MTO: Uzun soluklu bir medeniyet inşası yolculuğu…

04:0013/10/2024, Pazar
G: 13/10/2024, Pazar
Yusuf Kaplan

Pazartesi günü MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) başvuruları başlıyor. Ülkemizin önünü açacak adam yetiştirecek adamları yetiştiren uzun soluklu bir öncü kuşak yetiştirme yolculuğu olan MTO’yu MTO’nun en kıdemli ve demirbaş talebelerinden Bursa temsilcimiz Nuri Gür Bey kardeşimin kaleminden tanıtan güzel bir yazıyla sizi başbaşa bırakıyorum. Esnaf olan Nuri Bey kardeşimin Ebussuud Efendi’nin memleketi Çorum İskilip’te, vefatının 450. yılında MTO talebeleriyle yaptığımız ziyareti, Ebussuud Efendi’yi

Pazartesi günü MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) başvuruları başlıyor. Ülkemizin önünü açacak adam yetiştirecek adamları yetiştiren uzun soluklu bir öncü kuşak yetiştirme yolculuğu olan MTO’yu MTO’nun en kıdemli ve demirbaş talebelerinden Bursa temsilcimiz Nuri Gür Bey kardeşimin kaleminden tanıtan güzel bir yazıyla sizi başbaşa bırakıyorum.

Esnaf olan Nuri Bey kardeşimin Ebussuud Efendi’nin memleketi Çorum İskilip’te, vefatının 450. yılında MTO talebeleriyle yaptığımız ziyareti, Ebussuud Efendi’yi anma ve anlama çalışmamızı nefis bir dille mercek altına alarak MTO’nun geçmişten geleceğe uzanan çizgide üstlendiği kurucu rolü gözler önüne seriyor bu yazısında.

Güzel ve zihin açıcı bir pazar yazısı bu. Verimli okumalar…

***

TARİHİ KURTARMAK

Tarih, bir milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden insan nasıl kimliğini yitirirse, tarihinden kopan bir millet de kendine yabancılaşır. Tarihimizde, kültürümüzde derin izler bırakan şahsiyetlere ve olaylara sahip çıkmak, işte bu yüzden hayati önemdedir. Ancak, bazen bu sorumluluğumuzu unutur, hatta bilerek ya da bilmeyerek tarihimize yabancılaştırılırız. İskilipli Atıf Hoca’ya ve Ebussuud Efendi’ye yapılan ‘vebalı’ muamelesi, işte tam da böyle bir yabancılaşmanın sonucudur. Bu durum insanı adeta çıldırtır; çünkü kendi tarihine karşı böyle bir ihmal, sadece hafızayı değil, aynı zamanda bir milletin ruhunu da yaralar.

MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) talebeleri, bu ruhu diriltmek ve unuttuklarımızı hatırlatmak için Çorum Kampı’nda toplandı. Ebussuud Efendi’nin 450. Vefat Yıldönümü’nde sadece MTO talebeleri vardı. Bu, başkaları için belki sıradan bir durum gibi görünebilir, ama aslında derin bir anlam taşır: Bir avuç genç, unutulmuş bir değerin izini sürmek, onun ruhunu anlamak ve yaşatmak için oradaydı. Tarih, bazen böyle küçük ve sembolik anlarda yeniden dirilir. Bu gençlerin orada bulunması, adeta Ebussuud Efendi’nin ruhunu yeniden yaşatıyordu. MTO talebelerinin bu onurlu duruşu, tarihimize ve değerlerimize sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Onlar, tarihin üzerindeki vebalı muamelesini temizlemek için oradaydı.

Düşünsenize, dört buçuk asırlık bir tarihin sadece bir avuç insan tarafından anılması, ne kadar üzücü! Ama işte, MTO talebelerinin orada bulunması, bu duruma bir isyan, bir başkaldırıdır. “Tüylerini diken diken ediyor insanın.” Bu, sadece bir hissiyat değil, aynı zamanda tarihe duyulan derin bir sorumluluk ve adalet arayışının bir ifadesidir. Bu gençler, tarihe vebalden kurtulmak, onu yeniden anlamak ve anlamlandırmak için oradaydılar. Tarihin üzerindeki tozları silkelemek, onun hak ettiği itibarı yeniden kazandırmak için... MTO, sadece tarihimize sahip çıkmıyor; aynı zamanda onu yeniden inşa ediyor, geleceğe taşıyor.

Geçmişten gelen sesler, bugünün gürültüsü arasında kaybolmamalı. MTO’nun bu çabası, sadece bir nostalji değildir; aynı zamanda bugünün insanına, tarihin derinliklerinden sesleniştir. Tarihi, yaşayan bir hafıza olarak görüp onu diri tutmak, ancak böyle mümkündür. Unutulan ya da unutturulmaya çalışılan her değer, aslında bir milletin kimliğinden, ruhundan eksilen bir parçadır. Tarihimizdeki büyük şahsiyetler, olaylar, hatıralar, sadece birer anı değildir; onlar, bugünü anlamanın ve yarını inşa etmenin anahtarıdır.

MTO, bu anahtarın peşine düşmüş bir avuç gençle, tarihimizi vebalden kurtarmak, ona hak ettiği değeri yeniden kazandırmak için çaba sarf ediyor. Bu, sıradan bir akademik çalışma değil; aynı zamanda bir ruh, bir inanç ve bir medeniyet tasavvurudur. Çünkü tarih, sadece geçmişte kalmış olayların toplamı değil; aynı zamanda bugünü ve yarını şekillendiren bir mirastır. MTO, bu mirası geleceğe taşımak için oradaydı ve orada olacak. Onlar, tarihin üzerine düşen bu vebalı muameleyi silmek, tarihimizi yeniden diriltmek için çabalıyorlar. Bu çaba, sadece tarihe değil, aynı zamanda geleceğe de duyulan bir sorumluluğun ifadesidir.

Unutulmamalıdır ki, tarihimize sahip çıkmak, kendimize, kimliğimize, ruhumuza sahip çıkmaktır. MTO’nun bu onurlu duruşu, bir milletin hafızasını, ruhunu ve kimliğini korumanın en güzel örneğidir. Tarihi kurtarmak, belki de geleceği kurtarmak demektir. Ve MTO, bu kurtuluş mücadelesinin en ön saflarında yer alıyor.

#medeniyet
#eğitim
#Yusuf Kaplan