Trabzonspor-Beşiktaş maçını bekliyoruz TVNET binasında. Trabzonsporlu oyuncuların sahaya çıkmasının hemen arından Uğurcan’ ın annesine toplu küfür haberleri düşüyor sosyal medyaya.
Uğurcan’ın hikayesini düşünüyorum. Uğurcan’a yönelik öfkenin, hadi öfkeyi anlarım da bu seviyenin sebebini…Maça kadar düşünüyorum. Diyelim ki birkaç maçta topu oyuna geç soktu. Geçen sene de annesi ve eşi tribünde iken dakikalarca o küfürlere muhatap olduğu maçta tribüne el hareketleri ile “ben burdayım” dedi. Bunun dışında, öncesinde tribünü tahrik etmek için topu garip mi kontrol etti? Rakip oyunculara “kafanı keserim” işareti mi yaptı? İyi kaleci olmak ve çok top kurtarmak dışında ne yaptı bu çocuk? Cidden kendi kendime soruyorum ve cevap bulamıyorum. Aksine kimsenin inanmadığı ve sadece Fenerbahçe taraftarının ilgisini çekmek için başlatılan bir “Altay-Uğurcan geriliminin” önce muhatabı sonra mağduru oldu. Şöyle mağduru oldu. Dönemin teknik direktörü bu anlamsız tartışmanın etkisinde kalıp Uğurcan’dan bir maçta formayı aldı ve gerekçe olarak da meşhur Avrupa şampiyonasını gösterdi. Oysa sadece biz değil tüm Avrupa biliyor ve diyordu ki o şampiyonada teknik heyet dahil Türk milli takımının tek elle tutulur aktörüydü Uğurcan. Ses etmedi, tepki göstermedi. Benzer örneklerde milli takımı terk etme hatta “taksiye atlayıp eve gitmek” teşebbüsü yaşanmışken Uğurcan ülke kamuoyunun ve futbol yorumcularının “çarpıştır- yıprat” arzusuna boyun eğdi. Forma verilince giydi verilmeyince bekledi. Kulis yapmadı kimseye şikayet etmedi. Sadece iyi kalecilik yaptığı için annesi ve eşi önünde koro halinde küfür yediği maçtan sonra tribüne “ben burdayım” işareti yaptı. Ve üç senedir nerdeyse her İstanbul deplasmanında organize küfre muhatap oldu.
Tribün nezih bir mekan değildir. Ne benim çocukluğumda öyle idi ne de insanların takım elbiseleri ile maç izlediği, bizim sadece fotoğraflardan bakabildiğimiz günlerde… Futbolun toplumsallaştığı hemen her coğrafyada tribün nezih bir mekan olmadı hiçbir zaman. Argo, kaba dil ve rakibi, mümkün olduğunca canını sıkıp demoralize etme oyunun bir parçası olageldi evvelden beri… Ama gerçekten Uğrucan’ın maruz kaldığı muamele insan olanın vicdanına dokunmaz mı? Dokunmadı mı?
Çok şükür sevgili Cem Dizdar ağabey dile getirmiş. Bana gelen yüzlerce “bu adamla nasıl program yapıyorsun?” sorusuna verdiğim cevabın haklılığını dile getirmiş Cem ağabey; “Öğreniyorum, her konuda aynı düşünmüyorum ama öğreniyorum…”
Bu vesile ile Uğurcan’a edilen ayıbı gündeme getirdiği için (Trabzonspor tandanslı arkadaşların söylediğini ülke umursamıyor zaten) Cem Dizdar’a teşekkürü borç bilir benzer bir durumda en yakınımdakinin ayıbını dile getirmeyi görev bellediğimi bildirmek isterim. Uğurcan’a gelince, sen insan kalmaya devam et kaptan, birileri mutlaka utanacaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.