ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan ziyareti sonrası gözler suların ısındığı Asya Pasifik’e çevrildi. Uzmanlar 6 farklı savaş senaryosu üzerinde dururken, kıtada jeopolitik fay hatlarında gerilim yoğunlaştı. Çin, Tayvan, Japonya, Hindistan, Pakistan ve Afganistan gibi aktörlerin dahil olduğu savaş senaryoları ön plana çıkarken, teorilerin ortak noktası ise ABD’nin krizlerin merkezinde yer alması oldu.
ABD’nin Afganistan’dan kaotik çekilmesiyle odağına Asya-Pasifik bölgesine alması, bölgedeki sıcak çatışma olasılıklarını artırdı. ABD Temsilciler Meclisi Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyaretiyle tırmandırdığı gerilim ve Çin’in verdiği askeri nitelikteki tepki, kıtada yaşanabilecek savaşlarla ilgili senaryoların belirmesine neden oldu. Değişen güç dengesinin Asya Pasifik bölgesindeki jeopolitik fay hatlarında kırılmalara neden olduğuna işaret eden Japonya merkezli Nikkei Asia, kıtada “donmuş çatışma bölgelerinde” patlak verebilecek 6 savaş senaryosunu derledi. Tüm savaş senaryolarının ortak paydası olarak ABD ön plana çıkarken, söz konusu durum “ABD, hegemonyasını sürdürmek için bölgeyi kaosa sürüklüyor” yorumuna neden oldu.
Tayvan’a karşı “stratejik belirsizlik politikası” yürütmesine karşın meydan okurcasına bir ziyaret gerçekleştiren ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin bu hareketi, Taipei yönetimi ile Pekin arasında tansiyonu yükseltti. Ziyaretin ardından Çin, Tayvan’ı abluka altına alan bir dizi provokatif tatbikat gerçekleştirdi. Pekin yönetimi, bağımsızlık iddiasındaki Tayvan’ı “Tek Çin” politikası kapsamında kendi toprağı olarak görüyor. ABD ve Batı’nın sözlü desteğini alan Taipei yönetiminin “ hür Tayvan” hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, tüm dünyayı etkileyecek çatışmaları ve savaşı tetikleyebilir.
DÜNYANIN EN YÜKSEK CEPHESİ
Dünya’nın en yüksek savaş cephesi olan Himalaya Dağları, Çin ve Hindistan arasında on yıllardır sayısız çatışmaya sahne oldu. 1962’den beri devam eden husumet, son iki yıldır Galwan vadisinin doğu Ladakh bölgesinde yoğunlaştı. Gerilimi azaltmak adına iki ülke de bölgedeki birliklerine mühimmat desteğini minimum düzeyde tutsa da, 2020 yılında yaşanan çatışmada 4 Çinli askere karşılık 20 Hint ordusu mensubu yaşamını yitirdi. Taraflar son olarak Ocak 2021’de karşı karşıya geldi. ABD, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasına rağmen Türkiye’ye uyguladığı CAATSA (ABD’nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarından muaf tuttuğu Hindistan’a, 500 milyon dolarlık askeri yardım paketi üzerinde çalıştığını duyurdu. Beyaz Saray yetkilileri, Hindistan’ı, “bölgede Çin’e karşı uzun vadeli güvenlik ortağı olarak gördüğünü” beyan ederek askeri anlamda destekleyeceğinin sinyalini verdi. Uzmanlar iki ülke arasında, Galwan husumeti nedeniyle önümüzdeki 5 sene içinde bir savaşın çıkabileceği görüşünde.
SENKAKU ADALARI PAYLAŞILAMIYOR
Doğu Çin Denizi’nde Japonya tarafından yönetilen ve Çin tarafından hak iddia edilen, üzerinde yerleşim bulunmayan Senkaku Adaları (Çin Diayüdao Adaları olarak kabul ediyor), iki ülkeyi karşı karşıya getiriyor. Çin, adaların kontrolünü Japonya’dan almaya yönelik çabalarını, 8 Aralık 2008’de, iki savaş gemisini ada civarındaki Japon karasularına sokarak başlattı. Eylül 2012’de Japonya’nın adaları kamulaştırması sonrası Pekin yönetimi tacizlerini arttırdı. Adaların statüsüne ilişkin görüş belirtmeyen ABD, buna karşılık Japonya ile yaptığı güvenlik anlaşması nedeniyle, olası bir Çin müdahalesinde Tokyo yönetiminin haklarını savunacağını açıkladı. Uzmanlar, Tayvan’daki açmazla eş zamanlı olarak Pekin’in Japonya ile de hesaplaşmaya girebileceği kanaatinde.
