Devlet Bakanı Babacan, IMF ile anlaşmanın güveni bir miktar artıracağını belirterek, "Ancak bu tek başına yeterli değil. Önce orta vadeli programı ortaya koymalıyız" dedi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF ile gelinen noktaya ilişkin olarak "IMF ile bugün olmazsa olmaz noktasında değiliz. IMF ile anlaşma güveni bir miktar artıracak ancak tek başına yeterli değil. Önce orta vadeli programı ortaya koymalıyız, diyalog halindeyiz" dedi. Reklam Konseyi toplantısında konuşan Babacan, IMF ile çalışmalar nihayete erince gerekli açıklamaları yapacaklarını söyledi.
Babacan, piyasadaki mevcut kaynakların özel tüketime kaydırılabilmesi için kamu kesiminin borçlanma gereğinin hızla düşürülmesi gerektiğini, büyümenin de buradan geleceğini söyledi. "Son iki aydır yapısal alanı kuşatan bir çalışma içindeyiz" diyen Babacan, sosyal güvenlik, enerji gibi alanlarda köklü adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.
Babacan, şunları söyledi: 'Uzun vadede ekonominin hızlı büyüdüğü, yavaşladığı, normal ya da iç ve dış şokları yaşadığımız dönemlerde Türkiye'nin ne yapacağını çok sağlam mali kurallarla ortaya koymamız gerekiyor. Bunu da şu anda üzerinde çalıştığımız orta vadeli programımızla beraber yapacağız. 2012'den sonra Türkiye ne yapacak, nasıl bir mali program ortaya koyacak, bütün bunları şu anda çalışıyoruz. Çalıştığımız önemli konulardan bir tanesi de Türkiye'ye bir tane mali kural getirmek. Mali kural şu demek; sadece böyle 3 yıl için değil, Türkiye neyi hedeflemeli, uzun vadede nasıl bir bütçe dengesini hedeflemeli, uzun vadede nasıl bir borç stoğu hedeflemeli.” Babacan, “Önceden kriz dönemlerinde Türkiye'de görülen tablo faizlerin çok yükselmesiydi. Bu defa artık Türkiye ekonomisi normal ekonomilerin verdiği tepkileri vermeye başlıyor. Bu çok sıhhatli bir gelişmedir" dedi.
Bakan Babacan, önemli olanın, kronik sorun olan ve hâlâ "kalıcı olarak düştü" denilemeyecek enflasyon sorunu olduğunu ifade etti. Babacan şunları kaydetti: "Mutlaka kalıcı olarak enflasyonu tek haneye indirmemiz gerekiyor. Yine eğer akıllı işler yaparsak, doğru adımlar atarsak, nasıl enflasyonu tek haneye indirdiysek, faizlerin de kalıcı olarak tek hanede kalması bizim en büyük arzu ve hedefimiz. Şu anda faizlerin indiği oranlar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en düşük faiz oranlarıdır. Hazine, tarihinde hiç bu kadar düşük borçlanmamıştır." Babacan ayrıca dün İMKB Başkanı Hüseyin Erkan'ı da ziyaret etti.
Ali Babacan, "2010'da krizden en hızlı çıkacak ülke olarak gösteriliyoruz" açıklamasını yaptı. Türkiye'de artık para basma devrinin bittiğini ifade eden Babacan, 'Merkez Bankası'na dönüp de, 'kamu açıklarını şundan kapatın' demeyi kalıcı olarak kapattık. Son 1-1,5 yıldır bu kapıyı zorlayanlar yok mu? var. Telkinler alıyoruz. Diyorlar ki 'niye uğraşıyorsunuz, yıllarca bunu yapmışlar, biraz para basın, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına falan gerek yok. Kaldırın bunu. Biraz şöyle piyasaya para sürün de ortalık rahatlasın' gibi telkinler alıyoruz. Ama asla... Böyle bir tuzağa düşmek Türkiye'ye 10 yıl daha kaybettirir.' Babacan şunları söyledi: 'Bir ülkede ekonominin büyüyebilmesi, refahın artabilmesi için öncelikle istikrar ve güven şart. Bu nedenle biz öncelikle Türkiye'de güven ortamının güçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'de mutlaka ekonomik model olarak özel sektör eliyle büyümeyi sağlamamız gerektiğini düşünüyorum."
Ali Babacan, deflasyon ve resesyon gibi tanımlardan Türkiye'nin korkmaması gerektiğini belirterek, beklentilerinin bu yıl sonu itibariyle resesyon diye tanımlanan dönemden, Türkiye'nin çıkması olduğunu söyledi. Öte yandan, Türkiye'nin deflasyon riskinden çok uzak olduğunu söyleyen Babacan, ellerinde bunu önleyebilecek pekçok önlem ve metodun olduğunu kaydetti. "Sadece 2010-2011-2012'de neler yapacağımızı değil, 2012'den sonra Türkiye'nin bütçe dengeleri ve borç stoku konusunda nasıl bir kural getirilebilir, şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz" diyen Babacan, "Ancak bu çalışmaların bir yandan da çok uzun sürmesine tahammülümüz yok. Çalışıyoruz, önemli mesafe katettik" ifadelerini kullandı.