Batı Cephesi’nde geçtiğimiz 15 günde yaşanan bir seri gelişme büyük savaşın yaklaştığını anlatıyor. Fakat iddia ve senaryoların inandırıcılığı şüpheli…
Bir yanda Ukrayna savaşı, İsrail-Gazze savaşı, İran kriziyle birlikte yürüyen Batı menşeli, “hazır olun/kırmızı alarm” gelişmeleri, diğer tarafta İsveç’in NATO üyeliğinin TBMM Genel Kurulu’na sevk edilmesi ve oylanması…
Batı Cephesi’nde yeni bir şeyler var ama ne? Daha doğrusu, ne yapılmaya çalışılıyor? Tarafları tek başına yakalayıp sorarsanız, kimse ‘evet büyük bir saldırı olacak ve karşı hazırlık yapıyoruz’ demiyor ama açık ortamlarda herkes aksini söylüyor…
Yeni ‘savunma kümesi’, Estonya-Letonya-Litvanya tarafından ilan edildi. Ortak bir Baltık savunma hattı inşa edilecek. İmzalanan anlaşma, II. Dünya Savaşı’ndan kalma dili kullanıyor; ‘600 sığınak’ inşa edilmesi gibi, dikenli teller hatta ‘bunkerler’ gibi! Yani, ‘olası savaşta ilk harcanacak ülkeler bunlardır’ anlamına geliyor. Ortaklığa Polonya’yı da katabiliriz, Ukrayna öncesinden başlayarak bir tür yeni ‘karargâh’tır. Yine hatırlayalım, çiçeği burnunda NATO üyesi Finlandiya da Rusya ile sınırlarını kapatma kararı almıştı, eksik diş İsveç sırıtıyor.
İlaveten, kritik adımdır, 12 Ocak’ta İngiltere-Ukrayna arasında imzalanan ikili savunma işbirliği anlaşmasını da yazmamız gerekiyor. Rusya bu gelişmeyi, “İngilizler Ukrayna’ya asker yerleştirirse savaş ilanı sayarız” diye karşıladı…
Ayakta duramayan, ‘beyni ölü’ NATO’nun bu vesile ‘kuantum sıçrama’ yapması da takdire şayan…
Bu olaylarla birlikte NATO, geleceğin harp teknolojilerini şekillendirecek kuantum stratejisini açıkladı. Bu teknoloji NATO’ya göre, ‘oyunun kurallarını’ değiştirecek. NATO için bu sıçrama alanı en öncelikli planmış…
Askerî ayrıntıları, şimdiden anlaşmaları bağlanmış şirketler, vb hazır. Bunun için, ‘Transatlantik Kuantum Topluluğu’ kurulacak. Ama işin siyasi boyutu ve zamanlaması daha önemli. Bu da aynı günlerin işi…
18 ve 19 Ocak’ta da NATO Genelkurmay Başkanları Brüksel’de, yani ana karargâhta bir araya geldi. NATO’nun savunma kapasitesinin artırılması ve savunma planları görüşüldü. Ukrayna savaşında son durum ve NATO’nun desteği değerlendirildi. Nihayet bu yıl içinde yapılacak tatbikatların da üzerinden geçildi.
İşte Soğuk Savaş’tan bu yana gerçekleşecek en büyük NATO tatbikatının duyurusu da bu tarihte yapıldı. 31 NATO üyesi ülkeden 90 bin askerin katılacağı, ‘Sarsılmaz Savunucu 2024’ ilan edildi. İsveç’in katılımı da Türkiye dahil üye ülkelerin ‘izniyle’ kabul edildi.
Tatbikat, çoğunlukla Almanya, Polonya ve Baltık ülkelerinde yapılacak ve Rusya ile muhtemel savaş senaryolarını içerecek…
Devam…
Bu gelişmeler uygun adım yaşanırken, İngiliz ve Alman medyasında dikkat çekici haberler, ilginç rapor ve haritalar yayınlanmaya başladı…
İlki, Alman Bild’de yer aldı; gazete, Alman silahlı kuvvetlerinin, Rusya’nın Ukrayna savaşını genişletmeye hazırlandığını gösteren gizli askerî bilgilerini yayınladı…
Buna göre Rusya, Doğu Avrupa’dan başlayarak NATO müttefiklerine saldıracaktı. Takvim ve askeri planlama açısından detaylandırılmış bu saldırının öncülleri Ocak 2025’te başlayacak, 5-7’yıla kadar yayılabilecekti.
Ardından İngiliz ‘Mail on Sunday’ gazetesi, erimli olmakla beraber daha berbat ve detaylı bir iddia ortaya attı. Zengin görsel unsurlarla, haritalarla ve generallerle destekledi. Haber Türkiye dahil bir çok ülkede ilgi gördü…
Bu da Rusya’nın Batı ülkelerine yönelik büyük saldırı hazırlığında olduğunu söylüyordu. Korkutucu, yıkım tasvir eden ayrıntılarla dokunmuştu. Savaşın aşamaları ve silahları anlatılıyordu. Haber herhangi bir kaynağa yaslanmıyordu ama senaryolar çoktu.
Almanya Savunma Bakanı: “Putin’in bir gün bir NATO ülkesine saldırabileceğini hesaba katmak zorundayız”…
İsveç Savunma Bakanı; “Halkıma gerçekleri söylemek zorundayım. Rusya’nın ciddiye alınması gerekiyor. İsveç’te savaş olabilir, halkımızın savaşa hazır olması gerekir”…
NATO Askeri Komitesi Başkanı Oramiral Bauer: “Herkesin önümüzdeki 20 yıl içinde Rusya ile topyekün bir savaş hazır olması gerekli. Sivillerin seferber edilmesi gerekiyor”…
Benzer açıklamalar daha pek çok ülke tarafından yapılıyor. Bu üçünü anılan gelişmelerle eş zamanlı olduğu için aldım. Yoksa, İngiltere, Polonya, Fransa, ABD yöneticilerinin de savaş korkusunu anlattıkları sayısız açıklamaları mevcut. Hele uzman yorumcu ve gazetecilere bakarsanız, 3’üncü savaşın başladığını söyleyenler dahi var.
Batı’dan Ankara’ya gelen baskı dahil, içeride ve dışarıda uzun zamandır tartışılan İsveç’in NATO üyeliği meselesi gündeme yeniden geldi…
Üyelik sürecinde son adım, TBMM Dışişleri Komisyonu’nun dosyayı TBMM Genel Kurulu’na göndermesiydi. Hemen gündeme alınması beklenmiyordu. Sıranın ardına takılır ve belirsiz zaman boyunca ‘idare edilebilirdi’. En azından komisyon kararını verirken bunu da düşünmüştü.
Öyle olmadı. Geçtiğimiz Pazartesi dosya Genel Kurul’a geldi ve bu satırların yazıldığı saatlerde (Salı günü) tartışılıp, oylanması bekleniyordu…
Bu ‘ani/acil sevkin’ anlamı ne? Yukarıda sıraladığımız sürecin bir etkisi var mı? Herkesin belli safta durması, yerini belli etmesini dayatan bu olaylar ne kadar gerçekleri yansıtıyor? ABD Başkanlık seçimlerinin her geçen gün daha keskinleştiği ortamda ne ifade ediyor? Türkiye için mânası ne?
Yazarken sonuç belli olmamıştı ama muhtemelen siz okurken öğrenmiş olacaksınız. Onaylanmış olursa, takiben ABD’nin F-16’da bir adımı gelebilir.
Ama onayın ve alımın sonuçları çok sonra ortaya çıkacak. Hayırlısı olsun…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.