TCMB Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu'nu dün yayımladı. Raporda; "Kasım ayında tüketici enflasyonu üzerinde gıda fiyatlarının etkisi öne çıkmıştır. Diğer taraftan, gıda hariç aylık tüketici enflasyonu yüzde 1,34 ile ılımlı bir seyir izlemiştir" denmiş.
Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, gıda dışı tüketici fiyatlarında aylık artışın manşet enflasyona oranla daha ılımlı olduğu izlendi.
Yani gıda fiyatları yıllardır olduğu gibi ortalama enflasyonun bir hayli önünde gidiyor.
Bu nedenle gıda enflasyonu dizginlenmeden enflasyonu gerektiği kadar dizginlemek ve bunu kalıcı hale getirmek mümkün olmuyor!
Bunu tartışabilmek bile mümkün değil.
Talebi kısmak, ekonomiyi sakinleştirmek üzere kurulu olan parasal sıkılaşma GIDA Enflasyonu için işe yaramaz bir araçtır.
Zira gıda temel ihtiyaçtır. Hiç kimse parası çok olduğu için bir domates yerken iki domates yemeğe yönelmez ancak parası olmadığı için ihtiyacı olan bir domatesi yarıya indirebilir. En sevdiğiniz yemekten bir porsiyon yerken çok paranız var diye beş porsiyon yemeniz mümkün değil.
Şimdi gelelim meseleye...
Örgüt kelimesi kulağımıza hoş gelmiyor, biliyorum. Ancak örgüt ve örgütlü ekonomi aşina olmamız gereken olgular. Özellikle gıda enflasyonu için…
Örgüt kelimesinin TDK’ya göre anlamı; Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik; teşekkül, teşkilat.
Yani esasen örgütün hedefleri yasal ise ortada sorun yok. O halde örgütlü ekonomi olabiliriz pek tabii ki…
Bugün de temel konumuz İstanbul ve İstanbul’un gıda fiyatları.
Tarım Bakanlığının bu minvalde İstanbul’un gıda güvenliği ve gıda arzı konusunda stratejisi ve hedefleri olmalı.
İstanbul’a gelecek gıdayı bölümlerine ayırarak; et, süt yumurta, sebze ve meyve en yakın nereden temin edebiliriz?
Bu lokasyonları belirledikten sonra işi o bölgelere gerekli alt yapıyı hızlıca devlet eliyle gerçekleştirip çalışanı, üreticiyi ve sermayedarı örgütlemeliyiz.
Kırsalda insanca yaşamın gereklerine cevap veren, eğitimli nüfusu elde tutabilecek yaşam standartları sağlayan, her bir üretici kasabalının ve çalışanlarının ortak çıkarları üzerine kurulu bir yapıdan bahsediyorum. Ortak ekipmanın kullanıldığı, ortak depolama ve soğutma sistemlerine sahip, ortak ziraat danışmanlığı alınan ve en önemlisi ortak yapıda birleşen üretim ile perakendecinin karşısına daha dik oturan bir yapı verimliliğin artmasını sağlayabilir.
Şunu ifade etmemiz meseleyi anlamlandırmak için gereklidir;
2024 yılı itibariyle 2 milyon 240 bin adet.
Çiftçi sayısı, 2015'te 2 milyon 197 bin 319 iken bu yıl itibarıyla 2 milyon 319 bin 426'ya ulaştı.
Örgütlü düzende ölçek ekonomisini kullanabiliriz. Üretici girdilerini bu ölçek sayesinde yurt içi ve yurtdışından aracısız temin etme imkanına sahip olur. Lojistik masraflarında azalma meydana gelir.
Ayrıca devlet örgütlü sistemlerin maliyet ve kar marjlarını kolaylıkla denetleyebilir, müzakere edebilir.
Yine aynı şeklide bu bölgelerden üretilen ürünlerin perakendeciler üzerinden satışında fahiş karı tespit etme imkanına ve müdahale imkanına sahip olur.
Bugünkü gibi karmaşık düzende ne üretici ne tüketici ne de aracı memnun. Birileri fahiş kar elde ediyor ama kime sorsan hali perişan. Belki de haklılar. Ancak tespit zor. Dokunmak kimsenin işine gelmiyor. Belli ki tarım bürokrasisinin bile…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.