Fenerbahçe bu sene şampiyon olursa çok az kimse hatırlasa da bunda geçen yılki teknik direktör Vitor Pereria’nın payı az olmayacak. Ferdi ve Osayi-Samuel gibi iki çok önemli kenar beki, Kim Min-Jea gibi kısa süreli ve bu senenin maliyetine katkıda bulunan çok karlı bir ticareti, Crespo gibi daha ilk izlediğimde Fenerbahçeli arkadaşlara “oyun bunun üzerine kurulur” dediğim bir dinamoyu miras bıraktı. Elbette yanlış veya isabetsiz tercihleri de vardı ama fayda-maliyet analizi yapılırsa Fenerbahçelilerin ellerini vicdanlarına koyup bence “teşekkürler” demeleri gereken kısa bir hikayesi var Portekizlinin.
Hakkını yemeyelim İsmail Kartal da dağılmak üzere olan o takımı ayakta tutup bu sene Avrupa’da olmasını sağladı ki ilkinden daha zor bir süreçti. Dahası Ünal Karaman döneminde Trabzonspor’da gerçekleşen sancılı “kadro sadeleşmesine” Fenerbahçe gibi yine çok zor bir camiada imza attı…
Bir teknik direktörü, başkanı, yöneticiyi sadece aldığı kupalarla değerlendirmek gibi çok hayati bir yanlış geleneği var Türk futbolunun. Oysa giderken geriye miras kalan oyun, futbolcu, altyapı düzeni, kurumsallaşma gibi değeri sonradan fark edilecek alanlara bakmak ve başarı kriterlerine bunları dahil etmek kurtaracak Türk futbolunu.
Geçen sene “olağanüstü” bir süreçti ve sonraya mirası düşünecek durumda değildi Trabzonspor. Onca yılın birikimini akıl, mantık, rasyonalite ile kimse izah edemezdi. Ve olması gereken oldu. Yazının başından beri söylemeye çalıştığımı yineleyelim; evet zordu şampiyonluk. Ama sonrası daha zor…Yarışıp son anda kaybetmekle imtihan olmaya alışmıştı camia, yarışıp kazanmakla çok uzun süre sonra ilk kez imtihan oluyor. Ve şimdiye kadar sınavı geçebilmiş değil.
Demem o ki Abdullah Avcı’dan beklenilen geçen seneden daha zor bir iş bu sene. Öncelikle uzun vadede sürdürülebilir bir oyun, başta (evet her şeye rağmen) Abdülkadir olmak üzere kadrodaki oyuncuların değerinin artması, yıllardır beklediğimiz altyapı reorganizasyonu, evrensel bir oyuncu tarama sistemine kavuşmak ve bunları yaparken yarışa tutunması… Bunlar şampiyonluktan daha kolay değil ama Avcı bunları yapabilir, geçmişte yaptı. Aradaki tek fark hem Trabzonspor hem de Başakşehir’de kazanılan farklı türdeki başarılarda “dışarıda kriz” yoktu. Bu kez var. Ve asıl meydan okuma şu ortamda Trabzonspor’a kupa dışında güçlü bir miras bırakmak olacak. Şampiyonluk hem bireysel olarak hocanın hem de Trabzonspor’un kendi geçmişleri ile bir hesaplaşma idi. Şimdi gelecekten bahsediyoruz. Uzun bir gelecekten… Abdullah Avcı ne kadar Trabzonspor’da kalır bilmem ama inşallah bundan seneler sonra “bunu o başlatmıştı” diyeceğimiz bir miras bırakır kupaların yanında.
En az kupalar kadar değerli hatta yeni kupalar getirecek kadar bereketli....
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.