Biz içeride enflasyon, faiz ve döviz kuru gibi değişkenlere odaklanmışken en çok takip ettiğimiz dövizler olan Dolar ve Euro’ya etki edecek yurtdışındaki gelişmeler bizim açımızdan pek iyiye işaret etmiyor. Öncelikle ABD’ye bakalım. ABD Merkez Bankası olan Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonla mücadelenin “acısız bir yolu yok” derken ABD ekonomisinin resesyona girmeden yavaşlamasını ve bunun da işsizlikle sonuçlanmasını kastediyor. Parasal sıkılaştırmanın bir sonucu olarak ekonominin yavaşlaması
Biz içeride enflasyon, faiz ve döviz kuru gibi değişkenlere odaklanmışken en çok takip ettiğimiz dövizler olan Dolar ve Euro’ya etki edecek yurtdışındaki gelişmeler bizim açımızdan pek iyiye işaret etmiyor.
Öncelikle ABD’ye bakalım. ABD Merkez Bankası olan Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonla mücadelenin “acısız bir yolu yok” derken ABD ekonomisinin resesyona girmeden yavaşlamasını ve bunun da işsizlikle sonuçlanmasını kastediyor. Parasal sıkılaştırmanın bir sonucu olarak ekonominin yavaşlaması gerektiğine işaret eden Powell, belirli bir düzeyde istihdam kaybı yaşanmadan enflasyonu hedef seviye olan %2’ye kalıcı olarak ulaştıramayacaklarını sürekli ifade ediyor.
Ancak gelin görün ki işler pek Fed’in istediği gibi gitmiyor. Mesela 2023 yılının ilk çeyreğine ilişkin büyüme verisi yeniden yukarı yönlü güncellendi. Nisan sonunda açıklanan ilk veriye göre ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %1,1 büyümüştü. Mayıs sonu bu veri %1,3 olarak güncellenmişti. Aynı veri geçtiğimiz Perşembe günü %2 olarak revize edildi. ABD tarihinin en büyük ve güçlü parasal sıkılaştırılmasının yapıldığı dönemde büyüme verisinin bu şekilde oluşması Fed’in daha fazla parasal sıkılaştırma yapması gerektiği anlamına geliyor. Takdir edersiniz ki Fed’in sıkılaştırmanın dozunu artırması ve/veya süresini uzatması başta Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler olmak üzere diğer ülke para birimlerinin üzerindeki baskıyı artırıyor. Fed’ten şimdilik yıl sonuna kadar 2 kez daha 25’er baz puanlık faiz artışı daha bekliyoruz. Ama “şimdilik”…
Gelişmekte olan ülke para birimleri sadece Dolar’a karşı değer kaybetmiyor. Avrupa Birliği cephesinden gelen veriler de Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırımlarına bir süre daha devam edeceği anlamına geliyor. Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın yıllık enflasyonu Haziran ayında yeniden yükselişe geçerek %6,8 oldu.
Almanya enflasyon verisi gelmeden iki gün önce katıldığı bir toplantıda konuşma yapan ECB Başkanı Lagarde şöyle demişti: “Görünümde önemli bir değişiklik olmadığı sürece, Temmuz ayında faiz artırmaya devam edeceğiz.” Öte yandan Lagarde’nın, faiz oranlarının gerektiği kadar yüksek seviyelerde kalacağını söylemiş olduğunu da bir kenara not edelim.
Gördüğünüz üzere hem Dolar’ın hem de Euro’nun patronları faiz artışlarına devam mesajı veriyor. Önümüzdeki aylarda hem Fed’in hem de ECB’nin faiz artışlarına devam edeceğini görüyoruz. Bu durum döviz kurları tarafındaki görünümün yukarı yönlü olacağına işaret ediyor.
Bu durumun bize olası etkisi ile ilgili kısa bir yorum yapayım. Türkiye’nin mevcut ekonomi yönetiminin kur tarafındaki politikasının şu ana kadarki yansımalarına bakarsak önümüzdeki dönemde kurdan enflasyona geçişkenliğin evvelki oranlardan daha fazla olacağını ifade edebiliriz.