Devlet Bakanı Babacan, zayıf iktidarların iş başında olduğu büyük ekonomilerde, ne olup biteceği ve stratejileri kesin ortaya çıkmadan 'tamam artık rahatladık' demenin mümkün olmadığını vurguladı. Babacan, "Hep ihtiyat, hep tedbir. 2011 böyle bir yıl olacak" dedi
Yeni yılın ilk günlerinde krizin aslında yeni bir safhada olduğunu dile getiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'Kriz bitti normale döndük demek için henüz çok erken' dedi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda konuşan Babacan, "Hep ihtiyat, hep tedbir 2011 böyle bir yıl olacak. Büyük ekonomilerde ne olup biteceği, onların stratejileri kesin ortaya çıkmadan bizim, 'tamam artık rahatladık, her şey yoluna girdi' dememiz mümkün değil" dedi.
Türkiye'de pek çok ülkeden farklı bir çizgi izlediklerini, kamu açıklarını, bütçe açığını düşürmek ve kamu borç stokunu kontrol altında tutup kademe kademe borçlarını düşürme düşüncesiyle yola çıktıklarını, bununla ilgili somut bir program ortaya koyduklarını anlatan Babacan, bunun 'Türkiye'yi olumlu bir şekilde ayrıştırdığını' belirtti. Babacan, son 7-8 aydır emekli maaşlarını donduran, memur maaşlarını düşüren, kamu harcamalarını kesen, vergileri artırmak zorunda kalan ülkelerin hepsinin 2009'da 'daha fazla harcayıp ekonomiyi büyütme derdinde' olduğunu ifade etti.
Bankacılık sektörüyle ilgili ise 'testi kırılmadan' tedbir alma yoluna gittiklerini anlatan Babacan, son krizde de Türk bankacılık sektörünün en ufak bir zarar görmeden 'sapasağlam' ayakta kaldığını anlattı. Türkiye'nin hala 2001 bankacılık krizinin borçlarını ödediğini, 2010'da ödedikleri rakamın 18 milyar lira olduğunu kaydeden Babacan, '2001 krizinin bedelini hala ödüyoruz. Dolayısıyla yeni hayal kırıklıklarına, sektörle ilgili yeni sorunlara hiçbir tahammülümüz yok' dedi.
Türkiye'deki uluslararası bankaların kendi evlerinde 'hepsinin vurulduğunu', batma noktasına geldiklerini ancak Türkiye'deki operasyonlarının 'sapasağlam' devam ettiğini ifade eden Babacan, bunun nedeninin Türkiye'deki sağlam bankacılık sistemi olduğuna işaret etti. Babacan, 'Neden Londra'da Brüksel'de banka batma noktasına geliyor da İstanbul'da hiç bir şey olmuyor? Çünkü burada bizim kurallarımıza uymak zorundalar ve o kurallar katı kurallar, zorlayıcı kurallar' dedi.
Faiz oranlarına da değinen Babacan, 'Dün Hazine borçlanma faizleri tarihi düşük şeviyeye geldi. Yüzde 6,8, enflasyon da 6,4. 2010'u öyle kapattık. Reel faizler, Türkiye'de hiç bu kadar düşük seviyelere inmemişti. İleriye dönüp baktığımızda beklenen enflasyonu, faizleri karşılaştırdığımızda Türkiye'de reel faizler, hiç böylesine düşük bir seviyeye inmemişti. Bu Türkiye'de riskin, Türkiye'de güvenin hangi noktaya geldiğinin göstermek anlamında önemli' diye konuştu.
MÜSİAD üyeleri ile yapılan ekonomi anketi sonuçlarını açıklayan MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, ankete katılan 412 üyeden aldıkları cevaplara göre, 2009 küresel krizinden etkilenmeyenlerin oranının yüzde 37 olduğunu söyledi. Olumsuz etkilenenlerin ise yüzde 67'sinin 2010'da krizin etkilerinden kurtulduğunu belirten Vardan, 'Üyelerimizin yüzde 70 gibi bir çoğunluğu, hükümetin kriz için aldığı tedbirleri yeterli görmektedir' dedi. Vardan, Sanayi Stratejisi Belgesi'nin ise Türkiye adına çok önemli fakat geç kalmış bir çalışma olduğunu düşündüklerini belirterek, belgede yer alan eylem planlarının acil ve etkin bir şekilde uygulanmaya konulmasını gerekli gördüklerini kaydetti.