Terörist Netanyahu Gazze soykırımında özellikle çocukları öldürmeleriyle ilgili Tevrat’a atıf yaptı!

Terör devleti İsrail’in BM’deki daimi temsilcisi Gilad Erdan da Gazze’de hayvanlarla mücadele ettiklerini söyleyen eski temsilci Dan Gillerman gibi faşist kafatasçı bir Siyonist. “Dünyanın en ahlaklı ordusunu ve devletini temsil ediyorum” diyen Erdan, birkaç gün önce BM Genel Kurulu’na tuğlayla gelmişti. BM rakamlarına göre İsrail’in 24 gün içinde şu ana kadar en az 3342’si çocuk binlerce sivili katletmelerinin sebebini şöyle anlatıyordu: “İnanabiliyor musunuz, her gün bize bu tuğlaları atıyorlar.” İsrail’in BM daimi temsilcisi Gilad Erdan’ın 2022 yılında anlattığı görüntüler dünya gündemine oturmuştu. Terör devleti katil ve soykırımcı İsrail’in BM temsilcisi Filistinli çocukları bu yüzden öldürdüklerini itiraf ederek övünürcesine dünyanın en ahlaklı ordusu ve devletini temsil ettiğini söylüyordu. Terörist İsrail askerlerine taş veya tuğla attıkları için öldürülmeyi hak ediyorlar iddiası çocukları hatta kundaktaki bebekleri alçakça katliam yaparak fosfor bombaları ile katledilmelerini haklı çıkaracak bir neden asla değildi. İsrail’in gelecekte yapacağı katliamları meşru göstermeye çalışan Erdan, “Neden çocukları ve kadınları bombalayıp öldürdüğümüzü bilmek ister misiniz? Bu taş yüzünden. Bu taşları bize her gün atıyorlar. Siz olsanız ne yapardınız?” sözlerini kullanmıştı. Erdan İsrail’in öncelikle bebekler dahil en çok çocukları öldürmesi konusunda gizlenen neydi? Bu konuda BM Filistin temsilcisi Erdan neden BM ve dünya kamuoyuna yalan söylüyordu. Sır neydi?

Netanyahu, Gazze Şeridi’ne saldırılarına ilişkin “Bu iyinin kötüye, ışığın karanlığa, yaşamın ölüme karşı bir zaferi olacak... Bu bizim hayatımızın görevi. Bu ayrıca hayatımın vazifesi” diye konuştu. İsrail askerlerinin 3 bin yıldır İsrail için savaşan Hazreti Yuşa, Makkabiler, Roma’ya karşı ayaklanan Bar Kohba ve Yahudilik tarihine katıldığını savunan Netanyahu, İsrail’in “ikinci bağımsızlık savaşı yaptığını” söyledi. İsrail’in kuruluş döneminde yürüttüğü savaş, Filistinliler tarafından, topraklarından edildiği, köylerinin, kentlerinin yıkıldığı için Büyük Felaket (Nekbe) olarak anılıyor. Netanyahu ayrıca tüm ülkenin İsrail askerleri için kenetlendiğini belirtti ve Tevrat’a atıfta bulunarak, “Amalikler’in size yaptığını unutma, der. Biz de hatırlıyor ve savaşıyoruz” sözlerini sarf etti.

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde Amalekler hakkında şu açıklamalar yer alıyor: “Milattan önce 11. yüzyılın son çeyreğinde İsrail devletinin kurulması üzerine, İsrailoğulları’nı devamlı surette taciz ettikleri anlaşılan Amalekler’in tamamen ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve ‘erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsinin hiç ayırt edilmeksizin öldürülmesi’ şeklinde verilen bu kararın Rab Yahova’nın emri olduğuna inanılmıştır (I. Samuel, 15/3). Bu katliam kararı yalnız semiz hayvanlar hariç tamamen uygulanmış ve ele geçirilen memedeki çocuklar dahi öldürülmüştür. Buna karşılık Amalekler ise onların şehirlerini ele geçirdiklerinde, ‘kadınlardan kimseyi öldürmemişler, küçükten büyüğe kadar hepsini esir alarak sürüp yollarına gitmişlerdir’ (I. Samuel, 30/2). Açıklanan bu durum, iki milletin karakterleri arasındaki farklılık açısından fevkalade dikkat çekicidir.

Batılı bir ülkenin başkentinden sızan kulis bilgilerine bakılırsa; ABD’nin bugüne dek görülmemiş çapta askeri ve siyasi destek verdiği İsrail’in, pratikte karşılaştığı bu büyük tehdidi göğüslemek konusunda yeterince hazırlıklı olmadığı ABD’li savaş uzmanlarınca iddia edilmiş. Bu değerlendirmeyi yapanlar arasında İsrail ile ortak askeri tatbikatlar düzenleyen devletlerin görevli uzmanları ve subaylarının bulunduğu özellikle belirtilmiş. Dolayısıyla ABD Başkanı Biden ile Netanyahu arasında iki önemli noktada polemik yaşandığı bu konuda Biden’in ciddi kaygıları olduğu da güvenilir kaynaklarca ifade ediliyor. Birinci nokta, Netanyahu’nun, İsrail ordusunun havadan uçaklarla başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sivilleri hedef alan ölümcül saldırıları sonucu 24 gün boyunca 8 bin 500 sivilin katledilip soykırım yapılması ve bu saldırılarda yasaklı madde beyaz fosfor bombası kullanılmasının savaş suçu sayılmasından dolayı bu sorumluluğu üstlenmeyi ret eden açıklamalar yapılmasıdır. Üstelik Netanyahu’nun beyaz fosfor bombasını ABD Başkanı Biden’in gönderdiğine yönelik bazı mahfillerde açıklamalar yaptığına yönelik iddialardır. İkinci nokta ise, Filistin ve Lübnan’daki direniş hareketi ile İran’a yönelik tek taraflı başlatacağı kapsamlı bir askeri hamlenin hem Amerikan yönetiminin hem de NATO’nun başını belaya sokacağından çekinen İsrail’in işi Mossad’a ve Batılı istihbarat örgütlerine havale etmesidir. Başkan Erdoğan’ın İsrail’i ‘savaş suçlusu’ ilan etmesi Biden ile Netanyahu arasındaki savaş suçlusu kim polemiğine cuk oturmuştur. Netanyahu için başlatılan soruşturma ABD Başkanı Biden’i de işin içine çekecektir sanırım. İnşallah!