Türkiye’nin tüm uyarılarına karşı terör örgütü PKK/YPG’yi korumayı ve desteklemeyi sürdüren Avrupa Birliği ülkelerini terör bumerangı endişesi sardı. Yayınlanan bir raporda, Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG terör örgütüne katılan, eğitim alan ve çatışmalara giren Avrupa’daki aşırı sol terör grubu üyelerinin, ülkelerine dönüşte terör faaliyetlerinde kullanabileceği kabiliyetler edindiği belirtiliyor. Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, yaptığı açıklamada, YPG Avrupa’da terör örgütü sayılmadığı için bu kişilerle ilgili yasal takibat yapılamadığı uyarısında bulundu. De Kerchove tarafından hazırlanan ve AB üyesi ülkelerin delegasyonlarına gönderilen “Sol ve Anarşist Aşırıcılık ve Terörizmle Mücadele için AB Eylemi” başlıklı iç tartışma belgesi, AB’de sivil özgürlük konularını takip eden kâr amacı gütmeyen “Statewatch” isimli kuruluş tarafından yayımlandı.
Sol ve anarşist aşırıcılık kaynaklı terör olaylarının İtalya, Yunanistan ve daha az olmakla beraber İspanya’da yoğunlaştığı belirtilen belgede, “Avrupa’daki aşırı solcuların Suriye’nin kuzeyindeki sol eğilimli gruplarla (PKK/YPG) dayanışmaya büyük önem verdiği” aktarıldı. “Avrupalı aşırı solcularla Kürt organizasyonlar arasındaki bağlar son zamanlarda giderek güçlenmektedir” denilen belgede, “AB, YPG’yi terör örgütü olarak tanımadığı için silahlı savaşçı olarak bu gruba katılan gönüllüler yabancı terörist savaşçı olarak değerlendirilmemekte ve bu nedenle birçok AB ülkesinde haklarında yasal takibat yapılamamaktadır” denildi.
Belgede söz konusu terör grubu üyeleri için, “Birçoğunun çatışmalara katıldığını inkar etmesi, bu kişiler hakkındaki yasal takibatı daha da zorlaştırmaktadır. Cihatçı gruplara katılan Avrupalılar gibi Suriye’deki solcu ve anarşist savaşçılar, Avrupa’daki terör faaliyetlerinde kullanabilecekleri muharebe kabiliyetleri edinmekte veya bunları güçlendirmektedir” ifadelerine yer verildi. Raporda, Fransa’da geçen yılın sonunda terör saldırısı hazırlığındaki bir gruba yönelik operasyon ve Suriye’de YPG saflarında savaşan Fransız terör grubu liderinin bu operasyonda tutuklanması da örnek gösterildi.
AB’nin belgesinde sadece terör örgütü YPG’ye yer verilmedi. Ayrıca bir başka terör örgütü olan DHKP-C de belgede yer aldı. DHKP-C’nin Avrupa ülkelerinin topraklarını, Türkiye’deki faaliyetlerini desteklemek için lojistik üs olarak kullandığı ifade edildi. Buna rağmen DHKP-C’nin AB içinde saldırı riskinin düşük olduğu değerlendirmesi yapıldı.
AB Polis Teşkilatı Europol’ün de haziran ayında yayımladığı terör raporunda, PKK’nın başta Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya ve Hollanda gibi ülkelerde aktif olarak propaganda faaliyetlerini mobilize ettiği ancak Kovid-19 kaynaklı seyahat yasakları sebebiyle terör örgütünün Avrupa’da istediği kadar para toplayamadığı ifade edilmişti. Raporda Belçika, İngiltere ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan birçok kişinin YPG/PKK’ya katılmak için Suriye’nin kuzeyine gittiğine dikkat çekilmişti. DHKP-C terör örgütünün hücre oluşturma, insan kaçırma ve kurye eylemlerine değinilen raporda, örgüt üyesi üç kişinin Avusturya’da mahkum edildiği vurgulanmıştı. Yunanistan’da yapılan bir operasyonda 12 DHKP-C üyesinin Avrupa’dan Türkiye’ye silah, para ve askeri malzeme tedarik ettiği gerekçesiyle tutuklandığı aktarılmış, İtalya ve Almanya’da ise TKP/ML üyelerinin yargılandığı hatırlatılmıştı. Aşırı sol örgütlerin Avrupa’da düzenlediği 25 saldırının 24’ünün İtalya’da, diğer saldırının ise Fransa’da gerçekleştiği belirtilmişti.