Bakan Şimşek’in pazartesi sabah katıldığı canlı yayın epey ses getirdi. Bakan Şimşek ekonomi programından tutun da, yeni yasalaşacak vergi düzenlemelerine ve karşılaştırmalı gelir düzeyine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların arasında haftanın ilk günü ve ilk mesai işlem saatleri olmasına karşın borsa hakkındaki açıklamaları ise gündeme bomba gibi düştü. Bu açıklama ile paralel saniyeler içinde borsada yüksek geri çekilmeler olurken açıklamanın haftanın ilk günü olması nedeniyle
Bakan Şimşek’in pazartesi sabah katıldığı canlı yayın epey ses getirdi. Bakan Şimşek ekonomi programından tutun da, yeni yasalaşacak vergi düzenlemelerine ve karşılaştırmalı gelir düzeyine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Bu açıklamaların arasında haftanın ilk günü ve ilk mesai işlem saatleri olmasına karşın borsa hakkındaki açıklamaları ise gündeme bomba gibi düştü.
Bu açıklama ile paralel saniyeler içinde borsada yüksek geri çekilmeler olurken açıklamanın haftanın ilk günü olması nedeniyle hafta boyunca gerileyen risk iştahı ve bozulan morallere mukabil endeks yerinden kalkma emaresi veremedi.
Esasen genel kabul finansal piyasalar hakkında yapılması planlanan herhangi bir açıklamanın en azından mesai saatleri dışında yapılması hatta cuma akşamlarının beklenip yapılmasıdır.
Peki, Bakan Şimşek’in pazartesi sabah seans açılır açılmaz yaptığı bu açıklama neyin nesiydi acaba?
Kimilerine göre bu kendisi ve iletişim ekibinin bir hatasıydı; zira metinden konuşmasa bile hangi konulara değinilmesi hangi konulara değinilmemesi gerektiği çalışılmıştı. Zira bu canlı yayın spontane gelişen bir program değildi veya bir program sonrası gerçekleşen ayaküstü bir sohbet değildi.
Ancak ne Bakan Bey ne de ekibi bunu bilmeyecek bir ekip değil. Çok tecrübeli, kendi düzlemlerinde ne yaptıklarını, piyasa dinamiklerini ve hassasiyetlerini iyi bilen bir ekip var karşımızda.
Bu açıklamanın vaktinin doğru olmayacağını ekibinin çaycısı bile bilir kanaatindeyim.
İkinci bir gruba göre bu açıklamalar bu vakte kadar sadece tahvil ve bono tarafına giren ancak hisse piyasasına girmeyen yabancının Borsa İstanbul’a giriş yapmalarını sağlamak için iskontoların artmasını sağlayarak girişe sebep olma ihtimali.
Ben adaba uygun şekilde yazdım ancak bu teoriyi dillendirenler Bakan Bey ve ekibine kötü niyet atfederek bu fikri savunuyorlar.
Ben ne Bakan Şimşek’e ne de herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti Bakanı’na böylesi bir amaç ile hareketin yakıştırılamayacağı kanaatindeyim. Bu teori de dürüstlük ilkesine ters düşmesi nedeniyle sakattır. Bu nedenle manzarayı açıklamamaktadır.
Peki başka ne olabilir?
Benim tezim bu iki tezden farklı
, öncelikle;
Bakan Şimşek’in açıklamalarından tezimle ilgili olanı cımbızlayacak olursak;
“Son aylarda kaynak girişi güçlü oranda arttı. Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Sisteme çok döviz girince aşırı TL basıyorsunuz. Bu da likidite fazlası yaratıyor.”
İşte mesele bu açıklamanın paralelinde yatıyor.
“Enflasyonla mücadele ve borsa ilişkisi”
Mesele şu Borsa İstanbul’daki her artış, borsada park etmiş paranın değer kazanması vesilesiyle varlıklarda yükselmeye sebep olmakta ve bu da paranın kullanılması halinde parasal genişlemeye (Bakanın döviz girişi ve bozumundan duyduğu rahatsızlık gibi) ve ek olarak bu artışın getirdiği satın alma gücü artışı ile enflasyon ile mücadeleye getireceği yükü azaltmak amacıyla, gayet planlı, hedefli şekilde yapmış olduğunu düşünüyorum.
Zira daha ilk paketi netleşmemiş, Meclis’ten onay almamış haliyle ikinci paketten konuşmak hatta ikinci paketle alakalı sadece borsadan bahsetmek, konusu çok uzak bir öngörüdür.
Bu benim tezimdir. Bakalım süreç neyi gösterecek?
#Ekonomi
#Borsa İstanbul
#kripto para
#Mehmet Şimşek
