Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya'daki ilk yılını NTV canlı yayınında Murat Akgün ve Ruşen Çakır'a değerlendirdi. Abdullah Gül, Köşk'teki 1. yılıyla ilgili yorumlarının yanısıra Türkiye'nin iç ve dış politikası, türban sorunu, Ergenekon soruşturması ve terörle mücadele, yeni anayasa tartışmaları, atama kararları, dünyadaki gelişmeler, Erbakan affı, hükümet ve siyasi partilerle ilişkiler konusundaki sorulara yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün değerlendirmesi şöyle:
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra anayasaya göre sorumluluklarımı biliyorum. Yeminimi iyi biliyorum. Meclis'te yaptığım konuşmalarda neler yapacağımı, nelere önem verdiğimi paylaşmıştım. 1 yıl içinde bunlara bağlı olduğuma inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı, Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü temsil eder. Anayasa'nın uygulanmasını temin eder, gözler ve uyumu sağlar. Bunları hep zihnimde tuttum. Özen gösterdim ve buna devam edeceğim. Bana oy verenler ile vermeyenlerin hakkını gözetmek durumundayım. Vicdanen rahatım. Onurlu, şerefli bir durumda olan kişi için tartışmalar küçük kalır.
İlk ziyaret ettiğim ülkelerden biri Gürcistan'dır. Bugünkü sorun potansiyel olarak uzun zamandır vardı. Gürcistan lideriyle bu konuları iki kez konuştum. Hassasiyeti konuştum. Maalesef bugün ortada sıcak bir durum var. Kafkasya'da barış, huzur bizim de çıkarımızadır. Halklar birbirine bağlı halklardır. Oralarda akrabalarımız vardır. Kan ve gözyaşı görmek istemeyiz. Bunların diyalogla çözülmesini istedik. Bugün de bu yönde çalışma içindeyiz. Yoğun temaslarımız var. Barıştan, istikrardan yanayız. Müttefiklerimiz var, komşularımız söz konusu, dengeli olmak durumundayız. Rusya'nın bu kararı aceleci bulundu. Çünkü Gürcistan'ın toprak bütünlüğü herkes için önemli. Gürcistan, BM'nin sınırlarını tanıdığı bir ülke. Dünden itibaren durum yeni bir safhaya girdi.
Kafkasya Paktı önerisini ise hemen gerçekleşecek gibi algılamak yanlış. Bu, Türkiye'nin bölgedeki istikrara ve çözüme yönelik gündeme getirdiği bir konudur. Bunlar bugünden yarına çözülecek şeyler değil.
Ermenistan'la oynanacak futbol karşılaşması için gidip gitmemeye henüz karar vermedik, değerlendiriyoruz. Burada önemli olan faydası var mı, yok mu? Son değerlendirmeleri yapıyoruz.
Vetolara yönelik tartışmaları doğru bulmuyorum. Önceki cumhurbaşkanları onlar kaç veto etmiş? Benden önceki sayın Cumhurbaşkanı'nın ilk yılında 2 vetosu var. Ben şu kadar veto ettim diye övünmem. Arzu ederim ki, hiç olmasın. Bunlara rağmen eksikler oluyor, yanlışlar oluyor. Ben görevimi yapıyorum.
Bazı çevrelerde eleştiriler olabilir. Başka isimler de olabilirdi. Önemli olan uygulamalardır. Ben YÖK'te herhangi bir bölünmüşlüğün olmamasını istedim. Ben kendisinden bunun giderilmesini istedim. Üniversitelerle ilgili rekabetin artırılmasını istedim. Önceki yönetim tarafından bırakılmış strateji belgesinin çok iyi olduğunu biliyorum. Onu rehber edinmelerini söyledim. Performanslara baktığımda bir yanlışlarını görmedim. Başörtü konusunda bir şey yaptılarsa doğru veya yanlış onu savunacak halim yok.
Rektör atamalarında gösterdiğim hassasiyet ortadadır. 28 rektör atadım, 22 tanesi 1. sırada olanlardan. Eleştiri yapılırken önyargılı olunmamalı. Bir rektörün AKP'den aday olduğu doğru. Başka rektörler var, muhalefet partilerinde önemli görevler almışlar. Niye onlardan bahsedilmiyor. Ben en doğru adayın o olduğunu gördüğüm için onları atadım.
