İkiye yarılmışlık. Nedir bilir misin? Bir yanda aklın.... bir yanda kalbin...
Geçmişin ve geleceğin ortasında kalan zavallı bir şimdicik.
Mabedden içeri attığında ne hisseder insan, söyle, hiç bilir misin? Secdeye başını koyduğunda?..
Derken büyük bir alışveriş mağazasına girdiğinde? Koca bir cipin içindeyken meselâ, müziğin sesini açarken?..
Hiç gördün mü onu, hani şu bir yandan sesi arş-ı a''laya çıkanı, öte yandan kalbi büzüştükçe büzüşeni... içine, daha da içine çekileni?..
Bir elinde Kur''an, bir elinde ben, tam da ortasından yarılanı?..
Gövdesi bir yanda, başı bir yanda, çarşının orta yerinde ayaklar altında sürüneni?..
İnsanı.
Hiç gördün mü?
Ne yapacağını bilmez hâlde, kurban diye kendini sunarken.
Gözyaşlarıyla kendini iyileştireni. Hüzünle. Çaresizlik içindeyken. Ağlaya ağlaya kendi yaralarını kendisi saranı.
Değil meydanlarda, mescidde bile kıyam edemeyeni. Ayağı kalkmak nedir bilmeyeni.
Secdeden başını kaldıramayan o zavallıyı.
Okuyanı. Hep okuyanı. İnsanı. Kendini.
Gördün mü hiç?
Kalabalıkların arasında yine kendisiyle konuşurken...
Otururken, yürürken, koşarken... her daim... bile isteye kendini unuturken?..
Sordun mu ona, kimsin sen dedin mi? Tuttun mu elinden, sildin mi gözyaşlarını? Başını okşayıp teselli ettin mi?
Taşradayım gelemiyorum yanına diye özür diledin mi?
Bağışlanmak.
Bilir misin nedir?
VE dahî bağışlamak.
Affetmek, görmemek değil, görmezlikten gelmek... ihmal etmek... bile isteye... kül gibi savurmak günahları havaya, nedir hiç düşündün mü?
— “el-Emnu min''allahi teâlâ küfrun.”
Ömer Nesefî''nin Metn-i Akaid''inden muktebes bir kaide bu. Bir inanç ilkesi.
Asırlarca inanma tarzımızı belirleyen ilkelerden biri.
Neymiş anlamı?
— “Tanrı''dan emin olmak küfürdür!”
Zıddı ye''stir. Ümitsizlik de haramdır inanana, emin olmak da.
İnanıyor musun, o hâlde Tanrı''ya güvenmeyeceksin!
O senden emin olacak, ama sen aslâ ondan emin olmayacaksın!
Hiç de adilce değil denilebilir. Zalimce bile görünebilir. Fakat sakın öyle deme, sakın öyle görme! Aşıkların ahlâkına ihanet etme ey talib!
Aşık sevgilinin nazından hiç emin olur mu? Onun için “elde var bir” diyebilir mi? Sevgilinin tebessümünü garanti etmeyi başarabilir mi?
Aşıkın gaye-i kusvası kurbiyyettir. O kurban olup canını canına vermek ister... sevgilinin ellerinde ölmek.... kendinden geçmek ister.
Aşık elde var birdir. Garantidir. Aldatılmayı göze alandır; kandırılmayı... reddedilmeyi... hatta terkedilmeyi... bir kenara öylece atılmayı...
Birileri onu onunla, onun adıyla kandırabilirler; şikayet etmez. Kendisi için değil, adı için bile kurban olmaktan çekinmez.
Mertebe mertebe... derece derece... safha safha...
Yaşamak gerek. Almak için değil, bir de vermek için sevmek gerek. Vermek için, vermek suretiyle, vere vere... karşılıksız... hep kendini borçlu hissederek...
İnkâr edemediğim için inanıyorum. Cazibesinden kaçamadığım için. Çaresizim.
Bir ömür boyu kendini borçlu hissetmenin adıdır inanmak, biliyorum.
Varlığa... yaşama... başkasına... öteye... ötelere borçlu hissetmek...
Aşık, defterinde alacak hanesi olmayanın vasfı. Hep verenin... aldatılsa bile güvenmek, emin olmak zorunda olanın... başkalarının koynunda olsa bile yâri sevmekten vazgeçmemenin...
Aşık, ele geçiren değil, bilâkis ele geçirilen, elde tutulan... “elde var bir” olan...
Güven veren ama güven duyması yasak olan.
Ümit kesme ama emîn de olma diyen sevgili!
Beni arada tutuyor ve usulca, korkuyla ümidin kucağına bırakıveriyor.
Güven verenler var oysa. Teminat verenler. Peşin peşin elini uzatanlar. Gönlümce aldatacaklarım var sırada. Bana yapılanları yapacaklarım. Sevmekten çok sevilmenin hazzını yaşayacaklarım. Naz edeceklerim. Dünya. Koca dünya.
Ama ben hiçbirini görmüyorum. Hiçbirini umursamıyorum. Hiçbirini hatırlamıyorum. Düşte gibiyim.
Ölmüşüm sanki.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.