Ölüm oranlarının yaşlılarda daha yüksek seyrettiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı Avrupa’daki huzurevlerinde bir dizi önlem alındı.
Bir taraftan huzurevi sakinleri ve çalışanlarına Kovid-19 bulaşmaması için ziyaret yasağı gibi önlemler alınırken, diğer taraftan tıbbi malzemenin tedarikinde sıkıntı yaşanıyor.
Bazı aileler virüse karşı yeteri koruma olmadığı gerekçesiyle yakınlarını huzurevlerinden çıkarmak istiyor.
Almanya’da huzurevlerine ziyaretlerin sıkı bir şekilde kısıtlanmasına ve yaşlılara dışarı çıkma yasağı getirilmesine rağmen hem çalışanlarda hem de burada kalanlarda Kovid-19 sıkça görülmeye başlandı. Ayrıca son dönemde huzurevlerinde koronavirüsten dolayı ölümler de arttı.
Almanya'da bulaşıcı hastalıklar alanında çalışmalar yürüten Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler, ülkede Kovid-19 sebebiyle yaşamını yitirenlerin yüzde 87’sinin 70 yaşın üzerinde olduğunu açıkladı.
Almanya'da yaklaşık 800 bin kişi huzurevlerinde yaşıyor bunların büyük bir bölümünün başka hastalıkları var.
Alınan tedbirlere rağmen huzurevlerinde vaka sayılarının artmasının önüne geçilemiyor.
Berlin’deki Reinickendorf İlçe Belediyesinin sağlık dairesinin yetkilisi Patrick Larscheid, en büyük sorunun bakıcıların virüsü huzurevlerine taşıması olduğunu belirterek, “Ancak biz onlardan vazgeçemeyiz.” sözleriyle bu konudaki çaresizliği dile getirdi.
Almanya Hasta Koruma Vakfı Başkanı Eugen Brysch de, yaşlı bakımevlerinde personel ve tıbbi malzemelere ihtiyaç duyulduğunu aktararak “Yangın çıkmışsa sadece para havale etmek yeterli değil, personel ve malzeme de gönderilmesi lazım” ifadesini kullandı.
Ailelerin artan vakalardan dolayı umutsuzluğa düştüğünü de söyleyen Brysch, “(Aileler) Bizi arıyorlar ve koronavirüse yakalanmaması için yakınlarını huzurevlerinden nasıl alabileceklerini soruyorlar” şeklinde konuştu.
Brysch ayrıca, siyasetçilerin virüse karşı mücadelede yaşlı bakımevlerini ihmal ettiğini savundu.
Belçika'da da, diğer ülkelerde olduğu gibi tıbbi malzeme eksiliği yaşanıyor.
Öte yandan ülkede alınan önlemler kapsamında Belçika Yaşlılık Hastalıkları Bilimi Enstitüsü, kronik hastalığı bulunan ve Kovid-19’a yakalanan yaşlı kişilerin hastanelere gönderilmemeleri ve huzurevlerinde tutulmaları yönünde bir yönerge yayımladı.
Alınan önlemlere rağmen Belçika’nın Valonya bölgesinde bulunan Namur kentinde “La Quiétude" adlı huzurevinde 4 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. 100 sakini bulunan huzurevinde birçok kişi ve personelin daha hasta olduğu, bazılarının karantinaya alındığı aktarıldı. 2 kişinin ise hastaneye kaldırıldığı ve durumlarının kritik olduğu ifade edildi.
Brüksel’deki 300 odalı La Cambre Huzurevi ise pozitif vakaların ortaya çıkmasının ardından karantinaya alındı. 12 kişinin hastaneyi kaldırıldığı, bazılarının durumunun kritik olduğu bildirildi.
Fransa'da ise yaşlı bakımevlerine Kovid-19 kaynaklı gerçekleşen ölümler hakkında henüz resmi açıklama yapılmadı ancak Fransız basınında yer alan haberlerde en az 109 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Bununla beraber, 100 devlet hastanesi ve 3 bin 800 yaşlı bakımevini çatısı altında toplayan Fransa Hastaneler Federasyonu Başkanı Frederic Valletoux, Paris'in de içinde olduğu Ile-de-France bölgesinde 700 yaşlı bakımevinden 100-150'sinde koronavirüs tespit edildiğini bildirdi.
Yaşlı bakımevlerinde yaşanan en büyük sorunlarından biri, buralarda çalışan sağlık personelin yeteri kadar maskeye sahip olmaması.
Zira, Kovid-19 ile mücadele eden doktor ve hemşireler maske yetersizliği nedeniyle bir süredir şikayetlerini dile getiriyor.
Sağlık çalışanları avukatı Fabrice Di Vizio, Veran'a tepki göstererek, "Acil servisinde çalışan bir doktor arkadaşım (Kovid-19 nedeniyle) yoğun bakımda ve durumu iyi değil. Bu, sizin (Olivier Veran) hatanız. Başından beri maskesi yok ve başına gelecekleri bekliyordu. Bu bir skandal" ifadelerini kullanmıştı.
İspanya ise Kovid-19 salgınının çıkmasından bu yana bin 600'dan fazla bakımevindeki yaşlı hayatını kaybetti. Bunlardan bin 100 kadarı Madrid'de tespit edildi.
Bazı yaşlı bakımevlerinin terk edilmiş olduğu ve birinde yaşlıların yataklarında ölü halde bulunduğunun açıklanmasının ardından savcılık, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Avrupa’da en hızlı önlem alan ülkelerden olan Avusturya’da ise yaklaşık 8 huzurevinde 60 vaka tespit edildi.
6 huzurevinde 12 kişide virüs tespit edilen, 22 kişinin de karantinaya alındığı Çekya'da ise huzurevlerine kabul edilecek kişilerin 14 günlük karantina sürecine tabi tutulması kararı alındı.
İtalya’da huzurevlerindeki durum da endişe veriyor.
Basında yer alan bilgilerde özellikle Milano yakınlarındaki Mediglia kasabasındaki 61 ölümde koronavirüs etkisi aranıyor.
Koronavirüsten en çok ölüm ve vakanın görüldüğü Bergamo vilayetinde de 20 günde bakımevlerinde kalan 600 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
Bergamo’dan sonra en çok etkilenen Brescia’da da bir bakımevinde hayatını kaybeden 33 kişinin Kovid-19 nedeniyle öldüğü kesinleşti.
Huzurevlerinde çalışan çok sayıda kişinin de kendini karantinaya almış olması nedeniyle yaşlılarla ilgilenecek pek kimsenin de kalmadığı, hatta ailelerin son dönemlerde buralarda kalan yakınlarına ulaşamamaları sebebiyle endişeli oldukları aktarılıyor.