Avrupa'da iki zihniyet çarpıştığını ifade eden Davutoğlu, “Bu iki zihniyet Türkiye üzerinden çarpışıyor. Ekonomik bakımdan rekabet gücü daha yüksek, daha kapsayıcı bir Avrupa ile ekonomik bakımdan içe kapalı, kültürel açıdan dışlayıcı bir Avrupa arasında mücadele yaşanıyor” dedi. Türk halkının AB konusunda heyecanını kaybetmesi ile ilgili bir soru üzerine Davutoğlu şu cevabı verdi: “Kıbrıs konusu. Evet dediği halde Kıbrıs Türkleri cezalandırılıyor. Rumlar hayır dediği halde ödüllendiriliyor. Avrupa'nın adaletine, objektifliğine güveni azaldı Türk halkının. Avrupa'da iç siyaset kültürel anlamda daha dışlayıcı oldu. Türkiye'de de Avrupa'da İslamifobia ve Türk düşmanlığı oluşuyor düşüncesi oluştu. Bunlar yürürken fasılların açılması gecikti. Vize konusunda AB ile adaylık konusu bile çözülmemiş ülkelere vize imkanı tanınırken, Türkiye müzakereleri yürüten ülke olarak vize konusu açılmadı. Türk halkı AB bizi istiyor mu sorusu karşısında AB'nin bizim üyeliğimiz konusunu objektif olacağına dair duygusunu kaybetti. Ama bütün bunlar olurken Türk halkı hala Türkiye AB'ye mahkum diye düşünseydi, hala istiyor olurdu. Bizim halk kendisine ve devlete güvenen bir halk. Biz mecbur muyuz diye sormaya başladı. Problemi Türk halkında değil, AB'de aramak lazım. Avrupa sorumluluğu, vebali biraz kendisinde araması lazım.”