Uzun zaman sonra bayrama siyasette belirsizliğin tavan yaptığı bir süreçte giriyoruz.
İlk tur görüşmeleri bitti.
Çok da başarılı, uyumlu, güzel mesajların alınıp verildiği, hoşgörülü, nazik görüşmelerdi.
Taraflar seçim dönemindeki kırıcı sözlerinden dolayı helalleşti bile hatta…
Ama bu görüşmeler her şeye rağmen bayrama bir seçenekle girmemizi sağladı mı?
Ankara'daki havaya bakılırsa; hayır.
CHP ile yapılan görüşme evet gerçekten umut vaat ediyor ve ikinci tur yani heyetler arası görüşmelerin başlaması konusunda eldeki tek güçlü buluşmaydı.
Heyetler kimlerden oluşacak nasıl bir trafik yürütülecek yöntemler her konuda mutabık iki parti.
MHP ise partideki ve tabanındaki büyük talebe rağmen Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçim gecesi söylediklerinde somutlaşan pozisyonunu tahkim etti.
Kapıyı tamamen kapatmasa da açık bıraktığı yer gerekirse bir koalisyondan çok, gerekirse AK Parti azınlık hükümetiyle seçime gitme yolunda verilebilecek bir vaatten fazlasını içermiyordu.
HDP görüşmesi de beklenenden olumlu ve açık geçti. HDP de aslında bir yanıyla MHP gibi AK Parti-CHP koalisyonunu önerdi ve büyük oranda destek vereceğini açıkladı.
İlginç biçimde etnik siyasetin iki kutbu kabaca Türkçü ve Kürtçü partiler merkezdekilerin buluşmasından yana olduğunu açıklıyor.
Velhasıl arefe günü başkentte seçenekler daraldı ve masada iki ihtimal kaldı.
İlki ve güçlü gibi görünse de ilk turdan önceki ihtimal hesaplarında yüzdesini artıramamış olan AK Parti ile CHP'nin koalisyonu.
Önünde görünürde engel olmayan bu ihtimalin avantajı da dezavantajı da aslında bizzat CHP'nin kendisi.
Koalisyona hazır ve istekli bir parçası var partinin; koalisyonu büyük bir çıkmaza sokacak ve karşı duracak parça da yine ne yazık ki CHP'ye ait, CHP'nin içinde.
O yüzden bütün parlak görüntüye rağmen CHP ile bir buluşma AK Parti'ye güven vermiyor şimdilik.
Diğer ihtimal ise ki güçlü olan, yeniden sandığa gitmek.
MHP'nin kendini koalisyon hesaplarının dışına çıkarması diğer seçeneği güçlendirmedi. Görüşmeler başlarken yüzde 50 erken seçim, yüzde 25'er CHP veya MHP'li koalisyon seçeneği bugün yüzde 75 erken seçim yüzde 25 CHP'li koalisyona dönüştü.
MHP'nin yüzdesi CHP seçeneğine değil erken seçime katılıyor.
Hatırlarsınız, basında kısaltma alışkanlığı yaygındır ve çabuk formüle etmeyi sever gazeteciler.
O yüzden geçmiş koalisyonlarda hemen Refahyol, Anayol, Anasol ve benzeri onca kısaltma dolaşıma girmiş ve tutmuştu.
Şimdi bir kısaltma var mı?
Yok…
Sebep?
Çünkü ufukta bir koalisyon görünmüyor henüz.
Görünse meselâ Akmilli veya Aksol gibi bir kestirme tanım çoktan köşe yazılarında veya manşetlerde olurdu.
Velhasıl Ramazan Bayramı boyunca belli ki vatandaşın da siyasinin de gazetecinin de ziyaretlerdeki gündemi bu tartışmalar, ihtimalle olacak ama önümüzü görmemiz için gelen bayramı beklemek zorundayız.
Sandığa mı gidiyoruz yoksa bir koalisyon hükümeti mi var yönetimde ancak Kurban Bayramı'nda görmüş olacağız.
Bugün bayramlaşmanın ziyaretlerde bulunmanın bayramı bayram gibi yaşamanın keyfini çıkarın çünkü Ankara'da yeni bir havadis yok.
Yüksek Seçim Kurulu'nun sandık kararı alınırsa hazır olduğunu ve belki 45 günde seçim yapabileceğini; bu ihtimal güçlendiğinde Başbakan Davutoğlu'nun da söylediği gibi seçim barajını düşürmek için harekete geçileceğini de yine hangi ihtimalin güçlü olduğuna dair bir fikir versin diye ekleyeyim.
Tüm okurlarımızın ve İslâm aleminin içinde bulunduğumuz bu zor ve belirsiz dönemde hayırlara vesile olması temennisiyle bayramını içtenlikle tebrik ederim.