DÜŞMAN KARDEŞLER ARASINDA İPLER GERİLDİ
1950 yılında ABD ve Batı destekli Güney Kore ile Sovyetler Birliği ve Çin destekli Kuzey Kore arasında yaşanan, 3 milyon insanın hayatını kaybettiği Kore savaşı 1953 yılında ateşkes anlaşması ile sona ermişti. İki ülke barış anlaşması imzalamadı. Kuzey ve Güney, teknik olarak savaşta ve donmuş bir ihtilaf halinde. İki ülke arasında 4 km genişliğinde ve 250 km uzunluğunda askerden arındırılmış bir tarafsız bölge oluşturuldu. Kuzey Kore’nin askeri silah programına yaptığı yatırımı artırması, tansiyonu yükseltti. Güney cephesinde ise mayıs ayında seçilen Başkan Yoon Suk-yeol, Kuzey’in agresif tutumuna benzer şekilde cevap vermenin uygun olduğunu beyan etmesi, bu doğrultuda ABD’nin düzenlediği tatbikatlara katılması iki ülke arasında gerilimin artmasına neden oldu. Uzmanlar, Pyongyang yönetiminin nükleer cephaneliğe sahip olması nedeniyle iki ülke arasında patlak verecek savaşın küresel bir etki düzeyi olacağı görüşünde.
FAY HATTI KEŞMİR MESELESİ
1947’de Pakistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi sonrası Pakistan ve Hindistan arasında 4 savaş yaşandı. 1948 ve 1999 yılında Pakistan ve Hindistan güçleri, Keşmir’de kontrol sağlamak için karşı karşıya geldi. Srinagar başta olmak üzere bölgenin güney kısmı Hindistan’ın Cemmu ve Keşmir eyaleti olarak kalmış, kuzey kısmı ise Pakistan’ın kontrolü altına girmiştir. Pakistan’ın kontrolü altındaki bölgeye ‘Azadi Keşmir’ denilmektedir. 2019’da Hindistan’ın Cammu Keşmir’i ülke toprağı sayan kararı sonrası, iki ülke diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürdü. 1965 ve 1971’de büyük çaplı savaşlar da yaşandı. Pakistan, 1971 savaşının bir sonucu olarak doğu bölgesini, şimdiki Bangladeş’i kaybetti. Yeni Delhi yönetimi son yıllarda, ABD öncülüğünde batı ile temaslarını artırırken, Çin ise “Bir Kuşak Bir Yol” projesi başta olmak üzere Pakistan’a milyarlarca dolarlık yatırımlarda bulunuyor. Uzmanlar önümüzdeki 5 sene içinde, Pakistan ve Hindistan arasında çatışma ihtimalini düşük buluyor. Ancak bu iki ülke arasındaki gerilim alanlarının, ABD-Çin sürtüşmesinde bir satranç tahtasına dönmesinden endişe duyuyor.
20 yıllık kanlı ABD işgali sonrası ülkede yönetimi Taliban güçleri devraldı. Büyük çatışmalar sona erse de, siyasal izolasyona maruz kalan ülkede insani kriz had safhaya ulaştı. Afganistan’da Taliban iktidarında geçen bir yıl içinde şiddet olaylarında yüzde 18’lik ciddi bir düşüş gözlemleyen uzmanlar, insani krizin ülke içinde kargaşa ve bölünmelere yol açabileceği endişesinde hem fikir. Çekilmenin ardından ABD ve Batı’nın sırtını döndüğü Taliban yönetimi, son dönemde Çin ve Rusya ile diplomatik temaslarını hızlandırdı. Uzmanlar, ekonomik kriz ve kıtlıkla mücadele eden Afganistan’da oluşabilecek bir otorite boşluğunun, farklı silahlı grup ve aşiretler arasında rekabet sahasına zemin hazırlayabileceği görüşünde.
Her taşın altından çıkıyor
Tansiyonun her geçen gün yükseldiği Asya Pasifik’te, her kriz ortamında ABD’nin parmak izini görmek mümkün. Avustralya, Hindistan ve Japonya ile 2007 yılında, Çin’in “Asya’nın NATO’su” dediği QUAD’ı kuran Washington yönetimi, 2021 yılında Asya askeri yapılanmasının son halkası olarak AUKUS’u (Avustralya, İngiltere, ABD) ilan etti. Başta Japonya, Güney Kore ve Tayvan olmak üzere Pekin ile ihtilaf yaşayan ülkelerle sık sık askeri tatbikatlar düzenleyen ABD, kıta genelinde tansiyonun yükselmesinde baş aktörlerden biri haline geldi. Son olarak ABD tarafından Tayvan’a yapılan üst düzey ziyaretler ve anlaşmalar Washington’ın bölgedeki ipleri germeye devam edeceğinin sinyali olarak değerlendiriliyor.
#Tayvan
#ABD
#Afganistan
#Rusya
#Çin