TBMM Başkanı Bülent Arınç, 17 Ekim Salı günü, Fransa parlamentosunun aldığı kararla ilgili Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül'ün, meclise bilgi sunacağını söyledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Fransa, büyük bir ayıp işlemiştir, kendi değerlerine ihanet etmiştir, eğer varsa... Yüzyıl öncesinden bugüne kadar getirdiği bütün prensiplerini çiğneyici bir karar almıştır" dedi.
Arınç, İnsan Hakları Ortak Platformu Dönem Başkanı, Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen ve beraberindeki heyeti kabulünde, Fransa Parlamentosunun Ermeni soykırımını inkar edenlere suç öngören teklifi kabul etmesini değerlendirdi.
Fransa Parlamentosunda Türk milletini derinden yaralayan üzücü bir olay yaşandığını ifade eden Arınç, Türkiye'deki herkesin bu karara tepki gösterdiğini anımsattı. Bülent Arınç, şunları kaydetti:
"Tepkimizin amacı şuydu: Bir defa soykırım vardır, yoktur tartışmaları bir kenara. . . İfade özgürlüğü açısından 'vardır' diyenle, 'yoktur' diyeni eşit tutmak gerekirken, 'yoktur' diyenlere ceza yaptırımı getirilmesi, özgürlükle bağdaşan bir konu değildir. Bu açıdan Fransa büyük bir ayıp işlemiştir. Fransa, kendi değerlerine ihanet etmiştir, eğer varsa. . . Fransa, yüzyıl öncesinden bugüne kadar getirdiği bütün prensiplerini çiğneyici bir karar almıştır.
Bu karara tepki gösterirken, 'madem onlar öyle yaptı, biz de böyle yaptık', 'madem öyle, işte böyle' anlayışı içerisinde, bizim de bu özgürlüklere kısıtlama getirecek bazı girişimlerde bulunmamızı doğru bulmuyorum. "
TBMM Adalet Komisyonunda, Cezayir'deki soykırımı inkar edenlere suç öngören yasa tekliflerinin ele alındığını anımsatan Arınç, "Arkadaşlarımız, kanun teklifi vermekte elbette özgürdürler. Ama Fransa'nın yaptığı işin kötü olduğunu düşünüyorsak, onun aynısını bizim yapmamız gerekir. Onun aynısını yapmamız bize bir şey kazandırmayacağı gibi, kendi iddialarımızı da inkar ettiğimiz anlamına gelir" diye konuştu.
Bülent Arınç, komisyonun bu konuda duyarlılık göstererek, kanun tekliflerini alt komisyona sevk ettiğini hatırlattı.
Arınç, "Türkiye, başkalarının kötü örneklerini kendine örnek alacak bir ülke değil, başkalarının yaptığı hataları işlemeyecek, özgürlükler konusunda hiçbir zaman taviz vermeyecek bir ülke olarak yolunda ilerlemelidir" dedi.
TBMM Başkanı Arınç, Fransa'da kabul edilen teklifle ilgili TBMM'de özel bir oturum yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, 13 ülkenin parlamentosunda, "soykırım yapılmıştır" diye karar aldığını söyledi. Ancak, soykırımı inkar edenlere ceza getiren teklifin kabulünün ilk kez Fransa'da olduğuna dikkati çeken Arınç, bunun, Hollanda, İsviçre parlamentolarında da tartışıldığını hatırlattı.
Bu ülkeler ile parlamento düzeyinde temas halinde olduklarını ifade eden Arınç, başkan, siyasi partiler ve komisyonlar nezdinde girişimlerde bulunduklarını anlattı.
Arınç, Fransa'da söz konusu teklifin geçen Nisan-Mayıs aylarında gündeme geldiğini ancak ele alınmadığını ifade ederek, tekrar bu ay içerisinde gündeme geleceğini öğrenince TBMM AB Uyum Komisyonu üyeleri, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi milletvekillerinin muhataplarıyla görüşmeler yaptığını söyledi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, 17 Ekim Salı günü, bu konuyla ilgili TBMM Genel Kuruluna bilgi sunacağını belirten Arınç, "Grubu olan veya olmayan siyasi parti genel başkanları da birer konuşma yapacak. Fransa parlamentosunun aldığı kararı eleştiren, bu kararın ne anlam ifade ettiğini ortaya koyan bir Meclis kararı çıkarmaya çalışacağız" dedi.
