Dârulelhân Sempozyumu’ndan Arel Sempozyumu’na

04:0010/12/2017, Sunday
G: 18/09/2019, Wednesday
Yalçın Çetinkaya

Dârulehân’ın kuruluşunun 100. yılı münâsebetiyle dün İstanbul Topkapı Sarayı’nda hayli önemli bir sempozyum gerçekleştirildi. Yakın dönem mûsikî tarihimiz açısından dikkatlice incelenmesi gereken Dâru’l-Elhân, yani “Nağmeler Evi”, bir “son dönem Osmanlı mûsikî eğitim kurumu” olarak bundan tam 100 yıl önce, 1917 yılının Ocak ayında Dâru’l-Bedâî’den ayrılarak bağımsız bir yapıya kavuşturulmuş ve bu şekilde irâde-i seniyye ile ilân edilerek kurulmuştur. 1927 yılında dönüşerek kapanan ve bu on yıllık

Dârulehân’ın kuruluşunun 100. yılı münâsebetiyle dün İstanbul Topkapı Sarayı’nda hayli önemli bir sempozyum gerçekleştirildi. Yakın dönem mûsikî tarihimiz açısından dikkatlice incelenmesi gereken Dâru’l-Elhân, yani “Nağmeler Evi”, bir “son dönem Osmanlı mûsikî eğitim kurumu” olarak bundan tam 100 yıl önce, 1917 yılının Ocak ayında Dâru’l-Bedâî’den ayrılarak bağımsız bir yapıya kavuşturulmuş ve bu şekilde irâde-i seniyye ile ilân edilerek kurulmuştur. 1927 yılında dönüşerek kapanan ve bu on yıllık süre içinde çok önemli hocaların görev yaptığı mûsikî eğitim kurumu, yirminci yüzyılın değerli müzisyenlerinin yetişmesine de vesîle olmuştur. Dârulelhân’da Türk mûsikîsi eğitiminin, kurumun kapanmasından yaklaşık bir yıl önce, 1926’da sonlandırıldığını hatırlatmak isterim.

İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ve İBB Kültür A.Ş. işbirliği, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün mekan desteği ile düzenlenen bu ulusal sempozyumda; günümüzün önemli araştırmacı ve müzikbilimcileri, Dâru’l-Elhan’ı daha yakından ve doğru tanımamızı sağlayacak tebliğler sundular. Sempozyumun oldukça iyi düzenlenmiş, nitelikli ve öğretici bir sempozyum olduğunu söyleyebilirim.

Toplam oniki müzikbilimci ve araştırmacının katıldığı sempozyumda üç ayrı oturum gerçekleştirildi. Oturum başkanlığını bendenizin yaptığı ilk oturumda Prof. Dr. Ruhi Ayangil, “Dâru’l-Elhân’da Yapılan Dînî Müzik Neşriyâtı ve Bir Usûl İlâhîsinin Serencâmı” başlıklı bir tebliğ sundu. Doç. Dr. Okan Murat Öztürk, “Dâru’l-Mûsikî’den Dâru’l-Elhân’a: Garpçı-Türkçü Jeune Kadroların Konservatuvar Anlayışlarının Eleştirisi”; Doç. Dr. Erhan Özden, “Dâru’l-Eytâm’dan Dâru’l-elhân’a Osmanlı’da Konservatuarlar”; Dr. Miltiadis Pappas, “Dâru’l-Elhân öncesi ve sonrası Zaharya’nın ‘Leyle-i zülfün dîl-i mecnûn olur dîvânesi’ adlı Isfahan bestesi” başlıklı birer tebliğ sundular. Miltiadis Pappas, Zaharya’nın sözkonusu eserini seslendirdi. Cemal Ünlü, “Dâru’l-Elhân Columbia Kayıtları - Türk Ocağı İhtifali Heyeti Konserleri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Doç. Dr. Ali Tan’ın başkanlığındaki ikinci oturumda ise Prof. Dr. Gözde Çolakoğlu Sarı, “Osmanlı Türk Müziği’nde 19. Yüzyılın Son Çeyreğinden 20. Yüzyıla Uzanan Köprü: Dâru’l-Elhân Muallimi, Besteci ve Notacı İsmail Hakkı Bey”; Doç. Dr. Cenk Güray, “Türk Halk Müziği Repertuarının Tesbîti ve İcrâsı Açısından Dâru’l-Elhân Derlemelerine Yansıyan ‘Makam’ Algısının Tartışılması”; Dr. Süleyman Şenel, “Dârulelhân’dan Günümüze Taşınan/Taşınamayan Türkü Plâkları Hakkında Birkaç Söz” ve Dârulelhân’ın hocalarından Ûdî Sedat Öztoprak’ın torunu Sedat Öztoprak da, “Dârulelhân’ın Kurucu Hocalarından Besteci ve Ud Virtüozü Sedad Öztoprak’ın Yaşam Hikâyesi ve Tarihî Gerçekler” başlıklı birer tebliğ sundular. Bu oturumda Ûdî Sertaç Eroğlu, merhum Sedat Öztoprak’ın terkîb ettiği Şölen Makamı’nda ve Türen usûlünde bestelediği bir saz eserini icrâ etti.

