Almanya'da 14 Mayıs cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine katılım yüzde 48 düzeyinde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 65,49 ile birinci olurken, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 32,52'de kaldı. Alman basınından Bild gazetesi, Erdoğan'a sandıklarda gösterilen yoğun ilginin sebebini bulmaya çalıştı.
"Başarısız entegrasyonun işaretleri: Bu yüzden birçok Alman-Türk Erdoğan'a oy veriyor" başlıklı haberde, bu durum mercek altına alındı.
Sandıklardan Erdoğan'a çıkan söz konusu oy oranı için "Bu rakam ortalığı karıştırıyor. Yani Almanya'da yaşayan Türklerin 3'te 2'si Erdoğan'a oy verdi. Bu nasıl olabilir?" denildi.
Birçok Alman-Türk'ün, Alman vatandaşlığına erişimi olmadığı için Erdoğan'a oy verdiği şeklindeki görüşlere işaret edilerek şunlar aktarıldı: Ama bu doğru değil. Hollanda'da neredeyse tüm Türkler Hollanda vatandaşlığına sahip, ancak çoğunluk Erdoğan'a oy veriyor. Pek çok Alman-Türk'ün kökeninin, Erdoğan'ın yüksek düzeydeki oranını açıklayamadığı, Batı Avrupa'da Erdoğan'a desteğin Anadolu'dan daha fazla olduğunun göze çarptığı kaydedildi.
Avrupa ülkesinin çeşitli kentlerindeki oy oranlarına dair haritanın paylaşıldığı haberin devamında şu tespitlere yer verildi: Avrupa'daki Türk toplumu, Türkiye'ye çok güçlü bir şekilde yönelmiş durumda. Erdoğan'a onay, Almanya'ya özgü değil. Almanya'daki sonuç, Fransa, Avusturya veya Hollanda gibi diğer Batı Avrupa ülkelerindeki sonuca benziyor: Yüzde 60-70 Erdoğan'a oy veriyor.
Bild'in seçim sonuçlarına dair başka bir haberinde ise "Erdoğan'a oy verme davranışı ile Almanya'ya duyulan sevgi" arasında bağlantı kurulmaya çalışıldığı görüldü. "Alman-Türkler Erdoğan'ı seviyor." ifadesi kullanılarak, söz konusu kesime suçlamalar yöneltildiği görüldü: Almanya'daki Türk kökenli insanların çoğu, güvenlik, refah, hukukun üstünlüğü ve refah devleti gibi kolaylıkları takdir ediyor. Ama Erdoğan'a oy vererek Alman toplumuna, siyasetine ve kültürüne karşı olduklarını çok bilinçli bir şekilde gösteriyorlar.