Türkiye ekonomisi için kırılma noktasının başörtüsü tartışmaları, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve parti kapatma davasının biraraya geldiği 2007-2008 dönemi olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Anayasa değişikliğinin yol açtığı gerginliğe dikkat çekti
Ekonomik krizin etkilerini atlatmaya çalışan Türkiye'de yeni anayasa tartışmalarının yol açtığı gerginliklerle ilgili en çarpıcı uyarı, ekonominin çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden (TOBB) geldi. Türkiye ekonomisini 'ithal küresel kriz'den önce içeride yaşanan siyasi gerilimlerin vurduğunu istatistikî verilerle ortaya koyan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisi için kırılma noktasının başörtüsü, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve kapatma davasının biraraya geldiği 2007-2008 dönemi olduğuna işaret etti.
Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) Green Park Otel'de düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi'nde sunum yapan Hisarcıklıoğlu, 2007'den itibaren büyümede dönemsel artış hariç bir düşüş eğilimi olduğuna dikkat çekti. 2006-2007 devresinde Türkiye'nin büyüme grafiğinin hızla büyüyeceği bir anda yatay şekle geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Alarm verdiğimiz nokta 2007 başı itibariyle başladı. Niye diye baktığımız zaman; rehavete kapıldık. Kendi içimizde birbirimizle kavga etmeye başladık. Dünyada kriz yokken Cumhurbaşkanlığı süreciyle içimizdeki kavgalar bizim işin bereketini kaçırdı. Huzur olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan zenginlik olmaz. Ticaretin de, ekonominin de baş ihtiyacı huzur. Biz maalesef ayrılık tarafına gittik' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, “Yeni anayasa, siyasi partiler ve seçim yasası, hukuk, yargı mevzuat reformlarını hızlı yapıyor olmamız lazım. Türkiye'nin, tartışması ve ortak akılla kamplaşmadan çözmesi gereken işler bunlar' dedi. Hisarcıklıoğlu, bankaların elinde krediye dönmeye hazır 51 milyar TL likidite bulunduğunu, bu durumun büyümenin motoru olması gerektiğini, bankacılık sektörünün daralttığı yerin KOBİ kredileri olduğunun da altını çizdi.
'Türkiye'nin ana meselesi' olarak nitelendirdiği işsizliğin, yapısal bir sorun olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de 5,6 milyon işsiz olduğunu ve buna her yıl 700 bin kişinin dahil olduğunu belirterek, “Öncelikli mesele bu insanlara nasıl iş bulunacağıdır” dedi. İşsizlikte, lise ve meslek lisesi mezunlarının yüzde 16,9'unun, yüksek öğretim mezunlarının ise yüzde 12,1'inin işsiz olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu “Eğitim sistemimizde bir problemin var olduğunun en somut göstergesi bu. Bunu tartışmaya açtığınız zaman 'A tarafı mısın B tarafı mısın?' Bütün dünyada meslek lisesinde okuyan yüzde 65, bizde 35. Her taraf mesleksiz işsizlerle dolu. Günümün yarısı bununla geçiyor. Bakanlar, milletvekilleri dahil olmak üzere birilerine iş arıyorlar' şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, takvim etkisinden ve mevsim etkisinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla verileri incelendiğinde Türkiye'nin 2008 yılının ikinci çeyreği itibariyle resesyona girdiğinin, 2009 yılının ikinci çeyreği itibariyle de resesyondan çıktığını vurgulamıştı.
Milletlerin yarış içinde olduğunu, kim-senin yerinde saymadığını belirten Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Berlusconi, Kaddafi'nin elini boşuna mı öptü? Mantıklı bulduğum için değil ama niye öptüğünü hepiniz bili-yorsunuz. Türk özel sektörü ne yapabileceğini şu 30 yılda bize gösterdi. 30 yıl önce Suudi Arabistan bizden zengindi, Yunanistan'la eşittik. Şimdi Suudi Arabistan'dan da Yunanistan'dan da zenginiz. Fırsat verildi bu ortaya çıktı.” TOBB'un Savarona'yı alıp almayacağına ilişkin bir soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, Savarona'nın Atatürk'ün mirasını taşıdığını öteki taraftan Türkiye'yi ziyaret eden devlet adamlarını ağırlamak için böyle bir yatın korunabileceğini söyledi.