Gelişmiş ülkelerin enerjiye olan ihtiyacı arttıkça konvansiyonel olmayan ( doğalgaz ve petrol dışı ) enerji kaynaklarına olan ilgi de artıyor. Özellikle ABD'yi ithalatçı konumundan ihracatçı konumuna yükselten ve küresel petrol ve doğalgaz piyasasında fiyatların düşmesine neden olan kaya gazının üretilmesi birçok ülkenin dikkatini çekiyor. Yapılan araştırmalarda Türkiye'de de dört havzada kaya gazı rezervlerinin bulunduğu tespit edildi. Uzmanlar, kaya gazının enerji ihtiyacı bakımından dışa bağımlı olan Türkiye için stratejik bir öneme sahip olabileceğine dikkat çekiyor.
Dünya'nın dikkatini çeken enerji kaynağı
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin enerji ihtiyacı her geçen gün artıyor. Bu durum devletleri alternatif enerji kaynaklarına yönlendiriyor. Yine benzer şekilde enerji ihtiyacı bakımından dışarıya bağımlı olan ülkeler, tek bir ülkeden enerji alımı yapmak yerine bunu çeşitlendirmenin yollarını arıyor.
- Ülkelerin enerji alanındaki asimetrik bağımlılığını azaltmak için başvurdukları bir diğer yol ise.
Örneğin, enerji bakımından fakir olan Avrupa ülkeleri son dönemde Rusya'ya olan bağımlılıklarını azaltmak için bir yandan yeni pazarlara ulaşmanın çabası içerisindeyken diğer yandan da yenilebilir enerji kaynaklarına yatırımlarını artırmaya çalışıyorlar. Yenilebilir enerji kaynaklarının başında ise rüzgar ve güneş enerjisi geliyor. Birçok Avrupa ülkesi son dönemde bu alanlara önemli yatırımlar gerçekleştirirken, Türkiye'de rüzgar santralleri konusunda büyük çaplı projeler hazırlıyor.
- 2000'li yıllarda dünya enerji piyasasında konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarına da yönelimin arttığı gözlemleniyor. ABD, AB, Çin gibi gelişmiş ve Türkiye, Hindistan, Güney Afrika, Meksika, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkeler konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarına yöneliyor.
Konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarının başında 2000'li yıllarda dünya enerji piyasasını da etkilemeye başlayan kaya gazı geliyor. Özellikle 2000'li yıllarda ABD’de yapılan çalışmalar sonucu üretimi başlayan kaya gazı, dünya enerji piyasasını etkilemeye başladı. Bu yeni gelişme enerji açısından dışa bağımlı olan ve ihtiyacının büyük bir bölümünü Rusya ve İran'dan sağlayan Türkiye'nin de dikkatini çekiyor. Nitekim 2011 yılında Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency - IEA) tarafından yayımlanan rapora göre Türkiye, kaya gazı rezervleri konusunda önemli ülkeler arasında yer alıyor.
Kaya Gazı nedir?
İlk olarak 1800'lü yılların başında ABD’de yapılan "çatlatma teknikleri" ile elde edilen kaya gazı, gerek maliyetli olması gerekse de işlenmesi için yeterli teknolojik imkanların gelişmemiş olmasından dolayı üretim aşamasına geçememiştir. 1980'li yıllardan itibaren üretimi ile ilgili çalışmalar hız kazanmaya başladı.
Kaya gazı, temelde tortul kayaçlardan olan bitümlü şist ya da bitümlü şeyl içerisinde bulunurken, şeyl (shale) adı verilen kil, kuvars ve kalsit minerallerinden oluşan tortul kayacın içinde yer almakta. Bu nedenle çıkartılma yöntemi ve teknolojisi diğer geleneksel doğalgaz çeşitlerinden farklı.
Kaya gazı üretiminde hidrolik çatlatma yöntemi kullanılarak, kaya katmanlarının içinde kırılmalar ile gazın açığa çıkması sağlanırken, aynı zamanda bu çatlatmalarda su basıncı kullanılıyor. Hidrolik çatlatma yöntemi ile gaz potansiyeline sahip olan bölgeler belirlenerek, sondajlama tekniğiyle yer altındaki doğalgaz yüzeye çıkartılır. Bunun yanı sıra yatay sondajlama yöntemi kullanılarak da gaz çıkarılması işlemi yapılır.
