Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze’de Ramazan ayında acilen ateşkes sağlanması talep edilen bir tasarı kabul edilmişti. Güvenlik Konseyi’nin 14 üyesi tasarıya “evet” oyu verirken ABD “çekimser” kalmıştı. ABD’nin ateşkes içeren bir tasarıyı veto etmemesi Netanyahu ile Biden arasındaki gerilimi daha da yükseltmişti. Netanyahu tepki olarak Washington’a gitmeye hazırlanan bir İsrail heyetinin seyahatini iptal etmişti.
Biden Yönetimi’nin BM Güvenlik Konseyi’nin söz konusu kararını veto etmemesinin partisinin en dinamik genç tabanından gelen tepkiler sebebiyle gerçekleştiği belliydi. Biden’ın İsrail’e kayıtsız şartsız desteği bir süredir ABD’de protesto ediliyor. Nitekim kendisi de sıkı bir İsrail yanlısı olarak bilinen Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer’in Netanyahu’nun gitmesi gerektiğine dair yaptığı bir konuşma ABD ve İsrail’de geniş bir yankı meydana getirmişti.
ABD Kongresi’ndeki Demokratlar da çekimser oy konusunda ikiye bölündüler. Nihayetinde Biden Yönetimi’nin ateşkes kararının bağlayıcı olmadığını belirtmesiyse kafalarda soru işaretleri doğurdu. Biden bir taraftan İsrail’in dizginlenmesini isteyen Demokratlar’a hoş görünmeye çalışırken, diğer taraftan İsrail’e güvence vermeye devam ediyor. Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby’nin ABD’nin çekimser oy kullanmasının İsrail politikasında bir değişikliği temsil etmediğini söylemesi bu yüzden şaşırtıcı olmadı. BMGK kararının bağlayıcı olmadığını vurgulayan Kirby, Netanyahu’nun gösterdiği tepkiden şaşkınlığa uğradığını da belirtiyordu.
Bu sırada İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant yeni bir silah tedariki için Washington’daydı. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ise Nisan ayı içerisinde İsrail’e 14,3 milyar Dolarlık ek yardımın tekrar gündeme alınacağını söylemişti. Bu yüzden Biden Yönetimiyle daha fazla didişmenin yararlı olmayacağını düşünen Netanyahu İsrail heyetinin Washington’a gitmemesine ilişkin kararından vazgeçti. Washington Post’ta yer alan bir habere göreyse Biden Yönetimi İsrail’e binlerce daha güdümsüz bomba sevkiyatına onay verdi. Gallant’ın Gazze’de kullanmak üzere ihtiyaç duyulan bombaları kolayca tedarik ettiği anlaşılıyordu.
Biden Yönetimi’nin İsrail’e yeni bomba sevkiyatı ve diğer silahlar için ABD Kongresinde bildirimde bile bulunmaması eleştirilere yol açtı. Gazze’de devam eden soykırıma ve insanî felakete rağmen ABD’nin İsrail’e silah desteğini herhangi bir koşula bağlamamakta ısrarlı olması Demokrat Parti’nin genç tabanındaki hoşnutsuzluğu daha da derinleştiriyor tabii.
Bu arada Netanyahu’ya bir darbe de Trump’tan geldi. İsrail’de yayınlanan “İsrael Hayom” gazetesi tarafından gerçekleştirilen röportajda Trump, Gazze’deki yıkım görüntüleri sebebiyle İsrail’in uluslararası desteğinin zayıflamaya başladığı uyarısında bulunuyordu. Gazze’deki savaşın bitmesi gerektiğini savunan Trump, Biden ve Schumer’iyse şiddetle eleştiriyordu.
Trump ABD Başkanlığı döneminde Amerikan Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması, “İran Nükleer Anlaşması”ndan ABD’nin çekilmesi ve Golan Tepeleri’nin ilhâkının resmen tanınması dahil olmak üzere, Netanyahu’nun her istediğini yerine getirmişti. Netanyahu, Kasım 2020’de ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ı en erken tebrik edenler arasındaydı. Bu seçimlerin kendisinden çalındığını iddia eden Trump ise Netanyahu’nun Biden’ı tebrik etmesine çok sinirlenmişti. Hatta Trump’ın Netanyahu’ya küfür ettiği medyaya yansımıştı.
Trump son derece kurnazca hareket ederek Netanyahu’dan intikamını böylece alıyordu. Öte yandan Trump, Demokrat Parti’nin genç tabanında İsrail’e koşulsuz destek yüzünden Biden’a duyulan hoşnutsuzluğu kendi lehine çevirmeye çalışıyordu. Gerek Arap ve Müslüman seçmenlerin, gerekse genç Demokrat seçmenlerin Kasım ayındaki seçimlerde sandığa gitmemeleri bile Trump’ın işine yarıyor. Söz konusu hoşnutsuz seçmenlerin Trump’a oy vermeyecek olsalar bile sandığa gitmeyerek evde kalmaları Cumhuriyetçiler’i sevindirecektir.
Yapılan anketlere bakılacak olur ise Trump’ın “Siyahî Amerikalılar” ve “Hispanik” seçmenler arasındaki oy desteğinde yükselişler söz konusu. Ezici çoğunlukla Demokratlar’a oy veren bu kesimlerden Trump’a doğru ufak kaymalar bile seçimlerin kaderinde önemli rol oynayabilir. Arap seçmenler ve diğer hoşnutsuz genç Demokratlar da bu tabloya eklendiğinde İsrail’e kayıtsız şartsız desteğin Biden’e getireceği siyasî maliyetin bedeli beklenenden ağır olabilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.