Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla başlayan Milli İstihdam Seferberliği sayesinde pek çok kişi iş buluyor, herhangi bir yerde çalışmak istemeyen "Girişimci" ruhlar ise kendi işini kurmaya çalışıyor. Hatta bu durum öyle bir hal aldı ki bir fikri olan, onu geliştirebileceğine inananlar KOSGEB aracılığıyla çeşitli eğitimler alıyor. Devletin verdiği kredi desteklerini kullanıp, kendi işinin patronu oluyor. Ancak "Ha" deyince iş kurulmuyor. Medyaya yansıyan başarı hikayeleri aslında arka planında pek çok kez engele takılmışlığı, şanssızlığı da barındırıyor. Peki kendi işinin patronu olmak için hangi vasıflara sahip olmak gerekiyor? Gelin bu sorunun yanıtını birlikte irdeleyelim.
Son yıllarda iş dünyasında giderek yükselen ve değerlenen bir kavram olan girişimcilik, internet ve teknolojiyle birlikte gelişmiştir diyebiliriz. Çünkü yeni nesil gençlerin, tam da internet çağında yaşaması, birbirinden farklı projelerin hayata geçmesini kolaylaştırıyor. Yenilikçi, işe yarar fikirlere sahip olan girişimciler, hem kendi işlerine sahip oluyor hem de ekonomiye önemli bir katkı sağlıyor.
Bunları not ettikten sonra, işi planlamak elzem çünkü plan bir işi yapmanın yarısı anlamına gelir. Bu nedenle sıkı çalışmalısınız, unutmayın ki başaranlar efsaneleşiyor.
Hayalinizi herkesle paylaşın
İkinci adımınızı sadece dostlarınızla
Üçüncü adımınızı ise ailenizle
Son hamlenizi her zaman kendinize saklayın
Girişimciliğin en başında olanlara önerimiz sadece "100 LİRA" bulmaları... 100 lira size bir web sitesi getirebilir, kartvizit getirebilir. Kiminle, ne zaman karşılaşacağınız belli olmaz. Tanıştığınız birini ilk anda etkilemenin yolu, kartvizitten geçer. İkinci adımınız kendinize iyi bir gardrop oluşturmak olmalı. Her zaman ilk bakış önemlidir. İşinizi olduğu kadar kendinizi de satabilmeniz önemli. Araştırmalara göre temiz ve iyi giyinenler iş dünyasında 1-0 öne geçiyor. Bir ceket, bir takım elbise giymek zor olmamalı... Ve unutmayın herkes çevresi kadar vardır. Çevre sosyallik getirir ve her yetenek gibi sosyallik de eğitilebilir bir şeydir.
Öncelikle KOSGEB tarafından organize edilip; İşkur, Belediye, Üniversite, Odalar gibi üçüncü taraflar tarafından verilen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” almalısınız. Bu eğitim yer ve tarihleri için KOSGEB resmi web sitesinde yer alan”duyurular” sekmesi altındaki “uygulamalı girişimcilik eğitimi duyuralarına” tıklayarak yada size en yakın KOSGEB birimini arayarak bilgi edinebilirsiniz.
Sertifikanızı aldıktan sonra iş kurma aşamasına geçiyorsunuz. Burada elbette aklınızdaki iş fikrini olgunlaştırma, araştırma yapma ve diğer detaylara hakim olduğunuzu varsayıyorsunuz. İş yerinizi tuttunuz, kira sözleşmesini yaptınız, bir muhasebesi mali müşavir ile maliye kaydı, oda kaydı vb. resmi prosedürleri tamamlayıp fatura, yazar kasa, kaşe vb. resmi ve ticari gereklilikleri yerine getirmeniz gerekiyor. Artık resmi işletme açmış kişi olarak KOSGEB veritabanına kaydolmaya hazırsınız. Kendiniz veya muhasebeciniz vasıtası ile KOSGEB resmi web sayfasına girip, üst sağ üst kısımdaki “ekobi” sekmesini açıp, gelen “KOSGEB’e ilk kayıt” butonuna tıklayarak kayıt ekranını açıyorsunuz. Burada sizden kimlik bilgileriniz ve işletme bilgilerinizi doldurup kayıt oluyorsunuz.
Daha sonra bir KOBİ beyannamesi dolduruyorsunuz. Bu kayıt onunda bize vereceği iki sayfayı çıktı alıp istenen işletme sicil kaydı vb. belgelerin fotokopileri ile birlikte her sayfayı kaşeleyip KOSGEB müdürlüğüne teslim ediyorsunuz. Bu belgeler size atanacak uzman tarafından incelendikten sonra onaylanıyor ve size e-mail ile bildirilen kullanıcı adı ve parola ile ekobi sistemine girdiğinizde durumunuz “aktif” yani destek ve hibelerden yararlanabilir olarak gözüküyor. Artık KOSGEB destekleri başvuru ve proje girişleri internet üzerinden olduğu için “KOSGEB girişimci desteği” için başvuru yapmaya hazırsınız.
Kaynakça: Bir Fikrin mi Var? - Fuat Sami,