ABD'de kaya gazı üretimi ve küresel piyasalara etkisi
Dünyada kaya gazı üretimi ilk olarak 1999 yılında ABD'de gerçekleştirildi. Mitchell Energy and Development Corporation tarafından geliştirilen üretim teknikleri ile ABD'nin birçok bölgesinde kaya gazı üretimi yapılmaya başlandı. Günümüzde bu teknikle ABD ve Kanada'da kaya gazı üretimi sağlanabilmektedir. Teknik olarak dünyada aktif olarak üretim yapan sondaj kulelerinin yüzde 60'ı ve 49 bin sondaj kuyusunun da 45 bini ABD'de bulunmaktadır.
ABD'de kaya gazı üretimin son 15 yılda artış sağlaması ile birlikte ABD, LNG piyasasında önemli bir aktöre dönüşmeye başladı. ABD'de günümüzde üretilen kaya gazı miktarı 200 milyar metreküp iken, bunun 2020 yılına kadar daha da artması bekleniyor. Nitekim dünyada kaya gazı üretiminin sürmesi halinde 2040 yılında dünya doğalgaz piyasasının yüzde 50'sinin kaya gazından sağlanacağı belirtiliyor.
ABD'de yaşanan kaya gazı devriminden sonra diğer devletler de enerji politikalarını gözden geçirdi. Nitekim ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA)'nin 2011 ve 2013 yıllarında hazırladığı raporlarına göre dünyanın birçok bölgesinde zengin kaya gazı rezervleri bulunmakta.
2040 yılında dünya doğalgaz piyasasının yüzde 50'sinin kaya gazından sağlanacağı belirtiliyor. Bu gelişme kaya gazının dünya enerji piyasasında 'oyun değiştirici' bir etkisinin olabileceği yorumlarına yol açarken, bu dikkat çekici gelişmelerin ardından, Çin, Almanya, Polonya ve Türkiye'de de bu yönde çalışmalar başlatıldı.
- Benzer şekilde kaya gazının üretilmesi ile birlikte Amerika'daki doğalgaz fiyatlarında yüzde 5'lik bir düşüş yaşandı. Bu durumun dünya piyasalarına da büyük bir etkisi oldu. Uluslararası piyasalarda hem petrol hem de doğalgaz fiyatlarında büyük bir düşüş yaşandı. 2014 yılında dünya piyasalarını etkisi altına alan bu düşüş ile birlikte enerji fiyatlarında büyük bir değişim meydana geldi. Uluslararası alandaki bu değişime dikkati çeken uzmanlar bu düşüşün yatırım kararlarını da etkilediğini açıkladı.
Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu'na göre 2014 yılında dünya enerji piyasasındaki bu değişimin altında yatan en önemli etken kaya gazı.
Kumbaroğlu, "Varili 100 doları aşan petrol fiyatları 2014 yılında sert bir şekilde yarı yarıya düşmekle kalmadı, 2016 başlarında tekrar yarılayarak 29 dolar seviyesine kadar indi. Doğal gaz fiyatlarında da çok benzer bir tablo var. 2014 yılı başında birim fiyatı 5 doları aşarken yıl sonunda neredeyse yarıladı, sonra 2016 başlarında 1.6 dolar seviyesine kadar düştü. Resmi öngörüler tutmadı, projeksiyonlar ve yatırım kararları revize edildi. Dünya enerji piyasalarında yaşanan bu devrimin tetikleyicisi kaya gazı" açıklamasında bulundu.
Petrol ve doğalgaz fiyatlarının son dönemdeki düşüşüne dikkat çeken SETA Enerji Masası Direktörü Erdal Tanas Karagöl ise, "Son dönemde petrol fiyatlarındaki hissedilir düşüşün arkasındaki nedenler arasında dünyanın en önemli petrol ithalatçılarından biri olan ABD’de gerçekleşen kaya gazı devrimi ile birlikte bu ülkenin petrol ihraç eden bir konuma gelmesi söylenebilir. ABD’li kaya gazı üreticileri ile petrol ihraç eden ülkeler arasında yaşanan rekabet, petrol fiyatlarında yaşanan bu hızlı azalmanın bir süre daha devam edeceğini veya en azından fiyatların bu seviyelerde kalacağını işaret etmektedir. Bu durum kaya gazının küresel enerji oyununda son derece önemli bir faktör olarak varlığını sürdürebileceğini gösterir niteliktedir" dedi.
