Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn’in, Katar’a bir yıldır uyguladıkları abluka, Doha’yı ilerlediği yoldan alıkoyamadı. Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, ablukaya rağmen Katar’ın gerçek dostlarının desteğiyle eskisinden çok daha güçlü olduğunu belirtti, uydurma eksenin kaybettiği mesajını verdi. Türkiye de Katar’a ekonomik, siyasi ve askeri destek sağlayarak krizi aşmasına yardımcı oldu.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn’in uluslararası hukuka aykırı attıkları bir adımla, Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini dondurması ve hava, deniz ve karadan Doha’yı abluka altına almasıyla başlayan Körfez krizinde bir yıl geride kaldı. Türkiye’nin krizin başından itibaren güçlü destek verdiği Katar, geçen bir yılda ablukayı aşmasını bildi. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, bir yıldır uygulanan ablukaya rağmen Katar’ın eskisinden çok daha güçlü olduğunu dile getirdi. Sani, ablukacı ülkelere, “uydurma eksen kurmayın” çağrısında da bulundu.
Körfez ülkeleri arasında benzeri görülmemiş krize yol açan gelişmeler, 23 Mayıs 2017 gecesi Katar resmi haber ajansı QNA’da Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani’ye atfen ABD karşıtı ve İran’ı destekler açıklamaların yayımlanmasının ardından başlamıştı. Doha, bunun sisteme sızan bilgisayar korsanlarının işi olduğunu duyurmuş ancak 5 Haziran’da Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn, Doha ile diplomatik ilişkilerini sonlandırdığını, hava sahalarını Katar’a kapattıklarını açıklamıştı. ABD Başkanı Donald Trump da ablukacı ülkelerin söz konusu girişiminden haberdar olduğunu belirterek kararı desteklediğini belirtmişti. Ablukacı ülkeler, daha sonra Doha yönetimine 13 maddelik bir talep listesi sunmuş ancak Katar, egemenlik haklarına yönelik olduğunu savunarak talepleri reddettiğini duyurmuştu.
Resmi Twitter hesabından açıklama yapan Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, “Bir yıl geçti, halkıyla birlikte Katar öncesinden daha güçlü. Katar ilerleme, refah, sürdürülebilir kalkınma ve kendi kendine yeterlilik yolunda yürüyüşüne devam ediyor” ifadelerini kullandı. Krizin, Katar’ın dostlarının parayla satın alınamayacağının bir göstergesi olduğunu belirten Al Sani, “Körfez krizi, kardeş ve dost ülkelerin abluka altındaki Katar’ın yanında yer almalarının parayla alınıp satılamayacak bir şey olduğunun ispatı oldu” dedi.
Körfez krizinin sonucunun tüm bölgenin Körfez İşbirliği Teşkilatı’nı (KİK) kaybetmesi olduğunu aktaran Al Sani, KİK’i “Arap dünyasında birlik halindeki son köşe” olarak nitelendirdi. “Halklarımız, hizipleşme, kutuplaşma gibi saçma davranışlardan dolayı her gün kaybediyor” diyen Al Sani, krizden herkesin zararlı çıktığını vurguladı. Ablukacı ülkelere, “Uydurma eksen kurmayın, ülkelerinizin ve halklarınızın işlerine odaklanın” mesajı veren Al Sani, “Önşart olmaksızın, herhangi bir dikteden uzak olarak diyalog kapısı hâlâ açıktır” ifadelerini kullandı.
Katar, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması halinde müdahale tehdidinde bulunan Suudi Arabistan’a tepki gösterdi. Katar Dışişleri Bakanlığı S-400 satın alma kararının egemen bir devlet olarak Katar’ın kararı olduğu, kararın başka hiçbir ülkeyle ilgili olmadığı söylendi. Açıklamada, olası bir tehdidin “uluslararası hukukun ihlali” olarak değerlendirileceği belirtildi.