Son yıllarda Çin, ekonomik ve askeri alanlarda hızlı yükselişiyle küresel düzlemde ABD’yle boy ölçüşmeye başladı. Bunun yanında Türkiye, Hindistan, Rusya gibi bölgesel aktörlerinden her geçen yıl etki alanlarını daha da genişletmesi, uzmanlar tarafından ABD’nin tek kutuplu hegemonyasının bittiğinin göstergesi olarak nitelendiriliyor. Son olarak ABD merkezli The Hill dergisi, ülkenin çok kritik 5 problemden mustarip olduğunu ve önlenemez bir gerileme sürecine girdiğini anlatan bir analiz yayınladı. Bu problemlerin hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat yönetimler döneminde devam ettiği, hiçbir başkanın bu kronikleşmiş ekonomik, siyasi, toplumsal ve kültürel sorunları çözemeyeceği kaydedildi.
Analizde, seçmenlerin 2024 başkanlık seçiminde Joe Biden ve Donald Trump arasında seçim yapmak zorunda kalmaktan memnun olmadığı ve bu durumun genel olarak politik sisteme olan güvensizliği iyice körüklediği bildirildi. Ek olarak sistemin popüler olmayan iki aktör arasında sıkıştığı ve iki tarafın birbirine çok ağır ithamlarda bulunduğu, bu durumun da politik sistemin güvenirliğini daha da zedelediğinin işareti olarak algılandığı belirtildi. The Hill analizinde, bir zamanlar ABD kimliğinin geleneksel olarak farkı dil ve kültürlere sahip göçmenleri asimile edip bir potada buluşturmasına rağmen, artık bu konuda daha heterojen bir eğilim olduğunun da altı çizildi. Artık ABD bayrağını selamlamak gibi eylemlerin “fazla milliyetçi” bulunduğu ve “eski Amerika'yı” temsil ettiğine inanıldığı vurgulanırken, kendini vatansever olarak niteleyen 18 ila 34 yaş arası gençlerin oranının azaldığı belirtildi.
The Hill gazetesinin analizinde, ABD’nin 2000 yılında 5.6 trilyon dolar olan borç yükünün sadece 23 senede 6 kattan fazla artarak 34 trilyon dolara ulaştığı vurgulanırken, federal hükümetin vadesi geldikçe faiz ödemelerini yapmak için daha fazla borç aldığı belirtildi. Yeni finanse edilen borçların faiz ödemelerinin de son zamanlarda yapılan faiz artışları nedeniyle çok daha yüksek olacağı ifade edildi. Bunun dışında ABD hükümetinin topluma karşılanmamış yükümlülüklerinin de –sosyal güvenlik, sağlık sigortası, emekli maaşları ve hizmetleri gibi yükümlülükler– 212 trilyon dolara ulaştığının ve hızla artmaya devam ettiğinin altı çizildi. Analizde, ABD’nin eğitim karnesinin de seneden seneye düştüğü verilerle ortaya koyuldu. Resmi raporlara göre dördüncü sınıf öğrencilerinden sadece yüzde seizinin, sekizinci sınıf öğrencilerinden ise yüzde yedisinin matematikte “iyi” seviyede olduğu kaydedilirken, okuma becerilerinde de belirgin düşüşler olduğu ifade edildi. Ayrıca bu verilerin 2019 yılında ölçüldüğü ve Kovid-19’la beraber başlayan uzaktan eğitim sürecinde durumun kötüleştiği de vurgulandı.
Bir zamanlar ABD’nin alım gücü nedeniyle gurur duyduğu orta sınıfının gitgide küçüldüğünün vurgulandığı analizde, bu gelir grubunun 1971 yılında hanelerin yüzde 61’inden, 2021'de yüzde 50’sine gerilediği belirtildi. Orta sınıfın önemli göstergelerinden biri olan ev sahipliği oranında da azalmanın sürdüğü kaydedildi.
ABD'de Florida Valisi Ron DeSantis, 2024'te yapılacak başkanlık seçimi aday adaylığından eski Başkan Donald Trump lehine çekildiğini duyurdu. DeSantis, çekilme kararını X sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoyla duyurdu. Trump'a bir şans daha vermek istediğinin açık olduğunu kaydeden DeSantis, "Donald Trump'la Kovid-19 salgını ve Antony Fauci'yi seçmesi nedeniyle bazı anlaşmazlıklarımız oldu. Ancak, Trump'ın mevcut başkan Joe Biden'den üstün olduğu açık" ifadelerini kullandı. Iowa’daki ön seçimlerde Trump’tan sonra en çok oy alan ikinci isim olan DeSantis’in çekilmesiyle Trump’ın artık rahat bir şekilde Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olacağı yorumları yapıldı. DeSantis'in ise Trump'ın yanında Başkan Yardımcısı olarak seçime girebileceği değerlendiriliyor.