Devlet Bakanı Küşad Tüzmen, Balkan, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle olan ticaret hacminin gelecek 4 yılda 100 milyar dolara ulaşacağını söyledi.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenen "Türkiye-Orta ve Doğu Avrupa Dış Ticaret Köprüsü" toplantısının açılışında konuşan Tüzmen ABD'nin eskiden mal ve hizmet, şimdi de kriz ihraç etmeye başladığını belirterek bir ülkenin küreselleştiği oranda bu krizi ithal ettiğini ifade etti.
Türkiye'nin ihracatta altın çağlarını yaşadığını ifade eden Tüzmen " 36 milyar dolar ihracat bugün 125 milyar dolarlara çıktı. 6 sene içerisinde yaklaşık 100 milyar dolar katkı sağladık. Ben rekortmen ve birinci olmayı çok seviyorum. Ülkemiz, OECD rakamlarına göre rekortmen oldu. OECD ülkeleri arasın-da son 5 yılda en hızlı ihracat artışı sağlayan ülke Türkiye oldu. Bu dönemde ne olacak? Şimdi yine birinciliğe oynayacağız. Fakat o eski rekorları aynı şekilde kıramayacağız. Bu kriz hepimizin ihracat, ithalat ve dış ticaret rakamlarımızı aşağı doğru çekiyor. Ama bütün ülkeler arasında, özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki ticaretimizi yine en iyi şekilde artırarak kendimizi çok daha iyi günlere ulaştırabiliriz. Buna çalışacağız" şeklinde konuştu.
Tüzmen, Orta Avrupa ve Balkanlar, ekonomik olarak serbest piyasa ekonomisine geçiş süreci ve bölgesel işbirliğinin geliştirilmesi ihtiyacı ortak zeminde buluştuğunu ifade ederek "O günden bu yana gözlemlediğimiz değişim ve ilerleme son derece çarpıcıdır" dedi. Orta Avrupa ve Balkanlar'ı kapsayan işbirliği modelinin bir hayal olmaktan çıkıp gerçekleşme yoluna girdiğini, bölge ülkeleri arasında 32 tane serbest ticaret anlaşması imzalanmasının bu ortak geleceğin bir yansıması olduğunu vurgulayan Tüzmen " İkili bazda başlayan bu süreç 2006 yılında on balkan ülkesinin merkezi Avrupa Serbest Ticaret Anlaşma'na taraf olmasıyla başarı öyküsü olarak tarihte yerini almıştır. Bu gibi gelişmeler sonucunda 2008 yılında iş yapma kolaylığı bakımından Orta Avrupa ve Balkanlar Uzak Doğu'yu bile geride bırakmıştır. Orta Avrupa ve Balkan ülkelerinin ekonomik olarak son yılların en iyi dönemine geçirmektedir. Ekonomilerimiz hızla büyümekte, gelirlerimiz artmakta, yabancı yatırımlar hızlanmaktadır" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Güney Doğu Avrupa coğrafyasının önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Tüzmen " Ancak sadece 'tarihi bağlar' 'komşuluk' ve 'soydaşlık"' ibresi artık tek başına Türkiye'nin Orta Avrupa ve Balkanlar ile arasındaki ilişkileri anlatmaya yetmemektedir" dedi.
Ticari ve ekonomik ilişkilerin artırılması anlamında en çok güvendikleri aktörlerin iş adamları olduğu-nu ifade eden Tüzemen "Önümüzdeki dönemde bizlere düşen bu ivmeyi korumak ve bölgede kişi başına düşen geliri Batı Avrupa'nın gelir seviyelerine yükseltmektir. Krizden çıkmanın, daha müreffeh yarınlara ulaşmanın tek yolu daha fazla ticaret yatırım ve iştir" diye konuştu. Ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bölgede güçlü bir niyet bulunduğunu ifade eden Tüzmen, "Eksiklik de var. Bölgede farklı mevzuat ve yönetmelikler söz konusu. Gümrük geçişleri kolaylaştırılmalı, kontroller ve vize işlemleri basitleştirilmelidir" dedi.
Devlet Bakanı Tüzmen, 2007 yılı sonu itibariyle Türkiye'nin Orta Avrupa ve Balkan ülkeleriyle ticaret hacminin 24 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek "24 milyar dolar güzel bir rakam. Ama 350 milyar doların içinde az bir rakam olarak kalıyor. Hedef mi istiyorsunuz? Balkan, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ticaret hacminde önümüzdeki 4 yılın sonunda 100 milyar dolar rakamına ulaşacağız. Bunu beraberce gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Türkiye'nin dünya ticaretindeki önemini anlataarak yaşanan global krize değindi. Yeni yüzyılda 'işbirliği' en önemli kavramlardan birisi haline geldiğini anlatan Büyükekşi, "Yeni dünya düzeninde rakipler değil, ortaklar yer alıyor. Ortaklıklar ise doğal olarak en yakın coğrafyalardan başlama eğilimi gösteriyor. Bu anlamda dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olan Türkiye ile onun hemen Batısındaki komşuları olan Avrupa ülkelerinin ortaklıklarından büyük ölçüde sinerji doğacaktır" dedi.
Türkiye ile Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki büyük işbirliği potansiyeli bulunduğuna işaret eden Büyükekşi " İki bölge arasındaki ticari ve ekonomik işbirliği olanakları oldukça fazladır. Buna ek olarak, Türkiye'nin, Orta ve Doğu Avrupa'nın Orta Doğu ile Asya bölgelerine açılan bir kapısı olduğu-nun anımsanması gerekir. Yani Türkiye ile Orta ve Doğu Avrupa arasındaki işbirliği yalnızca iki bölge arasındaki bir işbirliği ile sınırlı değildir. Bu işbirliği aynı zamanda Avrasya bölgesi adına da çok önemli bir merkez niteliğindedir. Türkiye Avrupa için önemli bir lojistik avantaj taşımaktadır. Bu avantajdan artık daha fazla yararlanmanın vakti gelmiştir" şeklinde konuştu.
Büyükekşi, Türkiye'nin Romanya'ya ihracatının 2000 yılında 326 milyon dolar iken bu rakam 2007 yılında 3,6 milyar dolara, Yunanistan'a yaptığı ihracatın 2000 yılında 438 milyon dolardan 2007 yılında 2,2 milyar dolara, Bulgaristan'a yaptığı ihracatın ise 2000 yılındaki 253 milyon dolar seviyesinden 2007 yılında 2,1 milyar dolara yükseldiğini söyledi.