Doç. Dr. Okan Murad Öztürk başkanlığında gerçekleştirilen son oturumda ise Prof. Dr. Nilgün Doğrusöz, “Ali Rıfat Çağatay’ın Türk Müziğini Kurumsallaştırma Gayreti ve Dâru’l-Elhân”; Prof. Dr. Ahmed Hakkı Turâbî, “Dâru’l-Elhân’da Dînî Mûsikî”; Doç. Dr. Güneş Ayas, “Dâru’l-Elhân’dan Günümüze Osmanlı-Türk Müziği Geleneğiyle İlişki Kurma Biçimleri: Bir Tipoloji Denemesi” ve Yard. Doç. Dr. Hikmet Toker, “Osmanlı Devleti’nin Kapsayıcı Müzik Politikasının Bir Göstergesi Olarak Dâru’l-Elhân” başlıklı birer tebliğ sundular.

Oturumlardan sonra ise İstanbul Üniversitesi OMAR Müdürü ve İcrâ Heyeti Şefi Gönül Paçacı, “Belgelerle Dâru’l-Elhân Kurum Tarihi ve Günümüze Yansıyanlar” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sempozyum, sanatçı Mustafa Doğan Dikmen’in icrâ ettiği “Dârulelhân Külliyâtı’ndan Eserler” başlıklı konser ile sona erdi. Dr. Ayhan Sarı’nın katkısıyla gerçekleştirilen “Dâru’l-Elhân Öğrencisi Suat Hanım’ın Ders Notaları: Osmanlı kabartma tuğralı el yazması not defteri ve el yazması notalarından seçkiler” başlıklı mini sergi de, bir Dârulelhan talebesinin notlarının görülebilmesi açısından oldukça tamamlayıcı idi.

İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifâkı Enstitüsü tarafından düzenlenen Dârulelhân Sempozyumu’ndan birkaç gün sonra, 13-14 Aralık tarihlerinde de İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi işbirliğiyle düzenlenen “Uluslararası Hüseyin Sadettin Arel ve Türk Müziği Sempozyumu” gerçekleştirilecek. Yurtiçinden otuzdört ve yurtdışından yedi olmak üzere toplam kırkbir akademisyenin katılacağı bu önemli sempozyum, İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt’taki merkez kampüsünde yeralan Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak.

Dârulelhân, yakın mûsikî tarihimiz ve mûsikî eğitimimiz açısından çok önemli bir kurum. Hüseyin Sadeddin Arel de mûsikîmiz için çok önemli bir şahsiyet. Dârulelhân Sempozyumu’nu kaçırmış olabilirsiniz belki ama, Hüseyin Sadeddin Arel Sempozyumu’nu lütfen ihmal etmeyin.

#Darulelhan
#Arel