Cepheden geçmeyen paşa vetosu

Abdülkadir Selvi
00:0010/08/2010, mardi
G: 10/08/2010, mardi
Yeni Şafak
Cepheden geçmeyen  paşa vetosu
Cepheden geçmeyen paşa vetosu

Tarihi Yüksek Askeri Şura'nın perde arkasında yaşananlar ortaya çıkmaya başladı. Tarih: 6 Ağustos Cuma. Saat 22.56. Başbuğ, Başbakan Erdoğan'a Iğsız isminden vazgeçtiklerini belirterek iki isim öneriyor. Kara Kuvvetleri için Necdet Özel, Jandarma için Aslan Güner. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'le görüşüp, Genelkurmay'ın önerisini aktarıyor. Ve Gül'ün yorumu: Aslan Güner 20 yıldır Ankara'da görev yapıyor. Ama cepheden geçmedi. 20 yılda PKK terörü çok gelişti. Cepheden geçmeyeni Kuvvet Komutanı yapmam

8 gün süren Yüksek Askeri Şura krizi sonuçlandı. Ancak Türkiye asker-sivil ilişkiler açısından uzun süre tartışacağı bir şura sürecine tanıklık etti.

Askeri demokratik rejim içerisinde durması gereken çizgiye çekilmesi açısından önemli bir adım atıldı. Sivil irade sadece onay makamı değil, aslında son söz sahibi olduğunu gösterdi.

YAŞ krizinin perde arkasına indiğimizde, bu noktaya kolay ulaşılmadığını gösteren bilgilere ulaştık.

YAŞ toplantısının sürprizlerinden biri Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık'ın istifası. 4 Ağustos Çarşamba günü Şura kararları Cumhurbaşkanı Gül'e sunulduktan 1 gün sonra istifa etmişti Atila Işık Paşa.

Daha sonra, ”Kendi irademle istifa ettim” şeklinde açıklama yaptı ama Işık'ın Genelkurmay karargahında, ”Hükümet senin üzerinden oyun kuruyor” şeklindeki baskılar üzerine istifa ettirildiğine ilişkin bilgiler vardı.

5 Ağustos Perşembe günü akşam saatlerinde Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner sürpriz bir şekilde Çankaya Köşkü'ne çıkmıştı.

O görüşmede Cumhurbaşkanı Gül'ün, Koşaner'e, "Atila Işık Paşayı emeklilik kararından vazgeçirin. Kendisini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atayalım, kriz bitsin” dediği belirtiliyor. Bu görüşmenin ardından Koşaner, Genelkurmay'a dönüyor. Bir araya geldiği Atila Işık Paşa'ya Cumhurbaşkanı Gül'ün sözlerini iletip, istifa kararını geri almasını talep ediyor. Ancak ikna edemiyor. Bunun üzerine sonucu Cumhurbaşkanı Gül'e iletiyor. Böylece Atila Işık defteri kapanıyor. Ancak kriz sürüyor.

Başbakan Erdoğan'ın hızlı trenle Eskişehir'e gittiği ve YAŞ toplantısına ilişkin önemli değerlendirmeler yaptığı gün, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ kendisiyle görüşmek istiyor. Hatırlarsanız Erdoğan, hızlı trende Genelkurmay Başkanlığı için Deniz ya da Hava Kuvvetleri'nden de atama yapılabileceğini ima etmişti.

6 Ağustos Cuma günü saat 22.56'da başladı Erdoğan - Başbuğ zirvesi. Ve tam 1 saat sürdü. O görüşmeden sonra bazı kanallar uzlaşmanın sağlandığı yönünde yayın yaptı. Peki gerçek neydi?

O görüşmede Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un, ”Hasan Iğsız ismi üzerinde ısrar etmekten vazgeçtik” dedikten sonra iki ismi öneriyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı için, Necdet Özel, Jandarma Genel komutanlığı için Aslan Güner.

Necdet Özel zaten Jandarma Genel Komutanlığı'na atanmıştı. Kara Kuvvetlerine 1 yıl önceden terfi ettirilmesi, Genelkurmay Başkanı olmasının önünü kapatacaktı. Jandarma Genel Komutanlığı'na atanmak ise Genelkurmay 2.Başkanı Aslan Güner'in önünü açacaktı.

Başbakan o görüşmede, ”Olur” ya da ”Olmaz” demiyor. Hele hele, ”Tamam” gibi mutabakatı yansıtan bir cümle ağzından çıkmıyor. Sadece, ”İnceleyeceğim” cevabını veriyor.

Erdoğan-Başbuğ görüşmesinden sonra Başbakan-Cumhurbaşkanı trafiği başlıyor.

Cumhurbaşkanı Gül, henüz şura başlamadan önce, ”Uzlaşma olmadan bana kararname getirmeyin” demişti. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'le görüşüp, Genelkurmay'ın önerisini aktarıyor.

GÜL NET TAVIR KOYDU

Cumhurbaşkanı Gül atamalara iki nedenle karşı olduğunu belirtiyor.

Biri Aslan Paşa'nın atamasıyla ilgili.

-”Bu teklif Aslan Güner Paşa'nın önünü açar ama Aslan Güner 20 yıldır Ankara'da görev yapıyor. Ama cepheden geçmedi. 20 yılda PKK terörü çok gelişti. Cepheden geçmeyeni Kuvvet Komutanı yapmam” diyor.

NECDET ÖZEL'E HAKSIZLIK OLUR

İkincisi ise Necdet Özel'le ilgili.

“Bu atama Necdet Özel'e haksızlık olur. Yaşanan krizde onun bir kusuru yok. Bu atama onun önüne kapatır.”

Cumhurbaşkanı'nın son sözleri, ”Ben de bunu onaylamam. Başka isim getirsinler” şeklinde oluyor. Başbakan Erdoğan da kendi değerlendirmelerini ekleyip, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan yeni isimler getirmesini istiyor.

Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı'na, ”yeni isimler getirin” dedikten sonra İzmir'e uçuyor.

CEYLANOĞLU İSMİ İZMİR'DE BİLDİRİLDİ

Genelkurmay'ın Erdal Ceylanoğlu teklifi Başbakan Erdoğan'a İzmir'de iletiliyor. Başbakan oradan Cumhurbaşkanı Gül ile konuşuyor. Kendi düşüncelerini iletiyor, Cumhurbaşkanı Gül'ün görüşünü alıyor. Onay çıktıktan sonra Genelkurmay bilgilendiriliyor. Ondan sonraki süreci Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül götürüyor.

8 günlük krizi bitiren imza 10 dakika içinde atılıyor ama Cumhurbaşkanı Gül önüne gelecek isimleri bildiği ve onayı alındığı için bir problem yaşanmıyor.