Terörist İsrail devletinin Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 19. gününde de bütün dehşetiyle devam etti. Bölgeye 7 Ekim’den bu yana aralıksız devam eden saldırılarda toplam can kaybı 5 bin 791’e, yaralı sayısı da 16 bin 297’ye yükseldi. Ölenlerin 2 bin 360’ı çocuk, 1292’si ise kadın. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı da şehirdeki vahim duruma dair açıklamada bulundu. Bakanlık önce hastanelerde sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü, ardından da salgın hastalıkların başladığını duyurdu.
Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra dün sabah yaptığı açıklamada “Gazze’deki hastanelerde, tüm jeneratörlerin durması için önümüzde 48 saatten daha az bir süre kaldı” dedi. Kentteki sağlık sisteminin tarihinin en kötü aşamasında olduğunu belirten el-Kudra, Gazze’ye yardım ulaştırma mekanizmasının oldukça yavaş işlediğini ve bunun durumu değiştirmeyeceğini söyledi. Gazze’deki 12 hastanenin ve 32 sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığını kaydeden el-Kudra, “İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze’de sağlık sistemi çöktü. Hastanenin kapılarının açık olması hizmet verdiği anlamına gelmiyor” dedi.
Sağlık çalışanlarının hastalar arasında tercih yapmak zorunda kaldığını sözlerine ekleyen el-Kudra, “Uluslararası toplumu, binlerce yaralı ve hastanın tedavisi için hastanelere yakıt gibi yardımları hızlıca sağlanması amacıyla gerekli adımları atmaya çağırıyoruz” dedi. BBC’ye konuşan UNRWA Sözcüsü Tamara er-Rifai de tükenen yakıtın “en üst sıradaki öncelik” olduğunu vurgulayarak “Yakıt sağlanmazsa Gazze’deki çalışmalarımızı yarın (bu) akşam durdurmak zorunda kalacağız ve bu nedenle insanlar ölebilir. İnsanların temiz suya erişebilmesi, su arıtma tesisinin çalışması için yakıta ihtiyacımız var” dedi.
İsrail ordusu ise uluslararası toplumuntüm baskılarına rağmen “Gazze’ye yakıt girişine izin verilmeyeceğini” yineledi.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, yakıt tükendiği için Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi’nde elektrikler kesildi. Elektrik olmaması nedeniyle hastaların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Hamas ise Endonezya Hastanesinde yakıtın bitmesi sonucu elektriklerin kesilmesinin insanlık suçu olduğunu duyurdu. Hamas, Arap ülkelerine, İslam dünyasına ve Birleşmiş Milletler’e, yakıt tedariki için çağrıda bulundu.
Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 300 bin Filistinli bir yandan İsrail bombalarından korunmaya çalışırken diğer yandan da yiyecek, içecek, ilaç ve yakıt kıtlığının pençesinde kıvranıyor. 7 Ekim’den bu yana bölgeye herhangi bir yardım malzemesinin girmesine izin vermeyen İsrail yönetimi uluslararası baskıların artması üzerine son derece sembolik sayılabilecek bazı yardımların Gazze’ye girişine izin verdi. BM yetkilileri, yaklaşık 2 milyon 300 bin kişinin temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için günlük en az 100 TIR’lık bir yardımın içeriye ulaştırılması gerektiğini belirtiyor.
Mısır makamları Gazze’deki Filistinlilerin ihtiyaçlarının yerinde karşılanarak, kendi toprakları olan Sina’ya sürgününü engellemek için her türlü kolaylığı göstererek yardımların içeriye girişini sağlamaya hazır durumda. Refah Sınır Kapısı’nın Gazze tarafını elinde tutan Hamas yönetimi de yardımların içeriye alınması için herhangi bir ön koşullarının olmadığını açıkladı.
Mısır yönetimi ve Hamas yetkileri yardımların Gazze’ye ulaştırılmasını istediğine göre, geriye buna engel olarak bir tek İsrail kalıyor. Yardımların girmesine neden izin verilmediğine dair soruya İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Joe Lion, Gazze’ye girecek yardımların “Hamas’ın eline geçmeyeceğinden yüzde yüz emin olmaları durumunda” ancak izin verecekleri şeklinde cevap verdi. Bu garantiyi Mısır yönetiminden mi yoksa BM’den mi bekledikleri yönündeki soruya ise Lion, “Bu bilgi gizli olduğu için paylaşamam ancak sizi temin ederim ki bir mekanizma var” diye cevap vermekle yetindi. Lion, abluka ve bombardıman altındaki Gazze’ye girebilen sınırlı sayıdaki insani yardımın sadece Gazze Nehri’nin güneyinde kalmasına izin vereceklerini söyledi. Bununla birlikte İsrail güçleri, “güvenli bölge” olarak tanımladıkları Gazze’nin güney kısımlarını da vurarak sivilleri öldürmeye devam ediyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda son verilere göre, 5 bin 600 bina tamamen yıkılırken, 9 bin yapının da tamamına yakını yıkıldı. Saldırılar nedeniyle 121 bin yapı da hasar gördü. Gazze’deki hükümetin medya ofisi ise 177 okulun hasar aldığını, bunlardan 32’sinin tamamen hizmet dışı kaldığını kaydetti. Uluslararası kurumlarca finanse edilen ve saldırılar nedeniyle kısmen ya da tamamen yıkılan binaların sayısıyla ilgili henüz resmi açıklama yapılmadı.
