BAE ve İsrail arasında Eylül ayında atılan normalleşme imzalarının ardından iki ülke arasındaki diplomasi trafiği başladı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), dün İsrail'de büyükelçilik açma isteğini Tel Aviv yönetimine iletti.
İlk resmi ziyarette iki ülke arasında seyahatin kolaylaştırılması ve Batı Şeria'daki kontrol noktalarının "iyileştirilmesi" konuşuldu.
İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu resmi görüşme sonrasında yaptığı bir konuşmada "Bugün tarih yazıyoruz" dedi. Ancak Netanyahu'nun bu ifadesi Filistinliler için ihanetin tarihiydi. Filistinliler normalleşme adımlarının başlangıcına kadar İsrail'e karşı bir Arap dayanışmasına güveniyordu ancak Bahreyn ve BAE'nin Beyaz Saray'da attığı ihanet imzası bu beklentiyi boşa çıkardı.
Görüşmeden haber kaynaklarına yansıyan bir diğer konu ise vize serbestliği oldu. İki ülke arasında varılan anlaşmalar neticesinde özellikle Kudüs'te tuhaf bir geçiş trafiği yaşanacak. Filistinliler Kudüs'te kontrol noktalarına tabi tutulurken, BAE vatandaşları aynı bölgede rahatça gezebilecek.
İsrail, Batı Şeria, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki diğer yerlerde özel yatırımı teşvik etmek için Abraham Fonu olarak adlandırılacak 3 milyar dolarlık bir yatırım fonu oluşturacak.
İlk planlanan projelerinden biri, Avrupa'daki müşterilere Emirlik petrolünü taşımak için İsrail'in Kızıldeniz'deki Eilat'tan Akdeniz'deki Aşkelon'a uzanan bir petrol boru hattının yeniden canlandırılması.
Yapılacak ilk projelerden biri de Batı Şeria’daki işgali altında yaşayan yaklaşık 2,7 milyon Filistinli için "kontrol noktalarını modernize etmek" olacak! İsrail yabancı kaynaklardan gelen fonlarla Filistinliler üzerindeki baskıyı artıracak. İsrail BAE ve ABD'den aldığı fonları askeri yönetimini güçlendirmek için kullanacak.
Filistin Yönetimi’nin sosyal kalkınma bakanı Ahmed Mecdalani, yeni anlaşmalar için "İsrail işgalinin devamı için bir onay damgası" ifadesini kullanıyor ve ekliyor "Bu İsrail'i haksız eylemlerini sürdürmeye teşvik edecek bir armağan"