Avrupa’da hızla yükselen İslomofobi ve ırkçılık, yüzünü bir kez daha gösterdi. Almanya’nın Köln kentinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı Keup Caddesi’nde düzenlenen çivili bomba saldırısının 15’inci yıldönümüne günler kala, bazı semt sakinlerinin posta kutularına tehdit içerikli el ilanları bırakıldı. Üzerinde Nazilerin işareti olan gamalı haç sembolü bulunan ve Müslümanlara Almanya’yı terk etmeleri çağrısı yapılan mektuplarda, kısa süre içinde Müslümanlara yönelik saldırıların başlayacağı ifade ediliyor.
El ilanlarının 29 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında posta kutularına atıldığı ancak olayla ilgili bilginin sosyal medya üzerinden yeni yayıldığı açıklandı. Almanya Nükleer Silahlar Bölümü (Atomwaffendivision Deutschland) adı altında gönderilen mektuplarda, “Almanya’daki Müslümanlar, bizim ülkemize istilanız başarısızlığa uğrayacak. Alman halkı uyanıyor, bize düşman olduğunuzu ve nefret ettiğinizi daha berrak bir şekilde görüyor. Siz Almanya’yı ve Avrupa’yı yok edecek, Yahudilerin araçlarısınız. Bundan dolayı her biriniz meşru birer hedefsiniz. Müslümanlar Almanya’yı terk edin. Sizi hedef alan saldırılar başlayacak” şeklinde ifadeler kullanılıyor. Mektupları toplayan Köln polisi, devlet güvenlik birimlerinin olayı takip ettiğini ve aynı isimli bir örgütün Amerika’da Neonazi örgütlenmesi olduğunu belirtti.
Keup Caddesi Esnaf Birliği Başkanı Meral Şahin, pazar günü caddelerinin bombalanışının 15. yılı dolayısıyla anma faaliyetleri düzenleyeceklerini, bu mektupların bununla ilgisi olup olmadığını bilmediklerini söyledi. Mektuplarda “Siz Müslümanlar hiçbir zaman bizi sevmediniz. Bizden nefret ediyorsunuz, biz bunun farkındayız. Bomba atacağız, sizleri öldüreceğiz. Aynı Yahudiler gibisiniz” şeklinde ifadelerin yer aldığını söyleyen Şahin, “İnsanları ürkütmek, korkutmak ve sindirmek için yapılan şeyler. Biz bunların gerçeğini de yaşadık o yüzden bunlar bizi korkutmaz” diye konuştu.
Almanya başta olmak üzere Avrupa’da yükselen İslamofobi ve ırkçılığın etkisiyle birçok ülke, Müslümanları kendi demokratik değerlerine yönelik bir tehdit ve tehlikeli bir öteki olarak görüyor. Ne var ki tırmanan fanatizmle mücadele etmesi gereken devlet kurumları, tehlikenin önüne geçmek için hiçbir çaba sarf etmedikleri gibi yükselen milliyetçilik söylemlerinin politika diline her geçen gün daha fazla hakim olması tehdidi daha arttırıyor. Giderek daha artan bu tehlike, Avrupa toplumlarınca görmezden geliniyor. İslamofobi ve ırkçılık bugün Avrupa’da hem devlet hem toplum nezdinde ‘normalleşmiş’ durumda. Müslüman ve Türk karşıtı politikalar, saldırıları normalleştirip meşrulaştırıyor.
Nasyonel Sosyalist (NSU) yeraltı terör örgütü 2000-2007 yıllarında işlediği ırkçı cinayetlerin yanı sıra Keup Caddesi’ne bombalı saldırı düzenleyerek, Türklerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgede kitlesel ölümler planlamıştı. NSU tarafından 9 Haziran 2004 tarihinde gerçekleştirilen çivili bomba saldırısında ölen olmamış ancak 5,5 kilogram ağırlığındaki bombayla etrafa saçılan yaklaşık 700 çivinin isabet etmesi sonucu 6’sı ağır 22 kişi yaralanmıştı.