Kaya gazının dünya enerji fiyatlarını aşağıya çekmesinin hem üretici hem de hem de tüketici ülkeler üzerinde ciddi etkilerinin olduğunu belirten Kumbaroğlu, "Teknolojik devrim ile kaya gazı ve petrolü verimli bir şekilde ucuza üretilmeye başlayınca temel iktisat kuralları işledi ve dünya enerji piyasalarında fiyatlar tepetaklak düştü. Petrol ve gaz dünya genelinde, ister üretici ister tüketici ülke olsun, ulusal ekonomi içerisinde önemli bir yer tuttuğu için fiyatların düşmesinin ülkeler üzerinde ciddi ekonomik ve sosyal yansımaları oldu" ifadelerini kullandı.
Erdal Tanas Karagöl, kaya gazı üretiminin ABD’nin enerji politikası üzerindeki etkisine dikkati çekerek, "ABD’nin LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ithalatının 2007 yılından itibaren giderek azalan bir seyir izlemesinde de kaya gazının etkili olduğu göz önüne alınmalıdır. Keşfedilen kaya gazı rezervleri ABD’nin LNG ihracatına yönelmesine neden olmuştur. LNG ihraç eden ülkeler sıralamasında 9. sırada yer alan ABD’nin bu konumunu yakın zamanda değiştirerek ilk 5 ülke içerisinde yer alması beklenmektedir" dedi.
Kaya gazının ABD’yi ithalatçı olmaktan çıkartıp ihracatçı konumuna yükselttiğini vurgulayan Kumbaroğlu, Kaya gazının enerji rotalarını da değiştirmeye başladığını ifade ederek, "Kaya gazı devriminin ortaya çıktığı ülke olarak ABD enerji ithalatçısıyken ihracatçı oldu. Bunun doğal sonucu olarak enerji taşımacılığında rotalar değişmeye, rekabet kızışmaya ve jeopolitik etkileri görülmeye başlandı" açıklamasında bulundu.
Kaya gazı üretiminin bir diğer önemli sonucunun ise enerji diplomasisindeki etkisi olduğunu belirten Kumbaroğlu, ABD ve Almanya’da Dışişleri Bakanlığı görevlerine getirilen isimlerin enerji çalışmaları kökenli olmasına dikkati çekiyor.
Kumbaroğlu, "Dünya piyasalarını böylesine derinden sarsan enerji devriminin daha başındayız ve bu süreçte enerji diplomasisi çok önemli. Dış politikanın belirleyici en temel unsurlarından birisi enerji diplomasisi haline geliyor. Yakın geçmişte hem ABD’de hem Almanya’da Dışişleri Bakanları’nın enerji kökenli atanması da bu farkındalığın bir yansıması" dedi.
Yükselen LNG piyasası
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2015-2019 Stratejik Vizyon Raporunda, Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektörüne Küresel Bakış bölümünde Kaya Gazı bağlamında LNG yatırımlarına değinmiştir.
Bakanlık raporunda, petrol fiyatlarındaki yükselişin, son dönemdeki düşük dalgalanma ve yeni arama ve üretim teknolojilerinin gelişmesi, ulaşılması daha zor kaya petrolü ve kaya gazı rezervlerinden, geleneksel olmayan üretim yöntemleri ile üretim yapılmasına olanak sağlayacak bir yatırım ortamı oluştuğu vurgulanmıştır.
Küresel doğal gaz ticareti son yıllarda değişim içinde olmamasına rağmen talep ve arz tarafındaki gelişmeler özellikle yeni LNG terminal yatırımlarını arttırdığına işaret edilen Raporda, yükselen Asya ekonomilerinde ve Fukushima sonrası Japonya’da yaşanan doğal gaz kullanımı trendine bağlı olarak artan doğal gaz talebini karşılamak amacıyla ve ayrıca ABD’nin beklenen doğal gaz ihracat atağına paralel olarak küresel anlamda birçok LNG terminal yatırımları gerçekleştirildiği belirtilmiştir.
