
Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne 7 ödül alarak damga vuran Tavşan İmparatorluğu’nu Boğaziçi Film Festivali’nde izleme imkanı buldum.
Neden diye sorabilirsiniz… Neden Antlaya’da değil de İstanbul’da izledim? Çünkü Antalya Film Festivali ekibi (Adana’da da aynısı oldu) yoğunluğu gerekçe göstererek zatımı akredite etmedi. Türkiye’nin düzenli tek sinema sayfasının editörüne yerleri yokmuş.
Söylenecek çok şey var ama gerek yok. Hatırlısı olsun…
Filme dönecek olursak…
Öncelikle, filme dair bilgiler barındırdığı için yazının ‘spoiler’ içerdiğini ifade etmek gerek…
Seyfettin Tokmak’ın yönetmenliğinde çekilen Tavşan İmparatorluğu, babası Beko ile sorunlu bir ev ortamında yaşayan 12 yaşındaki Musa’nın hikayesini beyaz perdeye taşıyor.
Beko, köyde düzenlenen tazı yarışlarına tavşan temin ederek geçimini sağlar. Musa ise aksine tavşanlarla dostluk yaşar. Hatta tavşanlar, Musa’nın koruması altındadır. O kadar ki tavşan bulmakta zorlanmaya başlarlar. Zira Musa, tavşanları alıp kendi mağarada saklar ve esasında burada kendi ‘imparatorluğunu’ kurar. Musa da Hz Musa kıssasında olduğu gibi ‘halkını zulümden kurtarmak için’ çabalar.
Filmin ilginç mekanlarından biri çocuklara ‘engelliliği öğretme okulu’dur. Çünkü çocuğuna engelli raporu alabilen devletten maaş almaktadır. Musa da babası tarafından bu okula gönderilir. Ancak Musa, tıpkı kıssada olduğu gibi beklenmeyeni yapar. Kendini bulma yolculuğunda bir isyan hareketi başlatır ve sadece kendini değil halkını da (tavşanları) kurtarmak için elinden geleni yapar.
Hikayesinin çekiciliği ve nahifliğinin yanında biçimindeki sertlik de Tavşan İmparatorluğu’nu son dönem Türk filmleri arasında ayrı bir yere koyuyor. Işık kullanımındaki tercihler, karanlık atmosfer, zor bir tercih olmakla birlikte başarılı bir hüviyete bürünüyor.
Kaan Müjdeci’nin Sivas filmi ile Ferit Karahan’ın Okul Tıraşı yapımını hatırlatan Tavşan İmparatorluğu, bu yapımların aksine umudu kovalıyor. Yönetmen de film sonrası söyleşisinde buna dikkat çekmişti. Uzun yıllar uluslararası çalışmalarda çocuklarla haşır neşir olduğunu ifade eden Tokmak, çocukların saflığının zayıflık değil mücadele yöntemi olabileceğine vurgu yapıyor. Bunu yaparken de biçimsel olarak başarılı bir ürün ortaya koyuyor.
Alpay Kaya, Sermet Yeşil, Kubilay Tunçer’in başrollerini paylaştığı filmde oyunculuklar da gayet iyi. Özellikle ilk kamera önü tecrübesi olan Alpay Kaya’nın Musa karakterine verdiği ruh filmi sırtlayan unsurlardan.
Tavşan İmparatorluğu’nun yumuşak karnının ise müzikler olduğunu düşünüyorum. Cahit Berkay’ın başarısını mevzu edecek değiliz. Ancak film özelinde, müziklerin ayrıksı kaldığını söylemek gerek. Hatta bir yük gibi film, müzikleri taşıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.