İzmir Limanı özelleştirmesiyle ilgili karar 30 ay gecikince 1 milyar 275 milyon dolar gelir yerine 500 milyon dolara yakın gider oluştu. İhracat kenti İzmir'in ihracattaki payı yüzde 8,8'den yüzde 5,6'ya gerilerken, ihracatçılar da duruma tepkili
Türkiye'de yargının 'Faaliyet dışı' işleri yüzünden her kesim bir bedel ödüyor. Türkiye'nin ilk ihracatçı ili ünvanını elinde bulunduran İzmir de bedel ödeyenler listesine dahil oldu. Danıştay'ın İzmir Limanı özelliştirmesiyle ilgili kararını 30 ay gibi uzun bir süre sonra açıklaması nedeniyle gerekli yatırım yapılamadı ve 2001'de yüzde 8,8 seviyelerinde olan İzmir'in Türkiye ihracatındaki payı 2010'da yüzde 5,6'ya geriledi.
Söz konusu ihaleye Ege İhracatçı Birlikleri'nin LİMAŞ isimli şirketiyle konsorsiyuma katıldığını ve ihaleyi kazandığını hatırlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Danıştay'dan bir kararın çıkması niye 30 ay sürüyor, bunun zararını kim karşılayacak? Bazı karalar bir-iki ayda çıkarken Ege ve Türkiye ekonomisi için hayati olan bir karar 30 ay sonra açıklanıyor” diye tepkisini dile getirdi.
30 ay sonra çıkan kararın olumlu olduğunu, ancak kriz çıktığı için bu sefer de yatırımcıların yatırımdan vazgeçtiğini ve milyar dolara yakın zararın oluştuğunu vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, şöyle devam etti: “Bir karar vermek için niye bu kadar zaman gerekiyor. Biz adeletin hızlı tecelli etmesini istiyoruz. Aksi halde biz yargı sisteminin ağırlığının faturasını ödüyoruz."
"Devletin kasasına 1 milyar 275 milyor dolar para girecekken şimdi devletin kasasından 350 milyon ila 500 milyon dolar arası para çıkacak." şeklinde eleştirilerini yineleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı MehmetBüyükekşi, " Ulaştırma Bakanlığı tarafından bu yatırım kararı alındı, bunun için teşekkür ediyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
İzmir'de temmuz ayı ihracat rakamlarını açıklayan Mehmet Büyükekşi, spekülatif döviz işlemlerinde yüzde 1 kesinti yapılmasını önerdi. Ticari amaç haricindeki döviz işlemlerinden yapılacak kesintiyle kurda istikrarın sağlanacağını anlatan Büyükekşi, şöyle devam etti: “Önerimiz, portföy ya da spekülatif amaçlı döviz alım satımlarında, her işlem için yüzde 1 oranında 'Kur istikrar fonuna' bir kesinti yapılmasıdır. Bankalar, banka harici finans kurumları ve sermaye piyasası kurumlarında döviz işlemleri yapan bireysel yatırımcıların her işleminden yüzde 1 kesinti yapılarak bu fona aktarılması ihracata da büyük katkı sağlayacaktır. Madem ki kur politikasında herhangi bir ayarlama imkanı yok, o zaman spekülatif amaçlı işlemlerin üzerinden kesinti yapılması piyasaların cüzi kar amacıyla yapılan işlemler sebebiyle bozulmasını önleyecektir."
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) önceki gün açıkladığı 2010 yılı Haziran ayı ihracat rakamlarına göre Haziran ayında ihracatımız 9 milyar 567 milyon dolar olarak gerçekleşirken, ithalatımız 15 milyar 185 milyon dolar olarak hesaplanmıştı. Ocak-Haziran döneminde yüzde 94 oranında artış gösteren dış açık ise 28 milyar 501 milyon dolar olarak hesaplanmıştı.Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) hesaplamasına göre Temmuz'da ihracat geçen yılın aynı ayına göre 5.9'luk artış göstererek 9 milyar 417 milyon olarak belirlendi. Altın payının hesaba katılmadığı ve ithalatın TİM kayıtlarında tam olarak yeralmadığı düşünüldüğünde ise ihracatın önceki aya göre hız kesmesi dikkat çekiyor. TÜİK verileri ile TİM arasındaki rakamsal fark ise hesaplama sisteminden kaynaklı olarak ortaya çıkıyor.
TİM Başkanı Büyükekşi, rekabet için ihracatçılara 'Verimliliğinizi artırın' tavsiyesinde bulunan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'a karşı önerilerde bulundu. “Verimlilikle gelebileceğimiz en üst düzeye ulaştık” diyen Büyükekşi, MB'den kur istikrarını sağlamasını istedi. MB'nin yabancı para karşılık oranlarını yarım puan artırarak yüzde 10'a çıkarmasını taktirle karşıladıklarını, ancak daha fazlasını beklediklerini dile getiren Büyükekşi, diğer tavsiyelirini şöyle sıraladı:
1- Döviz alımı yükselsin: Mevcut kur rejimi çerçevesinde Merkez Bankası'nın döviz alarak
kurlara destek olması mümkündür. Bizim talebimiz Merkez Bankası'nın günlük 30 milyon dolar alım miktarını 50 milyon dolar ve 50 milyon Avro seviyesine çıkarmasıdır. 2-50 baz puan indirmeli: Hazinenin 11 yıl vadeli ve yüzde 5,25 faizli 700 milyon dolarlık borçlanma talebine 5 milyar dolarlık talep gelmektedir. Enflasyon hedeflerinin düştüğü bir ortamda 50 baz puanlık bir faiz indirimi yapılmalıdır. Biz bunları isterken dışarıdaki fotoğrafı görüyoruz. Avrupa başta olmak üzere global kriz var, durgunluk var. Talep sorunu var. Bu durum karşısında ihracatçının fiyatlarını artırması kesinlikle mümkün değil. Rekabet edebilmemiz için fiyatlarımızı aynı seviyede tutmamız gerekiyor.
Temmuz ayı ihracat rakamlarını PETKİM'in İzmir tesislerinde açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, PETKİM'in Azerbaycan'lı ortağı SOCAR'la yapacağı yeni yatırımı “Türkiye'nin en büyük yerlileştirme projesi” olarak tanımladı. PETKİM Genel Müdürü Hayati Öztürk'ün verdiği bilgiye göre yaklaşık 5 milyar dolarlık yeni yatırımla hammaddeden nihai ürüne kadar entegre bir yapı kurulacak ve 2023 yılına kadar ülke ekonomisine 5 milyar dolarlık değer katılacak.
TİM Başkanı Büyükekşi, temmuz ayında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,97 artışla 9 milyar 417 milyon dolara yükseldiğini açıkladı. Yılın ilk yedi ayındaki ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,14 artışla 64 milyar 239 milyon dolara, son bir yıllık ihracatın ise 109 milyar 596 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiği bilgisin veren Büyükekşi, temmuz ayında en fazla ihracat artışı yanan sektörleri şöyle sıraladı: “Yüzde 43,59 ile Fındık ve Mamulleri, yüzde 38,35 ile Tütün ve Mamulleri ve yüzde 32,06 ile Madencilik sektörlerimiz.”