Alternatif pazarlar krizde bize ilaç gibi geldi

Aa
00:009/08/2010, Pazartesi
G: 9/08/2010, Pazartesi
Yeni Şafak
Alternatif pazarlar krizde bize ilaç gibi geldi
Alternatif pazarlar krizde bize ilaç gibi geldi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, ihracatta eksen kayması tartışmalarına ilişkin, 'Biz alternatif pazarları mutlaka düşünmek durumundayız. bu kriz döneminde bize ilaç gibi geldi' dedi.

Vardan, MÜSİAD'ın Van şubesinin açılışı sonrasında düzenlenen sohbet toplantısında, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasının önemine işaret etti. 

Bölgenin sınır ticareti açısından potansiyelinin altını çizen Vardan, komşu ülkelerde Türk mallarını alma yönünde gelişmeler olduğunu anlattı.

Sınır ticaretinin Van'ın gelişmesi için büyük imkan sunduğunu, bugün katırların üzerinde ürünlerin gidip geldiğini söyleyen Vardan, bunun ortadan kaldırılıp resmi olarak bu imkanın tanınması gerektiğini ifade etti.

MÜSİAD'ın amacının Van'a Batıdan yatırım getirmek olmadığının altını çizen Vardan, amaçlarının bölge insanının kalkınmasını, istihdam yaratan işletmelerin olmasını sağlamak ve 20 yıllık tecrübelerini paylaşmak olduğunu söyledi.

MÜSİAD'ın Van'daki üyelerinin diğer illerde olduğu gibi bir araya gelerek ortak iş yapabileceğini belirten Vardan, turizm yatırımlarının bu anlamda önemli olduğunu anlattı.

Ömer Cihad Vardan, ihracatçıların değerli Türk lirası konusundaki sıkıntılarına ilişkin bir soru üzerine, serbest kur rejimini desteklediklerini belirterek, bu sistemin devam etmesi gerektiğini söyledi.

Merkez Bankası'nın görev tanımında, birçok ülkeye göre farklı olarak sadece belirli noktaya odaklanma söz konusu olduğunu ifade eden Vardan, 'Biz o tanımın değiştirilmesi yönünde sadece fiyat istikrarı değil belki bu türlü müdahalelerde bulunması noktasında çalışma yapmalarının iyi olacağını düşünüyoruz' dedi.

MÜSİAD'ın değerli Türk Lirası konusunda iki önerisi bulunduğunu hatırlatan Vardan, bunlardan birinin döviz istikrar fonu veya kur istikrar fonu adı altında bir mekanizmanın geliştirilmesi olduğunu, bunun bir sigorta fonu gibi çalışabileceğini söyledi. Vardan, ara malı ithalatının sebebinin araştırılmasının da önemli olduğunu anlattı.

Türkiye'nin son yıllardaki gelişmesinin özel sektör sayesinde olduğuna dikkati çeken Vardan, 'Ama Hükümetin de gelişmenin önünde hala ayağımıza takılan ufak tefek çakıl taşları varsa onları da ortadan kaldırmaları gerekiyor' dedi.


'ALTERNATİF PAZARLARA ALTERNATİF ÜRÜNLER ÜRETEBİLMELİYİZ'

Ömer Cihad Vardan, ihracatta eksen kayması tartışmaları konusunda ise, ticaret yapan kişinin müşterinin nereden geldiğini seçme hakkına sahip olmadığını söyledi.

'Adam gelmiş benden mal istiyor. İster Doğudan ister Kuzeyden ister Güneyden gelsin. Eğer koşullarımız uyuyorsa biz bu malı satarız' diyen Vardan, bu konuda hiç sıkıntı olmadığını söyledi.

Avrupa'nın son günlerdeki ekonomik koşullarını anımsatan Vardan, şöyle devam etti:

'Piyasa kan ağlıyor. Yarın Avrupa'da talep artmaya başladığında 'yok biz bunlara satmayız' diyemeyiz. Alternatif pazarları oluşturmalıyız onlara yönelik de alternatif ürünler üretebilmeliyiz. Yani Almanya'daki tüketici ile Sudan'daki tüketici aynı malı istemiyor olabilirler. O zaman biz alternatif pazarları mutlaka düşünmek durumundayız. Hele bu kriz döneminde, bize ilaç gibi geldi. Bununla birlikte alternatif üretimi de mutlaka düşünmemiz gerekir. Orada hiçbir şekilde gocunacak bir şey yok. Nereye satabiliyorsan sat.'

Vardan, artan cari açığa ilişkin olarak ise 'Şu an için diğer ülkelere baktığımızda kötü durumda değiliz ama bunun artması hoşumuza gitmiyor' dedi.

Mali Kural'ın uygulanmasıyla ilgili ertelemeyi anımsatan Vardan, 'Eğer Mali Kural olmadığı halde dahi biz bir mali disiplin sağlıyorsak, orada bir sıkıntı yoktur. Bizim ihracatımızı artırmaya devam etmemiz, ihracatın içindeki ithalata olan bağımlığını azaltmaya çalışmamız lazım' dedi.


'HEPİMİZİN ARZUSU İSTİKRARIN DEVAM ETMESİ'

Vardan, referandum sürecine ilişkin olarak ise, geçtiğimiz dönemde siyasi istikrarın ekonomik istikrara dönüştüğünün görüldüğünü ifade etti.

Bunun sürmesi gerektiğinin önemine işaret eden Vardan, 'Bizim istikrarsızlığa neden olacak ortamların hepsini kaldırmamız gerekiyor' dedi.

Referandumda halkın büyük bölümünün neye 'evet', neye 'hayır' diyeceğini bilmediğini düşündüğünü dile getiren Vardan, şunları kaydetti:

'Sanki bu, iktidar ve muhalefetin iki ayrı kutup gibi ölüm-kalım meselesi haline getiriliyor. Referandumlar çok daha önce de oldu, bundan sonra da olacak. Demokratik ülkelerin en temel haklarından bir tanesi. Hükümetler giderler, halka sorarlar. Biz nelere 'hayır' diyeceğiz, herhalde darbeleri istemiyoruz. Yeniliklerin önünde olmamız gerekiyor. Şiddete, teröre 'evet' diyecek halimiz yok. Bu ülkenin gelişmesi hepimizin yararına olan bir şey. Bu yönde herkesin çaba sarf etmesi lazım. 

MÜSİAD olarak böyle bir değişiklik değil, Anayasa'nın baştan değiştirilmesini arzu etmiştik. Çünkü bu Anayasa'nın birçok maddesini değiştirecek de olsanız onun ruhunu hala muhafaza ediyorsunuz. Birçok maddenin aslında bizi daha feraha kavuşturacak, daha demokratik hale getirecek, insan hak ve hürriyetleri, adalet mekanizmasının yerleşmesi noktasında daha ileriye götüreceğini görüyoruz. 

'Evet' çıkarsa ülke batacak mı, veya 'hayır' çıkarsa ertesi gün her şey değişmiş mi olacak? Hiçbir şey değişmeyecek, ülke devam edecek ama biz belki bir fırsatı kaçırabileceğiz. Bence bütün halkın oraya mutlaka gidip oyunu kullanması lazım. Hepimizin arzusu bundan sonra istikrarın devam etmesi.' 

Ömer Cihad Vardan, bir gazetecinin TÜSİAD ile ilişkileri sorması üzerine, 'Bir problem yok. Bir-iki kere görüştük. Bu ilişkinin başlamış olması çok önemli' dedi.