüyoruz." diye konuştu.
"Bu tür harekatlarda süre vermek için henüz çok başındayız. Doktrin açısından doğru değil. Süreyi etkileyen çok fazla faktör var. İklim, coğrafya, yeni olağanüstü durumlarla karşı karşıya gelinmesi gibi. Azerbaycan ordusu çok kısa bir sürede çok büyük başarı ile bugüne gelebildi. Bundan sonraki süreç çok daha kolay ilerleyecek. Çünkü zor olan başlangıçtır. Ermenistan en büyük direnci ilk safhada gösterdi. Bu kırıldıktan ve belli aşama geçildikten sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecek.