Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında açıklamalarda bulunan AB Sözcüsü Maja Kojiancic, "Suudi yetkililerin konuya ilişkin tüm bilgileri sağlaması ve sorumluları yargı önüne çıkarmasını bekliyoruz. Bunun Türk yetkililerle tam bir iş birliği içerisinde yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği (AB), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin yapılan açıklama hakkında, "Suudi yetkililerden konuya ilişkin tüm bilgileri sağlaması ve sorumluları yargı önüne çıkarmasını bekliyoruz. Bunun Türk yetkililerle tam bir iş birliği içerisinde yapılması gerekiyor" çağrısında bulundu.
AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, "Suudi yetkililerin konuya ilişkin tüm bilgileri sağlaması ve sorumluları yargı önüne çıkarmasını bekliyoruz. Bunun Türk yetkililerle tam iş birliği içerisinde yapılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
- Kocijancic, "AB, sürecin başından beri Suudi yetkililere şeffaf ve hızlı bir soruşturma ile cinayeti aydınlatma çağrısında bulundu. Suudi yetkililerle konuya ilişkin iletişim kurmaya devam ediyoruz." dedi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, "Suudi Arabistan'ın güvenli ve şeffaf bir soruşturma gerçekleştirilmesi için iş birliği yapmasını bekliyoruz. Aynı zamanda Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin detayların netleştirilmesi ve suçluların cezalandırılması konusunda ısrarımızı sürdürüyoruz." açıklamasını yapmıştı.
Avrupa Parlamentosu (AP) ise geçen hafta onayladığı kararda, Kaşıkçı'nın öldürülmesini "çok güçlü" şekilde kınamış, uluslararası soruşturma çağrısında bulunmuştu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bilgisi veya kontrolü olmadan böyle bir cinayetin işlenemeyeceğinin altı çizilen kararda, AP üyeleri, Suudi Arabistan'a AB genelinde bir silah ambargosu uygulanması için ortak tutum belirlenmesi talebinde bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir" ifadesi kullanılmıştı.