Arınç, bir yerde bir olay olduğunda, buna hemen tepki verildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Yaptığımız çalışmaların pek çoğu günübirliktir. Günübirlik çalışmalardan da olumlu sonuç almak mümkün değildir. Bu çalışmaları, belirli bir program içerisinde, çok geniş bir ağ içerisinde sürdürmemiz lazım. Bunu yaptığımız zaman sonuç alabiliriz.
Konumuz, Ermeniler ile ilgili bir soykırım kararıysa, biliniz ki Ermeni diasporası bunun için yüz yıldan beri çalışmaktadır. Müthiş bir lobicilik faaliyeti yürütmektedir. Basın, siyasi partiler, güç odaklarıyla sürekli temas kurmaktadır. Batı mantalitesine uygun çalışmalar yapmaktadır. Bizim bu konuda, yıllardan beri çok geride kaldığımızı ve etkisiz olduğumuzu söylemek istiyorum.
Asıl yapmamız gereken, o günden önce bir şeyler yapabilmektir. Sadece 3-4 tane kitap bastırıp, bunu yayınlamak yeterli değildir. Toplumda bu duyarlılığı temin edecek olan; üniversitelerle, basınla, siyasi partilerle, parlamentoyla lobi çalışmaları yapmak suretiyle düşüncenizi onlara rahatlıkla aktarabilmektir. "
İçe kapanmaktan kurtulunması ve siyasi birlik oluşturulması gerektiğini kaydeden Arınç, üzerinde çok çalışılması gereken böyle konular varken, bazı tartışmaların gündemi nasıl işgal ettiğinin üzüntüyle görüldüğünü söyledi.
Arınç, "Gündemde başka konular olunca, herkes bu konuda bir gerilim içinde bulununca, Fransa'da malı kapan götürüyor. Bir başka yerde, kendi düşüncesini kurtarmak isteyenler, Türkiye'nin bu kendi çalkantılarından rahatlıkla istifade etmek istiyorlar. Dışa yönelik hedeflerimizi çok güçlü tutmalıyız. Burada bir milli takım kimliğiyle çok destekli, önemli çalışmalar yapmalıyız" diye konuştu.
Fransa'da bu teklifin kabul edilmesine Türkiye'de her kesimden tepki geldiğini belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak biz ölçülü ve kararlı olmalıyız.
Ölçülü davranışlar Türkiye'ye çok şey kazandırır. Bağırarak, çağırarak, hakaret ederek, bayraklarını yakarak, buna tepki göstermenin de yanlış algılamalara izin vereceğini ve imkan tanıyacağını düşünüyorum. Aklı başında, bizim neden yana olduğumuzu ifade eden, temel hak ve özgürlüklerin korunması gerektiğini söyleyen davranış içerisinde olmalıyız.
Bireysel davranışlarımız, bazı kişi ve kurumlar için anlamlı olabilir.
Ermeni asıllı vatandaşımız Hrant Dink'in gösterdiği tepkiyi çok önemsiyorum.
Dink, 'Soykırım teklifi yasa haline gelirse, Fransa'ya gideceğim ve soykırım yoktur diye bağıracağım' diyor.
Ermeni Patriği Mesrop Mutafyan'ın açıklamalarını da önemsiyorum. "
Arınç, YÖK Başkanı'nın bütün üniversite rektörleri ile bir araya gelerek, bu konuda çok ciddi bir manifesto yayınlamasını beklediğini söyledi.
Özellikle Galatasaray Üniversitesinin, bu konuda tek başına yapacağı bir açıklamanın çok anlamlı olacağına işaret eden Arınç, "9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı'nın da bugünlerde özgür düşüncelerini duyarsak, gerçekten çok iyi olacak" dedi.