Bakanlık Raporunda, "Afrika’da keşfedilen yeni sahalar da bölgedeki LNG faaliyetlerini arttırmaktadır. Doğal gaz piyasalarında yaşanan serbestleşme ve spot piyasa oluşumları ise geçmiş dönemde doğal gaz fiyatının belirlenmesinde uygulanan metodolojilerin değiştirilmesi yönünde baskı oluşturmaktadır. Küresel arenada yaşanan bu gelişmelere ek olarak Kuzey Irak petrolleri, Doğu Akdeniz gaz rezervleri gibi yeni kaynaklar, Azerbaycan boru hattı faaliyetleri, İran ambargosunun kalkması, Ukrayna krizi gibi gelişmeler de uluslararası petrol ve doğal gaz faaliyetleri açısından önem taşımaktadır" denildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, dünyada birçok raporda mevcut yüzyılda en önemli enerji kaynağının doğalgaz olacağının öngörüldüğünü anlatarak, "Dünyada enerjiye ilişkin birçok raporda ifade edildiği gibi 19. yüzyıl kömür, 20. yüzyıl petrol ve 21. yüzyıl doğalgaz üzerine olacak. Bu konuda çok derin rapor ve analizler var. Bu ekosistemin geliştiği iklimde biz sıvılaştırılmış doğalgazı da (LNG) düşünüyor, göz önünde bulunduruyoruz" açıklamasında bulundu.
Albayrak, "Önümüzdeki 5 yıl sadece Avustralya ve ABD'de, mevcut kapasitenin yarısından fazla bir kapasite devreye girecek. Kimisine göre 60 kimisine göre 100 milyar metreküpe yakın bir kapasitenin dünya pazarına gireceğini göz önünde bulundurarak, Türkiye olarak LNG altyapısında da yatırımlar yapmamız gerekiyor. Nitekim, günlük 34 milyon metreküp sisteme gaz basma kapasitesi olan Türkiye, geçen yıl bunu 64 milyona çıkardı. Bu yıl sonunda da günde 107 milyon metreküpe ulaşacak şekilde LNG altyapısını da geliştiriyoruz" dedi.
Türkiye'de kaya gazı çalışmaları
Türkiye’deki kaya gazı çalışmaları Enerji Bakanlığı’nın 2015- 2019 stratejik vizyon raporunda detaylı olarak açıklanırken, ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nin (EIA) çalışmaları sonrasında da hem yurt dışında hem de yurt içindeki muhtemel havzaların varlığı resmi olarak ortaya çıktı.
- Enerji arz güvenliği
- Petrol ve doğal gazda önemli bir dışa bağımlılık söz konusudur. Petrol ve doğal gaz araması yapan aktif kurumlarımız bulunmakla birlikte bu faaliyetlerin arttırılmasına, kaya gazı arama ve üretimine yönelik inisiyatiflerin alınmasına, güçlü yerli şirketlerin yurt dışı etkinliklerini arttırarak yurt dışı kaynakların da Ülkemizin kullanımına sunulması amaçlanmakta.
- Enerji Stratejisinde Amaç: Optimum Kaynak Çeşitliliği
- Konvansiyonel olmayan yöntemlerle elde edilebilecek hidrokarbon potansiyelinin (kaya gazı, ikincil üretim vb.) ortaya çıkarılması sağlanacaktır.
- Koordinatör: PİGM
- Gerçekleştirme Sorumluları: TPAO, TKİ, TTK
- Kaya gazı, metan hidrat vb. geleneksel olmayan kaynakların ve kaya petrolünün üretilebilir olduğunun ve potansiyelinin ortaya konulmasına ilişkin çalışmaların tamamlanması amaçlanmaktadır.
- Enerji bakanlığı stratejisi
- Kaya gazı ve kaya petrolü potansiyelini tespit etmek amacıyla çalışmaların yapılması sağlanacaktır.
- Enerji bakanlığı Tema Amaç Hedef Görev ve Sorumluluk Tablosuna göre, Kaya gazı hedefinde, Konvansiyonel olmayan yöntemlerle elde edilebilecek hidrokarbon potansiyelinin (kaya gazı, ikincil üretim vb.) ortaya çıkarılması sağlanacaktır.
- Kordinatör: PİGM
- Gerçekleştirme Sorumluları: TPAO TKİ TTK
Yıllık 50 milyar metreküp doğalgaz tüketimiyle enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, EIA’nın kaya gazı havzalarını açıklamasıyla Türkiye’nin rezerv bakımından önemli bir noktada olduğuna işaret edildi.
Kaya Gazı konusunda önemli çalışmaların yapıldığı Türkiye'de Güneydoğu Havzası ve Trakya Havzası muhtemel havzalar arasında gösterilirken, Tuz Gölü ve Sivas Havzası taranmamış havza olarak dikkat çekiyor.
