Bu ne menem çürüme, bu nasıl ahlaksızlıktır?
Sıradan bir “
” değildir bu, çok önemli bir farkın ironik dille dermeyan edilmesidir.
Hangi farkın mı?
Batı felsefesindeki “tanrı tasavvuru” ile İslam tasavvufundaki “Allah tasavvuru” arasındaki farkın.
Bu farkın altını çizdikten sonra
'nun şu sözüne geçebiliriz: “
”
Kötü insanların en “
” da yalancılar ve müfterilerdir.
Onlar ki menfaatleri için atmayacakları iftira, kullanmayacakları “kutsal” yoktur, onlarla hiçbir ortak noktamız yoktur.
Mesela…
Ne kadar siyasi muarızımız olursa olsun bir
'la ay yıldızlı bayrağımız noktasında örtüşebilir, bir
'le “
” konusunda anlaşabilir, hatta bir
'la bile kanadı kırık bir kuşu veterinere götürmek bağlamında birlikte hareket edebiliriz.
Ama bir müfteriyle hiçbir konuda ortaklaşa hareket edemeyiz. İsterse alnı secdeden kalkmasın onun, hiç fark etmez.
Değil mi ki bile bile yalan söylüyor, değil mi ki iftira atacak kadar alçak, veyl olsun ona!
'ın ifadesiyle “
” sadece bu müfterilerden beri olan veya yüz çeviren değildir, aynı zamanda tavır koyan, mahkum edendir.
Yalancı ve müfteriye müsamaha etmek
sinik şeklidir, ve emin olun, “
”
Bakınız,
her şeyden evvel “
” malul bir örgüttür. İftira atmak da vazgeçilemez taktiklerindendir.
Hangi amaçla olursa olsun, yalan söyleyen ve iftira atan herkes, “
”
(s.a.v) “
” buyurmuşlardır.
Ahlakın olmadığı yerde hiçbir şey yoktur. Ve,
de ahlaksızlığın örgütlü halinden başka bir şey değildir.
Ahlaksızlığın en belirgin vasfı da utanma duygusundan yoksun olmaktır.
şayet utanma duygusunu yitirmemiş olsaydı
'ın birkaç gün evvel yazdığı yazıdan utanır, insan içine çıkmazdı.
Söz konusu yazıda, 200 yıllık geçmişi olan İngiliz
gazetesiyle
'ın bundan yaklaşık 2 ay önce “yaşadığı mücadelenin” özeti anlatılıyordu.
kim mi?
nün
yüzünden mahpus damında yatırılan bir gazeteci.
ve
'a da kıyasıya muhalif bir adam.
mezkur yazısında diyor ki: “
”
Bu yazıyı okuyunca,
'dan mezkur “mücadelesini” özetleyen kısa bir açıklama istedim. Bana gönderdiği açıklamayı noktasına virgülüne dokunmadan şuracığa alıyorum: “
”
Bu açıklamada, sadece, Batı medyasının
düşmanlığına nasıl memur edildiğinin ifşası veya basın özgürlüğü konusundaki çifte standardı yok.
Esas konumuzla alakalı bir şey daha var.
O da şudur:
Bu ne menem çürüme, bu nasıl ahlaksızlıktır?