Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği, helal sertifikalı et ithalinin uygun olduğunu belirtirken perakendeci de ithal ette helal sertifika şartını arayacağını açıkladı
Yükselen et fiyatlarını dengelemek amacıyla hükümetin et ithalatı izni verdiği Et ve Balık Kurumu (EBK), 4 Mayıs Salı günü ilk ithalat ihalesini yapmaya hazırlanıyor. İhale ile ilk etapta 16 bin ton canlı sığır ve 7 bin 500 ton et ithalatı gerçekleştirecek. Ancak şimdi de fiyat tartışmasının yerini kalite ve helallik almaya başladı. İthalatın canlı hayvan veya kesilmiş et olarak gerçekleştirilmesinin fıkhi ve ekonomik olarak birçok sakınca ve avantajı olduğunu belirten sektör aktörleri, gerekli tedbirlerin alınması halinde her iki durumda da çözüm bulunduğunu vuruladılar.
İthalat kararıyla tüketicilerin etle ilgili hassasiyetinin arttığını ve çeşitli sorular sormaya başladığını açıklayan KİM Marketler Zinciri, ilgili tarafları toplayarak muhtemel çözüm yollarını masaya yatırdı. Türkiye'de helal gıda sertifikalandırması yapan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Hüseyin Kani Büyüközer, etin kesilmiş olarak ithalatının en ekonomik yöntem olduğunu ancak bunun da fıkhi sakıncaları bulunduğunu vurguladı. Türkiye'de kırmızı et konusunda iki kesimhane ve kasaplarını akredite ettiklerini ifade eden Hüseyin Kani Büyüközer, helal sertifikalı kasap ve kesimhanelerin katılımıyla yapılacak ithalatla fıkhi sakıncaların ortadan kaldıralacağını vurguladı.
KİM Marketler Zinciri Genel Müdürü Hamit Akçay, bu süreçte tüketicinin tedirginliğini önlemek için tedbirler aldıklarını söyledi. Tüketicinin aldığı etin nereden geldiği, kesim sırasında hangi işlemlerden geçtiği, güvenilirliğini ve sağlıklı olup olmadığı noktasında endişe duymaya başladığını bildiren Hamit Akçay, şöyle devam etti: "Tüketicinin şüpheyle yaklaştığı herhangi bir ürün bizim raflarımızda yer almaz. Ayrıca tüketicinin içini rahatlatmak ve şimdiye kadar sağladığımız güven duygusunu devam ettirmek için yeni bir uygulamaya daha karar verdik. Tüketicinin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak helâl et sertifikalı ürünler dışında et ve et ürünleri satmayacağız. Bundan böyle bu konuda Türkiye'nin tek yetkili kurumu GİMDES sertifikalı ürünleri tercih edeceğiz.”
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Hüseyin Kani Büyüközer, sadece ithal ette değil, yurtiçi kesimler de de helallik konusunda sıkıntılar bulunduğunu söyledi. Yurtiçindeki kesimlerin yüzde 40'ına yakınının ehil olmayanlar tarafından usülsüz olarak yapıldığını anlatan Hüseyin Kani Büyüközer, bunun üstesinden gelmek için GİMDES olarak "Helal Sertifikalı Kasap" uygulaması başlattıklarını açıkladı. Büyüközer, 19 Mayıs'ta kasapları eğitecek ve sertifikalandıracaklara özel eğitim vereceklerini bildirdi.
DANET Teknik Müdürü Veteriner Hekim Mehmet Yerişenoğlu ise, ekonomik açıdan en uygun ithalat yönteminin kesilmiş et olarak yapılması olduğunu söyledi. Canlı hayvanın nakli sırasında çeşitli sıkıntıların yaşandığına dikket çeken Mehmet Yerişenoğlu, şöyle devam etti: "Nakil sırasında hayvanlar strese giriyor. Bu da etin ekonomik kalitesini düşürüyor. Hayvanlarda oluşan bu stresi ortadan kaldırmak için 1 ay gibi bir süre beklemek gerekiyor. Bu süre zarfında yapılacak bakımla da etin maliyeti artıyor."
Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı ve Filizler Köftecisi'nin ortaklarından Osman Şahbaz, Türkiye'nin karkas et değil damızlık hayvan ithal etmesi gerektiğini kaydetti. Şahbaz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 'Gelecekte hayvancılık 5-10 hayvanla olmayacak. En az 50-100 baş hayvana sahip çiftliklere geçilmesi şart. Dolayısıyla hayvancılığın bir aile işi olmaktan çıkarılıp, sanayi haline dönüştürülmesi gerekiyor.
GİMDES, helal kesim standartlarını şu şekilde sıraladı:
Türk Veteriner Hekimliği Kurultayı sonuç bildirgesinde, 'sürdürülebilir ulusal hayvancılık politikaları' oluşturulması, bu amaca ivme kazandırmak için 2011 yılının 'hayvancılık yılı' olarak ilan edilmesi gerektiği bildirildi. Ankara'da 23-25 Nisan 2010 tarihleri arasında toplanan 3. Türk Veteriner Hekimliği Kurultayı'nın sonuç bildirgesi yayınlandı. Tarım ve hayvancılığı geliştirmeden ekonomik kalkınmasını başarmış ülke olmadığı ifade edilen bildirgede, 'Ülkemizde kişi başına düşen hayvansal ürün tüketiminin gelişmiş ülkelerdeki düzeye ulaşabilmesi için hayvansal üretim arttırılmalı ve hayvancılığın tarım içindeki payı yüzde 50'lere çıkarılmalıdır. 'Sürdürülebilir Ulusal Hayvancılık Politikaları' oluşturulmalı; bu amaca ivme kazandırmak için de 2011 yılı 'Hayvancılık Yılı' olarak ilan edilmelidir.