- Türkiye'nin ilk kaya gazı kuyuları Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'ne bağlı Sarıbuğday ve Bağdere köylerinde açıldı.
ABD’de başlayan kaya gazı üretiminin yakın gelecekte diğer ülkelerde de yaygınlaşmasının beklendiğini işaret eden SETA Enerji Masası Direktörü Erdal Tanas Karagöl, "İleri teknoloji gereksinimi duyan kaya gazı üretimi bu alandaki ilerlemelerle birlikte maliyetlerin de düşmesine neden olarak daha geniş bir coğrafyaya yayılacaktır. Bu kapsamda Türkiye’de de özellikle Trakya ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin önemli kaya gazı potansiyeline sahip olduğu tahmin edilmektedir" açıklamasında bulundu.
Uluslararası enerji firmalarının bu doğrultuda Türkiye sınırları içerisinde arama ve sondaj faaliyetlerini sürdürebileceğini vurgulayan Karagöl, "Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak adına kaya gazı üretimi üzerinde hassasiyetle durulmasında ve bu alandaki küresel trendin bir an önce yakalanmasında fayda vardır" dedi.
Enerji uzmanı Mehmet Öğütçü, "Türkiye’nin doğal gaz gereksinimi yıllık 50 milyar metreküp civarında. Bunun yaklaşık yüzde 98'i ithal ediliyor. Bu itibarla, yerli gaz üretimi hem dış bağımlılığı azaltmada hem ikmal güvenliğini sağlamakta çok önemli" açıklamasında bulundu.
Ülkemizde kaya gazı üretiminin kolay olmadığını, öncelikle rezervlerin gerçek boyutunun hala bilinmiyor olmasına işaret eden Öğütçü, "Diğer önemli husus rezervler bulunsa teyit edilse dahi bunların çıkartılması hem yeraltı mülkiyet hakkı hem yoğun su ve kimyasallar kullanım gereği hem de teknolojisi kaya gazının elverişli maliyette çıkartılıp boru hattı ve LNG gazından daha ehven koşullarda piyasaya sunulmasını güçleştiriyor" ifadelerini kullandı.
Öğütçü, muazzam kaya gazı rezervlerine sahip olmasına rağmen Çin, Arjantin, Polonya gibi ülkelerin üretiminde ciddi bir ilerleme kaydedemediklerini vurgulayarak, "Bu demek değil ki Türkiye bu seçeneği bütünüyle unutsun, ulusal kaynaklarını harekete geçirmesin" dedi.
Kaya Gazının geleceği
Küresel ölçekte enerji denklemini yeniden oluşturacak kaya gazı, teknoloji ve yatırım maliyetleri göz önüne alındığında önümüzdeki dönemde önemli bir aktör haline gelecek.
Uzmanlar, enerji sektöründeki gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerektiğine dikkat çekerken, enerji piyasalarında yaşanan gelişmeler, teknolojinin ilerlemesine paralel olarak yeni kaynaklara erişim, ülkelerin değişen üretim ve tüketim değerleri ve artan çevresel kaygılar küresel enerji sektörünü şekillendirmeye devam edeceğini ifade ediyor.
Enerji kaynaklarındaki alternatif arayışlar, teknolojik gelişmeler ve beraberinde küresel rekabet, kaya gazı çalışmalarını hızlandıracak.
ABD'nin enerji ithal eden ülke konumunda ihracatçı konumuna gelmesinde önemli bir paya sahip olan kaya gazı kuyuları doğalgaz fiyatlarında dalgalanmalara ve rekabet ortamının oluşmasına neden olacak. Rusya'nın bu konjonktürde nasıl bir yol izleyeceği de önümüzde dönemde merak edilen konular arasında.
Çin Toprak ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, günümüzde ülkede üretilen 200 milyon metreküpten kaya gazı miktarını 2020 yılına kadar 30 milyar metreküpe çıkarmayı öngörüyor. Raporda 2013 yılında 200 milyon metreküp kaya gazı üretildiği kaydedilirken Bakanlık, önümüzdeki yıl üretimi altı buçuk milyar metreküpe çıkarmayı planlıyor.
Türkiye'de Kaya gazı üretiminde yer altı sularının güvenliği ve deprem riski gibi konuları ön plana çıksa da, Amerika'daki çalışmalarda ortaya çıkan rezervlerin değerlendirilmesi teknolojik desteğin sağlanması ve yatırım imkanlarının geliştirilmesi konusunda çalışmalar sürüyor.