Dünyânın belli bir coğrafyasında yaşanan ve savaşa kadar giden istikrarsızlık ve çatışmaların yayılma potansiyeli nedir? Bu soruya umûmiyetle, biraz da kolaycılık üzerinden çevresel cevaplar verilir. Bu tahminler veyâ öngörüler doğru da çıkabilir. Lâkin bunu değişmez bir kâide gibi görmemek gerekir. Jeopolitik tetiklemelerin tesirleri her zaman bu kadar dar değildir. Şimdi düşünelim: 1990’ların başından başlayarak Sovyet Bloku’nun çöküşünü tâkip ettik. Bunun Doğu Bloku’nun içine doğru çöküşü olarak
Benzer manzarayı savaşların yayılma süreçlerinde de görüyoruz. I.Umûmî Harbe giden yolda Balkanlar’da bir suikast ile başlayan savaşın, Sırbistan ve Habsburg’lar arasında kalacağını zannedenler çok yanılacaktı. İşin ucu Yemen’i bile tuttu. Benzer olarak 1939’da, Polonya’nın Nazi Almanya’sı tarafından işgal edilmesinin, milyonlarca insanın ölümüne yol açacak ve ucunun Afrika ve Pasifik’i bile tuttuğu korkunç bir hesaplaşmaya dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi?