NOT 2:Her gazetenin patronları vardır; bizim dava arkadaşlarımız, dava abilerimiz var… Yeni Şafak'ın patronları fakir için tee üniversite yıllarından beri böyledir. Zaten 28 Şubat'tan 17-25 Aralık'a, Gezi'den 15 Temmuz'a kadar nasıl mücadele ettikleri de herkesin malumudur…Ayrıca saygın yazarları da Türkiye'nin birikimidirler…
Neyi mi?
mezalimine son vermesi için “
” Türkiye'nin müdahalesini bekleyen
moralini bozmak için Rumlar radyodan fasılasız şu şarkıyı çalarlar:
“
”
Bu
şarkıya Kıbrıslı Türkler şu
makamındaki şarkıyla karşılık verir:
“
”
Malumunuz, Rumlar “bekledim de gelmedin” şarkısıyla dalga geçerlerken, Türkiye “bir gece ansızın” Kıbrıs'a çıkarma yapmış,
'ın ifadesiyle, Türk jetleri Rumların ensesine binmiştir.
Hem de ABD ambargosuna rağmen!
'ın, “Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes görecek. Vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biliriz:
” şeklindeki ifadesi bana bunu çağrıştırdı.
Yani, angajman kuralı gereğince parolamız ortaya konmuştur: “
”
Lakin, “stratejik müttefikimiz”
terör örgütü
ile sınırımızda konuşlanmış vaziyette.
Hülasa, manzara-i umumiye, PKK'ya silah yardımı aşamasını çoktan geçip “
”e ulaşmış vaziyette.
Aylar öncesinden
'te, “
” demiştim.
Takdir edersiniz ki, bir sonraki aşamada, “
” için anlaşacakları muhakkaktır.
Neden mi?
Türkiye parçalanmadan, “
” kalıcı şekilde kurulamaz da ondan.
Son günlerde, ABD ile Rusya arasında Suriye'nin paylaşımı konusunda (ABD'den kaynaklanan) kimi pürüzlerin çıkması mahut planın devre dışı bırakılacağı anlamına gelmez.
Anlaşılan o ki pazarlıklar sürüyor…
'nin dış politikası başkandan başkana değişmeyeceği gibi 5-10 yıllık projeksiyonlarla da çalışmaz.
En azından
'den beri bölgeyi (yeni haritalar dahilinde) dizayn etmek için bir planları var.
Evvela, Türkiye'ye kendi eliyle, “
” kurdurmaya çalıştılar.
Biliyorsunuz, sosyolojiyi hazırlama ihalesini, “
” mesabesindeki “
” yüklenmişti.
Haklarını teslim edelim; efendileri adına iyi iş çıkarmışlar, mesela, dindarlara bu zokayı “demokratikleşme” diye bi güzel yutturmuşlardı.
Aklıevvel “
” muhafazakarlar zaten dünden razıydılar. Zira, “
” diyorlardı.
Yani,
'in 90'lı yılların başında savunup sonradan hata yaptıklarını itiraf ettiği yerden gidiyorlardı.
Kestirmeden söyleyeyim:
(“üçüncü tarafa” gönüllü aparat olmak isteyenler başta olmak üzere) alayının masasını devirdi.
Malumunuz, “
” diskurunu çekince de “diktatör” ilan edildi.
Şimdilerde CHP etrafında “
” kurmak için yoğun çaba içerisindeler.
Kamuoyunun
olarak bildiği
, “
” diyen
'ı Cuma günü hapiste ziyaret ettiğini, “
” olduğunu, “
” gerektiğini söyledi.
Demek ki, bağlama çaldırma görevini
'dan devralmış. Ne diyelim, sağlık olsun. (Bu “bağlama”ya, 7 Haziran öncesi HDP'ye oy dilenen Sözcü yazarlarından Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun desteğini esirgemeyecektir.)
Proje (“bağlama” mı deseydik?) bununla sınırlı değil.
“
” diyenlerden “
” kadar herkes bu “mütareke masasını” kurma peşinde.
Ortak özellikleri tek:
karşıtlığı.
Çünkü… Erdoğan demek… Müstevlilere boyun eğmemek demektir.
ile televizyon programı kaldırmak doğru değildir. Üstelik
“
” gibi magazin programlarıyla uğraşmak izaha muhtaçtır. Bu tarz terörle alakası olmayan programlar
'ün konusu değil midir?
Her gazetenin patronları vardır; bizim dava arkadaşlarımız, dava abilerimiz var… Yeni Şafak'ın patronları fakir için tee üniversite yıllarından beri böyledir. Zaten 28 Şubat'tan 17-25 Aralık'a, Gezi'den 15 Temmuz'a kadar nasıl mücadele ettikleri de herkesin malumudur…Ayrıca saygın yazarları da Türkiye'nin birikimidirler…