Ancak Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) verilerine göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde UNRWA’ya ait 40 tesis zarar gördü. Yerinden edilenlerin sayısı son birkaç günde 14 bin kişi arttı. Gazze Şeridi’nin doğu kesimi ile güneydeki Han Yunus ve Refah bölgelerinde 420 bin kişi UNRWA’ya ait 93 tesiste kalıyor.
İsrail, saldırıların başlamasından uzun süre sonra Filistinlilere yardım malzemelerinin geçişine izin verdi. Yardımların sınırlı olsa da yapıldığını belirten Türk Kızılayı Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, Filistin için yapılan yardımların geçişini koordine etmek için hazır olduklarını söyledi. Altan, “Bir an önce Refah Sınır Kapısı’nın yardım geçişine açılması gerekiyor” dedi.
Altan, şöyle devam etti: “Gazze içerisindeki aşevimiz ve Cebelya barınma merkezinden gıda kolisi ve hijyen seti desteği veriyoruz. Yine Gazze’deki aşevimizden her gün 500 aileye sıcak yemek ulaştırıyoruz. Filistin Kızılayı’na Gazze’deki tüm hastane ve ambulansların 30 günlük ihtiyacını karşılayabilecek 400 bin litre akaryakıt için destek sağladık. Bu ihtiyaçların karşılanması için de ‘Filistin’in Yaralarını Birlikte Saralım’ isimli bir kampanya başlattık.”
Türk Kızılayı Filistin Delegasyonu personeli Muhammed Askeri de Gazze’de acil ihtiyaç duyulan malzemelerin bilgisini “Gazze Şeridi şu an hijyen, gıda, içme suyu, tıbbi sarf malzemesi, ilaç ve yakıta aşırı ihtiyaç duyuyor” ifadeleriyle paylaştı.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Gazze için yardım malzemeleri taşıyan Hava Kuvvetlerine ait iki uçağın daha Mısır’a gönderildiğini duyurdu. Sağlık Bakanlığınca Gazze’ye yönelik sürdürülen sağlık yardımı çalışmaları kapsamında ise Samsun İl Sağlık Müdürlüğü UMKE envanterinde bulunan Sahra Hastanesi ve tıbbi yardım malzemeleri TIR’lara yüklenerek Gazze’ye ulaştırılmak üzere yola çıktı. 50 yatak kapasiteli Sahra Hastanesinin içerisinde acil servis, görüntüleme ve laboratuvar ünitesi, dekontiminasyon ünitesi, ameliyathane, doğum salonu, yoğun bakım ünitesi bulunuyor. TIR’lara yüklenen Sahra Hastanesi ve tıbbi malzemeler Gazze’ye ulaştırılmak üzere İzmir’e gönderildi.
Filistin davasına destek verenler, İslam ülkelerinden petrol ve doğal gaz gibi Batılı ekonomilerin can damarı olan enerji kaynaklarının ambargo uygulanarak kesilmesini bekliyor. ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin ancak sert güçten anladığı biliniyor. 1973’te olduğu gibi 50 yıl sonra işgal altındaki Filistin topraklarının, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşması için İslam devletlerinin ellerindeki tüm gücü kullanmasının tam zamanı.
Terörist İsrail ordusu Gazze’nin en önemli sağlık merkezlerinden olan Şifa Hastanesi çevresine saldırı düzenledi. Yüzlerce yaralı ve hastanın tedavi gördüğü, binlerce kişinin ise sığındığı hastanenin çevresi saldırı nedeniyle yoğun duman bulutuyla kaplandı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Doğu Akdeniz Bölgesi Acil Durumlar Direktörü Rick Brennan, Gazze’ye gönderilen tıbbi yardımların güvenlik garantisi olmaması nedeniyle Gazze’nin kuzeyindeki hastanelere ulaştıramadıklarını söyledi. Brennan, Refah Sınır Kapısı’nda DSÖ’nün, travma geçiren 3 bin 700 hastanın cerrahi müdahalesini sağlamaya yetecek ek ilaç ve tıbbi ekipmanın yanı sıra 110 bin kişiye temel sağlık hizmetleri ve kronik hastalığı olan 20 bin kişinin bakımı için gerekli malzemeler bulundurduğunu belirtti.