Rektörlerin son aşamada Cumhurbaşkanı tarafından atanması doğru değil. Üniversiteler yeniden yapılanırken rektörlerin seçimi veya tayini ile ilgili yeni bir usul olması lazım. Bunlarda siyasi yarış gibi seçim olmaması lazım. Önemli olan bir üniversitenin rekabetinin büyümesinin gelişmesinin öne alınması lazım. Ben yeni bir sistemin getirilmesini, Cumhurbaşkanı'nın hiç bu işe karışmamasını arzu ediyorum. Bu konuda hem hükümete hem Meclis'e çağrıda bulunmak isterim.
Milleti temsil eden insanlar hakkında tabii ki bilgi edinme hakkı vardır. Bunlar bizim özel hayatımızdır diye genişletmemiz doğru değil. Ancak tatili zorlaştırmanın, dozunu kaçırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben özel hayatımla ilgili ne yaptıysam kendim karşıladım. 5 sene Dışişleri Bakanlığı yaptım, hiç tatil yapmadım. Sadece iki yıl, 2'şer gün yaptım. Son tatilde de bana düşen kısmını ben karşıladım
Bazıları önyargılı davranıyor. Erbakan affedilirken, sadece yükümlülük kısmı sona erdirildi. Diğer davalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı'nın istediği kişiyi affetme hakkı yok. Ben istediğim kişiyi getirin affedeyim diyemem. En çok önem verdiğim konu adil olmaktır. Örnek verilen isimlerden çoğu tutuklu, mahkemeleri devam ediyor. Bana Erbakan'ın da dahil 5 dosya geldi. 3'ünü değerlendirdim. Hükümlü olmayan kişileri affedemem. Ferit İlsever'le ilgili talebe de baktırdım. Cumhuriyet savcılığı hastaneye sevk etmeli, hastanede adli tıp rapor vermeli. O raporun ardından ben karar verebiliyorum. Benim önüme dosya gelirse incelerim.
Arkadaşlıklarımız, çeşitli ilişkilerimiz var. Toplantıda olduğumu kimse bilmiyordu, biz açıkladık. Gizli kapaklı bir şey değildi. Benimde orada olduğumun söylemesini ben istedim. Toplantıda 3 kişiydik, 4. kişi yoktu.
Ergenekon soruşturması ben cumhurbaşkanı olmadan önce başladı. Bu konuların varlığını herkes bilir ama değinmezlerdi. Dava, Türkiye açısından bir aşamadır. Hiç kimseyi suçlu ilan edemeyiz. Herkes bu konuda dikkatli olmalı. Bu ahlaki olamaz. Önemli olan iddiaların mahkemeye teslim edilmesidir. Önemli olan iddiaların mahkemeye teslim edilmesidir. Bu konuyla daha fazla konuşmak istemem. Yanlış yapanlar ayrı, kurumlar ayrıdır. Bütün kurumlarımızı yıpratma vesilesi olarak bunu kullanmamalıyız. Asker, polis ya da sivil olarak da yanlış yapanlar çıkabilirler kanunlar karşısında herkes eşitse, bu çalışıyor.
Terör gündemdeki en önemli konudur. Cumhurbaşkanı olunca ilk ziyaretimi Güneydoğu'ya yaptım ve halkla iç içe oldum. Hiç kimsenin yürümediği yerlerde yürüdüm ve halkla kucaklaştım. Türkiye'nin bütün coğrafyası önemlidir. Türkiye'de kimsenin garip hissetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Problemleri hasır altı edilmemeli, vaktinde çözülmeli. Bölücü terör gerekli gösterilemez. Devletimiz sonuna kadar mücadele edecektir.
