Dünyanın krizine hâlâ çare aranıyor

00:009/09/2009, Çarşamba
G: 9/09/2009, Çarşamba
Yeni Şafak
Dünyanın krizine  hâlâ çare aranıyor
Dünyanın krizine hâlâ çare aranıyor

ABD'de başlayıp tüm dünyaya hızla yayılan yüzyılın buhranı olan küresel kriz birinci yılını doldurdu. Etkisi hala devam eden krize karşı uzmanlar, alınabilecek önlemleri tartışıyor

Amerika Birleşik Devletleri'nde Lehman Brothers'in iflasıyla başlayan küresel kriz birinci yılını doldurdu. Batılı ülkeler, piyasalarda hâlâ etkisini hissettiren krize karşı alınabilecek kalıcı önlemleri tartışıyor. Bomba 15 Eylül 2008'de Wall Street'in incisi, ünlü yatırım bankası Lehman Brothers'in iflas etmesiyle patlamış, patlamanın şok dalgaları önce büyük bankaları iflasın eşiğine getirmiş, ardından da bütün dünyayı savaş sonrasının en ağır ekonomik krizine sürüklemişti. Deutsche Welle'nin haberine göre siyasetçiler ve ekonomi uzmanları ekonomik enkazın altında krizin nedenlerini bulmakta gecikmedi: Gözü kara bankalar uzun süre diledikleri gibi iş yapıp riskleri görmezden gelmişti. Sonunda, krizlerin bundan böyle ancak finans sektörünün yeni kural ve değerlere bağlanmasıyla önlenebileceğine kanaat getirildi. Ancak birinci yılını dolduran küresel krizden gereken dersin alınıp alınmadığı hâlâ meçhul.

MERKEL: HEDEF BANKA TEMİZLİĞİ

Almanya Başbakanı Angela Merkel, bankalara özel sermaye stoku, risk indirimi ve borçlanma sınırı ile ilgili sıkı kurallar getirilmesi için Pittsburgh'daki dünya finans zirvesinde ağırlığını koymaya hazırlanıyor. Merkel, “Hedefimiz, kontrolsüz tek bir finans ürünü, tek bir bölge ve de tek bir bankanın kalkmamasıdır. Benim için önemli olan, banka faaliyetlerinin uzun vadeli başarısına göre ikramiye ödemelerine çeki düzen verilmesidir. Çünkü ikramiyeler çok yüksek tutulduğunda bankerlerin risk alma eğilimi da artıyor” diye konuştu.



Eylül 2008

Wall Street, yatırım bankası Lehman Brothers'ın son üç ayda 4 milyar dolara yakın zarar ettiği açıklamasıyla sarsıldı. Nafile bir kurtuluş yolu arayan Lehman Brothers yaklaşık bir hafta sonra krizin iflasa sürüklediği ilk büyük banka olarak kayda geçti. Amerikan Merkez Bankası ülkenin en büyük sigorta şirketi AIG'i kurtarmak için 85 milyar dolarlık bir paket açıkladı. Konut kredisi veren dev Amerikan şirketi Washington Mutual mali müfettişler tarafından kapatıldıktan sonra JP Morgan Chase'e satıldı.

Ekim 2008

Almanya, en büyük bankalarından birini kurtarmak amacıyla 50 milyar euro tutarında bir paket açıkladı.

Kasım 2008

Euro kullanan Avrupa Birliği ülkelerinin resesyona girdiği resmen doğrulandı.

Aralık 2008

ABD'nin resesyona girdiği resmen doğrulandı. ABD'de faiz hadleri rekor bir düzey olan yüzde 0.25'e çekildi. Bank of America 35 bin kişiyi işten çıkarmak zorunda kalacağını açıkladı.

Ocak 2009

Başkan Barack Obama Amerikan ekonomisini 'çok hasta' diye niteleyerek, durumun giderek kötüleştiğini söyledi.

Şubat 2009

Başkan Obama, 'Amerikan tarihindeki en büyük ekonomik canlanma paketini' imzalayarak yürürlüğe soktu.

Mart 2009

Amerikan Merkez Bankası piyasalara milyarlarca dolar para pompalandı

Nisan 2009

G20'de dünyanın önde gelen ekonomilerinin liderleri küresel finans krizine önlemleri görüştü.

Mayıs 2009

ABD'nin en büyük üç otomobil üreticisinden biri olan Chrysler hükümetin baskısı altında iflastan korunma önlemleri aldı ve şirket varlığının büyük bölümü Fiat'a satıldı.

Haziran 2009

Petrol devi BP şirketi, 1993'ten bu yana küresel petrol tüketiminin ilk defa 2008'de düştüğünü açıklayarak küresel ekonomideki gerilemeye ışık tuttu.

Temmuz 2009

Goldman Sachs ekonomi gözlemcilerinin tahminlerini şaşırtarak nisan ve haziran ayları arasında 3 buçuk milyar dolara yakın net kar ettiğini duyurdu.


İngiltere ve ABD engel olabilir

Ama bunların hepsi şimdilik sadece niyet açıklaması. Bankaların ortak kurallara bağlanmasında arpa boyu kadar yol alınamadığını, çünkü uluslararası işbirliğinden eser olmadığını söyleyen siyasi iktisat profesörü Henrik Enderlein, İngiltere ve ABD'nin Pittsburgh zirvesinde reform girişimlerini bloke edeceğinden emin olduğunu belirtiyor. Finans sektöründeki bütün ürün ve piyasaların kontrol altına alınması, her türlü kuraldan azade çalışan büyük Alman bankalarının müşterileri tarafından da ısrarla talep ediliyor. Zamanın katı kurallar talep edenlerin aleyhine çalıştığını öne süren finans uzmanı Dorothea Schaefer, Londra zirvesinin, dünya ekonomisinin daralmakta olduğu sırada yapıldığını hatırlatıyor. Ekonomik toparlanma belirtilerinin arttığını belirten uzman, “bu ortamda radikal değişiklik yapma isteği zayıflayabilir. Umarım, dünyayı ekonomik uçurumun kenarına getiren bu ağır krizden sonra kimse eski hamam, eski tasa dönme cüretini göstermez” dedi.





Çarklar çok istikrarlı dönmeye başlayacak

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, sanayi üretim endeksinin mevsimsel etkilere rağmen artış eğiliminin sürmesinin önemli olduğunu söyledi. Ergün, “Sanayimizde çarklar, 2009 yılının son çeyreğinden itibaren daha istikrarlı bir şekilde dönmeye başlayacaktır” dedi. “Yaz döneminde sanayi üretiminde hızlı bir yükseliş zaten beklenmiyordu.” diyen Sanayi Bakanı Ergün sanayi üretiminde artış trendinin sürmesinde alınan önlemlerin payının büyük olduğunu da sözlerine ekledi.