ABD, Katar ve Mısır'ın geçtiğimiz hafta yayınladığı üçlü bildiriyle Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasına ulaşılması için yapılacak yeni müzakereler, bugün tartışmalar arasında başlıyor. İsrail medyası, yeni müzakerelerin Hamas'ın 10 aydır elinde tuttuğu İsrailli esirleri kurtarmak için "son şans" olduğuna vurgu yapıyor. Hamas tarafı ise İsrail'in 31 Temmuz'da İsmail Heniyye'yi suikastla öldürmesinin ardından müzakereler öncesi somut adım atılmasını talep ederek Doha'ya heyet göndermeme kararı aldı. Netanyahu ise daha anlaşmanın önünü kapayan yeni şartlar getirmeye devam ediyor.
İsrail medyasının verdiği bilgiye göre, Savunma Bakanı Yoav Gallant, önceki günkü kabine toplantısında müzakerelere ilişkin konuşmasında, esir takası anlaşmasına ulaşılmasını İsrail tarafının engellediğini söyledi. Netanyahu, Gallant'ı "Savaş şartlarına bu açıklamaları yaparak İsrail'e zarar vermekle" suçladı. Müzakere masasında yaşananlar ise Gallant'ı doğruluyor. Netanyahu, 31 Mayıs'ta ABD Başkanı Joe Biden tarafından açıklanan ateşkes ve takas planını kabul etmesine rağmen bu planın ön görmediği şekilde İsrail ordusunun Gazze'de belli noktalarda kalmasını ve Filistinli siviller Gazze'nin kuzeyine dönmemesini isteyerek müzakereleri çıkmaza sürüklüyor.
İsrail'in ateşkes imkanını zora sokan diğer hamlesi ise Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye'yi, İran'ın başkenti Tahran'da suikastla öldürmesi oldu. Suikast, bir yandan bölgedeki gerilimi artırırken diğer yandan İsrail'in ateşkes istemediğini ortaya koydu. Yeni Şafak'a konuya dair açıklamalarda bulunan Filistinli yazar ve siyasi analist İbrahim el-Medhun, “Heniyye suikastı, kesinlikle durumu büyük ölçüde karmaşıklaştırdı. Bununla birlikte, Yahya Sinvar'ın varlığı bir anlaşmaya ulaşılmasını engellemez, aksine bu süreçte olumlu bir rol oynayabilir. Eğer İsrail işgali kalıcı bir ateşkesi ve Gazze'den çekilmeyi kabul ederse bu gerçekleşebilir. Bu nedenle Hamas, İsrail'in ateşkesi kabul edip somut adımlar atmadıkça herhangi bir müzakereye katılmayacaktır. 15 Ağustos'ta Washington ve arabulucuların davetini de bu yüzden reddetti” dedi. Hamas'ın Lübnan Temsilcisi Ahmed Abdulhadi de CBS News'e açıklamasında, Hamas'ın Biden tarafından ilan edilen müzakere şartları çerçevesini kabul ettiğini ve İsrail'in ek talepler getirmesi nedeniyle müzakerelere katılmayacağını aktardı.
Doha'daki yeni müzakere sürecine öncülük eden ABD yönetimi de baskı kurmasına rağmen İsrail'i ateşkese razı edemiyor. Biden, Heniyye suikastının ardından Netanyahu ile yaptığı görüşmede kızgın bir ses tonuyla ateşkes istemişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise taraflarla görüşmek üzere Orta Doğu'da ziyaretler düzenleyeceğini ilan etmişti. Axios'un verdiği bilgiye göre Blinken, ziyaretini bölgedeki belirsizlik nedeniyle iptal etti. Buna rağmen ABD'nin İsrail'e silah ve finans desteğini sürdürmesinin İsrail'in tavrına ABD'nin de ortak olduğunu ortaya koyduğu yorumlarına sebep oluyor.
Yeni Şafak'a ateşkes sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Filistinli yazar ve siyasi analist İbrahim el-Medhun, Heniyye suikastıyla İsrail'in ateşkes yerine bölgesel savaşı istediğini gösterdiğini vurgulayarak, "Netanyahu'nun suikast için İran'e seçmesi, bölgeyi bir bölgesel savaşa sürükleme arzusunu taşıyor. Netanyahu'nun aynı zamanda ABD'yi bu savaşa dahil etme niyeti de var. İsrail, tek başına bu durumu yönetemeyeceğini biliyor ve bu yüzden ABD'nin gücüne güveniyor. Heniyye'nin suikasta uğraması, kırmızı çizgilerin aşılması anlamına geliyor" yorumunu yaptı.
Sinvar’ın 10 aydır hem siyasi hem de askeri alanda direnişin bir numaralı ismi olduğunu söyleyen “Bu seçim, İsrail işgaline bir meydan okuma mesajı ve özellikle Yahya Sinvar'ın 7 Ekim 2023'te bir dönüm noktası oluşturan Aksa Tufanı operasyonunun mimarı olarak, bu operasyona desteğin yenilenmesi anlamına geliyor. Sinvar'ın seçilmesiyle, Hamas'ın politikalarında büyük bir değişiklik beklenmiyor, zira hareket bir savaş halinde ve halkımız bir soykırıma maruz kalıyor. Gazze Şeridi'nde güçlü bir direniş, Kassam Tugayları tarafından yönetiliyor. Sinvar, günlük olarak hareketin liderliğine talimatlar gönderen ve müzakerelere etkin bir şekilde katılan, sahada olanları aktaran, kesin kararlar alabilen bir liderdir. Sinvar'ın 10 aydır Gazze'de İsrail işgaline karşı başarıyla direnmesi, onun çok daha büyük roller üstlenebileceğini gösteriyordu. ” dedi.
İşgalciler, ateşkesi kabul edip somut adımlar atmadıkça Hamas herhangi bir müzakereye katılmayacağını söyleyen Al-Medhun, “Ateşkes müzakerelerine ve bir anlaşmaya ulaşma sürecine gelince, Heniyye'nin suikasta uğraması kesinlikle durumu büyük ölçüde karmaşıklaştırdı. Bununla birlikte, Yahya Sinvar'ın varlığı bir anlaşmaya ulaşılmasını engellemez, aksine bu süreçte olumlu bir rol oynayabilir. Eğer İsrail işgali kalıcı bir ateşkesi kabul eder, Gazze Şeridi'nden çekilir ve Filistin halkına yardım etmeye başlarsa, bu gerçekleşebilir. Ancak, Heniyye'nin suikasta uğraması müzakerelere büyük bir darbe vurmuş ve onları neredeyse bitirme noktasına getirmiştir. Bu nedenle Hamas, İsrail'in ateşkesi kabul edip somut adımlar atmadıkça herhangi bir müzakereye katılmayacaktır. 15 Ağustos'ta Washington ve arabulucuların davetini de bu yüzden reddetti.” dedi.
İşgalci İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik 313 gündür sürdürdüğü saldırılarda toplam ölü sayısı 40 bine ulaşırken, yeni doğan bebekler kısa süre sonra saldırılar ya da yetersiz imkanlar yüzünden can veriyor. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in vahşi saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten sonra doğan 115 bebeğin İsrail saldırılarında hayatını kaybettğini bildirdi. Filistin basını, önceki gün İsrail saldırılarında yaşamını yitiren yeni doğmuş Aysal ve Ayser adlı ikiz bebeklerin görüntülerine yer vermişti. Bakanlık, İsrail saldırılarında en son hayatını kaybeden bebeklerin, 9 Ağustos’ta doğan 4 günlük Aysal ve Ayser adlı ikizler olduğunu ifade etti.