Büyük şehirlerimizde utanılacak olaylar olmaktadır. Güngören ve İzmir saldırıları PKK'nın işidir. Polis teşkilatımıza takdirlerimizi sunuyorum. TSK'yla gurur duymamız gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde anayasa tartışmaları yeniden açılacaktır. Yeni anayasa talepleri söz konusudur. Bu konuda herkes ortak görüşünü ifade ediyor. Bunun çok hassas takip edilmesi gerekir. Çalışmaların herkesi içine alan bir şekilde takip edilmesi gerekir. Bazen metod esas kadar önemli oluyor. Bu Meclis vasıfları itibarıyla farklı. Yazın sıcağında en üst katılımla yapılmış bir seçim. En ekstrem siyasi akımları bile yansıtan bir Meclis. Katılım açısından böyle bir Meclis neredeyse yok. Bu Meclis'in itibarının sarsılmaması lazım. Bu Meclis kanun da yapabilir. Anayasayı da değiştirebilir. Burada psikolojik taraf önemli. Anayasa için herkesin katılımını sağlamak lazım. Anasaya herkesi bağlayan en üst belge. Anayasa'nın üstünde başka bir güç yok. Mümkün olan en geniş katılımı sağlamak ve onların fikirlerini almak çok önemli.
Avrupa Birliği ile ilgili fırsatları da kaçırmamız gerekiyor. AB, Türkiye'yi zenginleştiren, standartlarını geliştiren bir süreç. Ben bu yüzden reformlara vurgu yapıyorum. Bu konuya dikkati çekiyorum.
Hükümetle kavgalı olmak ayrı şey, belli mesafe altında çalışmak başka şey. Hükümetin yanlışı söz konusu olarsa bu yanlışı da gayet açık yüreklilikle konuşurum. Düzeltmelerini isterim. Enerjimizi kavgaya mı harcayalım? Uyumu sağlamak benim görevim. Kimse kendini dışlanmış hissetmesin diye çalıştım. Bütün siyasi partileri davet ettim. Meclis'te olmayan partileri de davet ettim. Türkiye'nin meselelerini konuştum. STK'lar, sendikalar, hepsini davet ettim.
Türban meselesini politikacılarla konuşun. Ben ne söyleyeceğim? Sokakta görüyorsunuz, insanların böyle bir problemi yok. Bir kendimiz mesele çakırmayalım. Etrafta savaşlar var, kaybedilmiş yıllar var. Enerjimizi bunlara vermemiz lazım.
Örneğin çevre konusunda son günlerdeki söylemler ayrı ama Kyoto Sözleşmesi sürecini bu hükümet başlattı. Birçok kişinin hayalinden geçmezdi. Ben bilim ve teknolojiyle ilgili toplantılar yaptım. Bunlar Türkiye'nin büyük meseleleridir. Türban falan filan, insanlar nasıl isterse öyle hareket etsin.
Bana 1 yıl içinde yaptığınız en önemli şey nedir derseniz; Türk dış politikasına verdiğim destek derim. Bu çerçeve içinde baktığımızda komşularımızla ilişkilerimiz önemli. Türkiye'nin büyüklüğü herkes tarafından görülüyor. Bazen 1 yıl içinde bazı yerelere iki kez gitiğim söyleniyor. Ziyaretleri turistik görenler oldu ama bir dakikayı boş geçirmeyecek şekilde çalışıyoruz. ABD dünyayı etkileyen süper güç. Orada seçimde ne olacak. Yarış devam ediyor. Biz kendi çıkarlarımız çerçevesinde bakacağız.
Türkiye'nin geleceği her bakımdan parlak. Ben gerek siyasi, gerek ekonomik açıdan her yıl daha güçlü olacağına inanıyorum. Yeter ki biz kendi meselemizi tartışırken enerijmizi boşa harcamayalım. Kendi kendimizi yormamamız lazım. İç çekişmelerle zaman kaybetmememiz lazım. Kaybettiğimiz çok yıllar var. Türkiye imkanları olan bir ülke. Türkiye birkaç yıl içinde bölgesinin en güvenilir ülkesi olacak. Birkaç yıl içinde hayal edilemeyecek seviyelere geleceğine inanıyorum.
Şüphesiz ki kim yaptığı işi dört dörtlük diyorsa ona inanmamanız gerekir. Muhakkak ki daha iyi yapabileceğim şeyler vardır. Ama genel olarak baktığım zaman içim rahat. Yeminime sadığım. Herkese eşit mesafedeyim.